15 Kasım 2017 Çarşamba

İntihar

Selam. Bugün konu biraz derin. İntihar. Öncelikle, İntihar nedir? 

İntihar, bir kişinin ruhsal veya toplumsal nedenlere dayanarak kendini öldürmesi eylemine verilen isimdir. Peki insanlar neden İntihar ediyor? Bu soruyu herkes kendisine sormuştur di mi? Bence sormadı, sormuyoruz ve de sormayacağız.

Elbette buna 24 saat kafa patlatılsın demiyorum ancak bu insanlar neden intihar ediyor? Bunu derince analiz ettik mi? Hayır etmedik. Allah rahmet eylesin dedik, "Atla lan, atlamazsan adam değilsin!" dedik, ölünce de pişkin pişkin helvasını yedik. Afiyet olsun ruhuna tükürdüğüm. Afiyet olsun kansız ve gamsız seni. Üstüne bir de "Keyif sigarası" yaksaydın bir de. Utanma utanma, yak.

İnsanlar genelde ya aşk hayatında yaşadıkları bunalım, ya işsizlik yani parasızlık, ya toplum tarafından fark edilmeme ya da aşırı derece soyutlanma, ya da varoluş nedenini bulamamak gibi sebeplerden intihar ediyor. 

Peki bu insanlar, kimin umurunda? Kimsenin. Umursamıyoruz çünkü. Çünkü acı çekmeyi, depresyonu, buhranlı ruh halini hep bize o aptal televizyon denen aletin ya da internet gibi büyük nimetin içinde Onedio gibi aptal sitelerin bize dayattığı şeyler zannediyoruz.

Depresyonu halen yataktan saatlerce ağlamaklı bir şey zanneden milyonlarca insan var. O değil depresyon. Depresyon güldüğünde bile gözlerinde o ışığın olmamasıdır. Depresyon, en sevdiğin yemeğin tadının alamamaktır, depresyon en sevdiğin şarkıdan bile tiksinmektir, depresyon çözüme deli gibi ihtiyacın olduğuna bildiğin halde, çözüme adım dahi atamamaktır, depresyon hiçbir şeyi yapmamaktır. 

Öyle bunalırsın ve öyle üşenirsin ki kendinden, çözümü bile ertelersin. Ancak bunları yaparken de öyle yalnız kalırsın ki! Birilerini içini kusmak istersin, kusunca da "Olur öyle. Boşver. Zaman her şeyin ilacıdır." gibi aptalca cevaplar alırsın. Yaşadım ben bun hissi. Yıllarca çekmedim ama birkaç ay, 1 yıl kadar kendisiyle gayet seviyeli bir ilişkim oldu ehehe.

Neyse, İntiharın kendimce sebeplerimi sıralıyorum müstakbel bir sosyolog olarak.

1- İnsanlar = Hepimiz suçluyuz. Kaç kişi arkadaşı "İyiyim." dedikten sonra "Sahiden mi iyisin? Yoksa alsında için kan mı ağlıyor?" diye soruyoruz ya da soracak kadar karşımıza değer veriyoruz. Onu bir para veya seks makinesi olarak görmeden ve çıkarsızca.

2- Teknoloji = Büyük bir nimet ama bu nimetler, karakterimize ödediğimiz ciddi taviz fiyatları ve bizim bedelimiz aslında. Çünkü iPhone X'i alıyor ama karakterini satıyor insan. Daha da içine kapanıyor, çok arkadaşım var zannediyor çünkü rehberi kalabalık. Ancak ölse kaç kişi üzülür. Bir elin parmağını geçmez onun da yarısı ailesi. Ne komşuna güvenin var, ne sevdiğine, ne iş arkadaşına, ne topluma. Ancak sen yine de Farmville, Candy Crush, Ninja Fruit falan devam et. 10 güne komşun intihar ederse onun bir suçlusu da sensin beyinsiz insan.

3- Bencillik = Evet. Bencillik, doğru yere kanalize edersen gayet de makul bir histir. Çünkü kendi ahiretimiz için bile bencil olmak zorundayız. Ancak bu bencillik, aşırıya kaçarsa intiharların kısmı katili sen oluyorsun! Evet, sen!

Herifin, kadının halini hatrını sormuyorsun, ya da seni "Dost" belleyip derdini anlatıyor sen ise "Olur öyle." diyor ve onu kendinden savıyorsun. Sonra da "Ama ben yanındaydım." diye vicdan tatmini yapıyorsun. Ancak sen kendini istediğin şekilde onun yanında oldun. Onun istediği şekilde onun yanında olmasın ve sen asla çözüm odaklı davranmadın. Sadece kendi işine yönelmek için onu dinliyor taklidi yaptın.

4- Toplum = Günümüz toplumları ayrı bir vaka. Birbirimizi epey bir yabancılaştık. Teoman'ın İki Yabancı adlı şarkısındaki "İki Yabancı"dan bile daha yabancılaştık birbirimize. Çünkü birbirimizden olmayana "Asla tahammül" dahi edemiyoruz. Harbiden Allah bizim belamızı versin ya. Helak etse yeri.

Bunlar 4 ana başlıkta bu şekilde ama konuşursak en az bir 4 neden daha buluruz. Bu yazıyı okuyan kaç kişi bunları umursuyor? Bence de sen umursamıyorsun. Bu yüzden intihar eden her yakınımızda eğer varsa, yoksa da yabancılar için de toplumda az ya da çok hepimizin suçu var. En azından ben kendimi suçlu hissediyorum. Sen gamsızsan, gamsızlığına tüküreyim.

Çözümü nedir? Çözümü bence şudur. Bu insanların biraz ama çok bunaltmadan üstüne gitmek lazım. Dertlerine ortak olmak lazım, gerçekten bir empati yani onu anlama çabasında olmamız ve de en önemlisi onu sevdiğimizi, onu değerli hissettirmemiz lazım. Bunu yaparken de yapmacık sözler değil, yerinde icraatler yapmamız lazım. 

Son olarak bu insanlara intiharın bir çözüm yolu olmadığını öyle ya da böyle anlatmamız lazım. Devlet olarak da bu olaya el atmalı ve ters giden şeylere acil ameliyatları yapmamız lazım. Bu bilince sahip olan insanlar mutlaka var ülkemizde. Çünkü, intihar bu insanlara bir kaçış ve bir çözüm alternatifi gibi geliyor. Bu algıyı kırmamız ve bunun yanlışlığını onlara "Somut" bir şekilde ikna ederek yapmamız lazım. 

Benden bu kadar. Sen de otur üstüne düşün. Bulduklarını en azından çevrene uygula.Samimi ol ve üstüne düşeni yap. Yarın bir gün çevrende "Mutlu" zannettiğin birisi her an 15. kattan aşağıya kendini atabilir ya da ansızın ölüm haberini alabilirsin. 

Haydi eyvallah.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder