6 Kasım 2016 Pazar

Kur'ân'da Namaz

Selamın aleyküm usta. Aslında bu aralar yazı yazmaya epey üşeniyordum ama ufak bir Mehmet Okuyan gazıyla ardından bir küçük öz eleştiriden sonra yazmaya karar verdim. "Senin üşengeçliğine sıçayım ulan yaz işte bildiklerini de insanlara vesile ol, hem ahiretine yatırım yap hem de Kur'an ile yaşa ve sen de öğrendiklerini iyice pekiştir." dedim kendime. Mehmet Okuyan'ın konuşması da harika bu arada, Başörtü mevzusunda kendisiyle zıt düşsem de Allah razı olsun kendisinden. Delikanlı gibi "Sadece Kur'ân" diyen ender adamlardan. Namaz hakkında bir çok soruya yanıt vereceğim rahat ol.

1- Kur'an'da "Namaz" geçmiyor ama o zaman bu namaz nasıl ibadet oluyor, Salat geçiyor o da "Destek, İrtibat" gibi anlamlara çıkmaktadır bu ne iş?

Bu şu iş arkadaşım. Kur'ân'da Namaz geçiyor bir kere ben sana onun garantisini vereyim. Ancak senin mantığınla ele alalım, diyelim ki "Namaz" geçmiyor. Yani kelime olarak geçmemesi çok doğal çünkü "Namaz" kelimesi Farsça'dan dilimize gelmektedir ve bizlerde ilk olarak İran üzerinden yani Farsça kaynaklı olarak kabul ettiğimizden bu ibadet günümüzde "Namaz" olarak adlandırılmıştır. Her neyse senin mantığınla diyelim ki Kur'an'da bu ibadet geçmiyor o zaman ;

"Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır. Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur." - Nisa 102 ve 103 

Burada ne yapıyorlardı ve neden "Ayakta, oturarak, yan yatmışken" Allah'ı anmaktalar madem ibadet yapıyorlar, bu neyin anması moruk böyle?

"Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz." - Maide 6

Niye burada temizlik yapıyoruz, niye cünüpsek yıkanıyoruz, su bulamazsak neden toprakla "Teyemmüm" ediyoruz ne gereği var ki bunların?

"Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı (Kâbe'yi) insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!" - Bakara 125 

"Ey Meryem, Rabbinin huzurunda saygıyla el bağla. Secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et." - Ali İmran 43

Burada neden "Secde kapanıp, rükü ediyoruz"?

Bu tip deliller çoğaltılabilir. İşin özü Kur'ân'da bal gibi namaz vardır. Şimdi "Salat-Namaz" ilişkisine bakalım. Kur'an'da, hep "Namaz" anlamında "es salâte" kelimesi kullanılmıştır Arapça'da. Salat'ın anlamı da "Dua, Allah'a boyun eğmek" gibi anlamlara gelir ama yukarıdaki ayetleri ve bunun yanı sıra ;

"Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir." - Fetih 29 

Eğer "Salat = Namaz" değilse, rükü, secde etmeleri ve secde izi ne iş birader? Dua'da secde mi olur? Dua'nı eder ve geçersin. 

Salat, bal gibi Namaz demektir. Çünkü her Namaz'da aynı zamanda dua edersin. Allah'a boyun eğersin, Allah'a teslimiyetini bir kez daha Allah'a gösterirsin. Çünkü Mü'min bir kimse, yalnızca Allah'a teslim olandır! Allah'a teslim olmuyorsan, nefsine teslimsin demektir ve nefsine teslimsen, yolunun sonu cehennemdir! Çünkü Mü'min budur ;

"İş onların sandığı gibi değil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabb'i katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar..." - Bakara 112

"İbrahim'in, İsmail'le birlikte, Beytullah'ın (Kâbe'nin) ana duvarlarını yükselterek şöyle yakardıkları zamanı da an: "Rabb'imiz, bizden gelen niyazları kabul buyur; sen, evet sen, Semî'sin, her şeyi çok iyi duyarsın; Alîm'sin, her şeyi çok iyi bilirsin. "Rabb'imiz! Bizi, sana teslim olmuş iki müslüman kıl. Soyumuzdan da sana teslim olan müslüman bir ümmet oluştur. Bize ibadet yerlerimizi göster, bizim tövbemizi kabul et. Sen, evet sen, Tevvâb'sın, tövbeleri cömertçe kabul edersin; Rahîm'sin, rahmetini cömertçe yayarsın." - Bakara 127 ve 128 

"Rabb'i ona, "Müslüman olup bana teslim ol!" dediğinde o şu cevabı vermişti: "Teslim oldum âlemlerin Rabb'ine!" - Bakara 131 

Allah'a teslim olmayan da budur ;

"Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah'tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?" - Casiye 23

"İğreti arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?" - Furkan 43

O yüzden, Namaz kılmak her Mü'min kimsenin görevidir çünkü Allah Mü'minleri böyle tanımlar ;

"İnanmış olanlar ancak o kişilerdir ki, Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allah'ın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. Namazı dosdoğru kılarlar onlar. Ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden bol bol dağıtırlar. Gerçek anlamda müminler, işte bunlardır. Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol bir rızık var onlar için." - Enfal 2, 3 ve 4. Ayetler

Mü'min olmak Müslüman olmaktan da çok daha üst bir mertebedir bu arada. Cennetle müjdelenen Müslümanlar değil, Mü'min olmuş kimselerdir. O yüzden elinden ne kadar geliyorsa o kadar namaz kıl ama dosdoğru kıl. Mü'minler, "Dosdoğru" kılanlardır çünkü! 

Sonuç olarak, 1. Soruya yanıt verdik. Diğer soruya geçelim moruk.

2- Kur'an'da Namaz kaç vakittir ve her namaz kaç rekattan oluşur? Namaz'da neler okunur? Namaz'ın kuralları nedir?

Vov vov vov, sakin ol genç. Sorularını yavaş yavaş bana bırak ve yazının devamını oku. Kur'an'da namazın beş vakti de geçer. Hiç öyle iki, üç diye işin içinden çıkmayın. Namazın bazı farzları da geçer, gerisi kula bırakılan enfes bir özgürlüktür. Dileyen 2, 3 vakit kılabilir mi? Elbette kılabilir. İlla 5 vaktin tamamını kılmak zorunda da değilsin. Bunu derken yanlış anlaşılma olmasın. Allah sana farz diyor ama yapıp yapmamak senin elinde o bakımdan zorunda değilsin. Yoksa direkt emirdir! Cezası da bu dünyada yoktur. Cezayı gerek görürse Allah öbür tarafta cezalandırır ve Allah hesabının görür. Kimseyi zorla namaza başlatamazsınız. 

Gel namaz vakitleri ve ayetleriyle izah yapayım ve 3 vakit diyenlere bir "Aduket" çekeyim ;

"Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl. Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir. Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan. Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma ulaştırması umulur." - İsra 78 ve 79 

Bak bak burada 3 vakit diyormuş yüce Allah. Vay canına! Benim annemin de pipisi var zaten. Şu ayetler de destekliyormuş ;

"Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namaz kıl! Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür." - Hud 114

Burada 3 vakti destekliyormuş. Sebep? Gündüzün iki tarafı ve gece var, etti üç. Matematik hocana en derinden küfürlerimi gönderiyorum. "Gece yakın saatlerde" diyor kafadan 4 vakit eder buradan. Tüm ayetlerin 5 vakite nasıl uygun olduğunu en son izah edeceğim. 

"Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin." - Bakara 238" 

3 vakitçilerin tek dayanağı bu. Namazlar ve orta namaz eder sana üç. Buna da cevap vereceğim. Ben de ayeti gram "Eğip-bükmeyerek" çünkü ben ayeti diğerleri gibi asla eğip bükmem. Allah'ın lanetini istemiyorum ben, rızasını istiyorum. Öyleyse ayetlerin 1 tanesinin, 1 kelimesini bile dışlamayan anlam vermem gerekli ki vereceğim zaten.

"Artık, onların söylediklerine sabret; Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbini överek tespih et! Gecenin bazı saatleriyle gündüzün iki ucunda da tespih et ki, hoşnutluğa erebilesin." - Taha 130  

Bak. Sabah ve Yatsı namazı direkt belirtilmiş. 

"O halde tespih Allah için. Akşama erdiğinizde de sabaha erdiğinizde de... Göklerde ve yerde hamt da O'na; gün sonunda da öğleye erdiğinizde de." - Rum 17 ve 18

Bak. Öğle ve Akşam'da burada geçiyor. İnanmıyorsan arapçasına bakabilirsin. Gün sonu = Akşam, öğle zaten direkt geçiyor. 

Bakara 238'e tekrar gelelim. Taha 130 ve Rum 17 ile 18'i baz alırsak 4 vakit var. Bakara 238'de ise "Namazları ve orta namazı koruyun." cümlesi var. Namazlar diyince illa 2 olmak zorunda değil 2 veya 2'den fazla olması yeterlidir. 35 namaz bile "Namazlar" anlamına gelebilir. Her neyse, hepsini eklersek bu 3 ayetten "4" namaz vakti ismiyle verilmiştir. "Direkt Sabah" olarak geçmez ama Sabah'ı kast ettiğini 8 yaşında Elif bile anlar. "Orta Namaz" da = İkindi Namazı oluyor. Matematiksel olarak da kurala uygundur. Çünkü tek sayıların ortası vardır. Çift sayıların ortası olmaz. 

5 vakit namaz var günümüzde. "5" tek sayıdır ve onun ortası "3" rakamıdır ve 3. vakit nedir? İkindi namazıdır. Anlamı nedir biliyor musun? Buyur TDK. Buyur TDK. Öğle ile Akşam arası, matematiksel ve güneş açısından ele alınca da %100 oturmasa da, %85-90 "Orta" vakite, yani "Orta Namaz" vaktine denk geliyor. Her şey ne de güzel cuk diye oturdu. Hiçbir ayeti de dışlamıyor aksine daha fazla ayetlerle de destekli.

Evet namaz vakitleriyle ilgili yüce Allah'ın ayetleri bu kadar. Unuttuğum yok sanırım belki de vardır ama bu kadar ayet oldukça işimizi görür çünkü sikinin keyfine göre tabir getirenler, düz mantıkla yorumlayanlar bu ayetleri referans alıyor. Şimdi günümüzde 5 vakit var değil mi?

Sabah, Öğle, İkindi, Akşam Yatsı. Ben sana diyeceğim ki bu 5 vakitte Kur'an'a gayet güzel uyuyor. Şaşıracaksın değil mi? Kiminiz şaşıracak özellikle 2 ve 3 vakitçi güruh "Ne diyon la sen bebe?" moduna girecekler ama girme, çünkü öyle güzelim. Yine senin mantığınla da ele alırsak, yine 5 vakit olacak onu izah edeceğim şimdi. O mantıkla bile 5 vakit denk geliyor, işte Allah'ın yazdıklarının büyüklüğü ve yüce Allah'ın ayetleri nelere gebe! Yukarıda açıkladım zaten bu paragraf da dahil olmak üzere başlayan kısım da ek açıklama olacak. 

Ama işi Bakara 238 bozuyor değil mi? Namazlar ve orta namaz... Şimdi bir denklemi, bir kere uygulamanız bir daha uygulayamayacağınızı göstermez. Denklem ne alaka değil mi ama bağlayacağım az sabret corç. Aslında işi bozmuyor da 2 ve 3 vakitçiler böyle türüyor maalesef. 1 ayeti cımbızlayarak türeyen her şeyden uyuz oluyorum. Kur'ân'dan konuşuyorsan, diğer ayetlerle asla çelişmeyecek, aksine birkaç ayetle daha delillendirebiliyorsan o zaman cidden ele alınabilir demektir.

56+44 = 100 yapar değil mi? Eh bunu farklı şekillerde de uygulayabilirsin, eğer sonuç aynıysa anlam bütünlüğünü hiçbir şekilde bozmaz ve sonuca da asla etki etmez. 37+73 = 100 yapar, 41+59 = 100 yapar, 11+89 = 100 yapar.

Demek istediğim bu denklemi, Bakara 238. ayetine de gayet güzel uygulanabilir.

Sabah ve Akşam = Namazlar, Öğle = Orta Namaz değil mi? 

Ben de sana diyorum ki, bir de şunu denesen.

Sabah ve Yatsı = Namazlar, İkindi = Orta Namaz. Bak ne güzel oldu değil mi? 3 vakit oldu yine diyeceksin ama zaten benzer bir mantıkla Akşam ve Öğle'yi de dahil etmiştik. Bak ne de güzel etti sana 5 vakit.

İkindi'de ayrıca "Günün İkinci Yarısı" anlamına gelmektedir. Yukarıda bilgi vermişim ama TDK'da hata yapmış, farklı kaynaklara baktım ve "İkindi" kelimesi eski Türk kelimelerindendir, etimolojisi de bunu gösteriyor. Hatam için özür diliyorum. Buyrun size kaynak. 

O zaman koskoca Kur'an'ı son 2-3 sure üzerinden değerlendirelim. Maide = Kur'ân yapalım. Çünkü 3. ayetinde yüce Allah" Dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım." ayetini buyurmakta. Al bak bu da ayetin tam versiyonu, o kısımların da altını çizeyim ;

"Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir." - Maide 3

Bak burada Namaz yok, o zaman Namaz'ı boş koyalım. Olur mu ulan böyle salakça bir savunma birader ki ya, ki Maide Nuzul yani iniş sırasına göre 112. sıradadır. Maide'de 111 sureyi hükümsüz kılar o zaman. Mantığın kendisi Kur'an'ın birçok kısmında apaçık tutarsızken Namaz'ı "3 vakite indirmek" için şeyinin keyfine göre ayet eğip büküyorsun. Tamam din kolay bir şeydir ama kolay bir iş diye, onu neredeyse sıfıra indirgemek de neyin nesi be kardeşim! 

Bakara'ya göre "3 vakit ile değiştirdi Allah" diyorsun da, onun izahını da yaptım ben zaten yukarıda. Bu mantıkla zaten Kur'an diye bir şey kalmaz. Çünkü Kur'an dediğimiz aslında "Nasr" suresine denk düşer çünkü Nasr 114. sırada yani en son inen suredir. Nasr de alayına hükümsüz kılar o zaman. Böyle bir mantık var mı abicim ya? Yok tabii ki ama İblis sana "Dünya hayatını tatlı" gösterirse gayet makul olur. 

Evet bir "Gerizekalıya" anlatır gibi anlattım ama Kur'ân'da "Namaz kılmak yok birader, Salat o Salat" ve "2 vakitçiler, 3 vakitçiler" tayfasına hiçbir açık bırakmayacak ve dini yeni sorgulayan birisine de salak olsa bile anlayacağı bir izah yaptım. Bundan da anlamayan, bence niye var olduğunu bir daha sorgulamalı. Bilal'e anlatır gibi anlattım vallahi ehehe.

Şimdi rekat meselesine ve Namaz'da neler vardır meselesine gelirsek ;

Rekatlar Kur'an'da tam olarak verilmez ancak Namaz'da yapılacak kurallar verilir bunlar ; Cünüpsen yıkan, sarhoşsan, narkoz etkisindeysen veya uykudan yeni kalktıysan yani ne dediğini bilmiyorsan namazdan uzak dur, namaz abdestin yoksa temizlen ve namaz abdestini al, namaz dur "Kıyam", Sen de "Rükü" et ve "Secde"ye var. Namazın her anında da Allah'ı an, Allah'ı öv, Allah'a daima şükret, Allah'ı zikret. Namaz budur. 

Merak etme ayetlerle geliyorum yine ;

"Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz." - Maide 6

Namaz abdestinin nasıl alınacağı verilmiştir. Bir de gelenekten gelen bir "Kulağa iki parmak, boyuna 3 parmak" mevzusu geçmez ama ben yapıyorum sana da tavsiye ederim çünkü abdestin mantığı "Temizlenmek"tir. Öyleyse ek 1-2 temizliğinin de hiç zararı yoktur bana kalırsa. Sen ister yap, ister yapma o senin bileceğin iş benim şahsi yorumumdur bu. 

Cünüp isen yani cinsel ilişki yaşadıysan ya da mastürbasyon yaptıysan ki bunları yapabilirsin en tabii hakkındır. Mastürbasyon bal gibi cünüplük yaratır, yaratmaz diyenler var ortada da. Nette azıcık aratın boldur bu tipler. Hayır kardeşim gayet güzelde bozmaktadtır. Sadece orada ruhsal bir tatmin yok, cinsel ilişkiden tek farkı budur. Bedensel ve orgazmsal bir tatmin gayet mevcut. Dolasıyla cünüplük yaratır ve bir boy abdesti gerektirir. 

Lakin çok büyük bir haram değildir, hatta haram bile değildir. Çünkü bu durumda kadın veya erkek hiç fark etmez. Olası bir "Zina" ihtimalindense, mastürbasyon ihtimali daha iyidir. Çünkü insanız ve nefsimiz bazı şeyleri elbette çekiyor benim de çekiyor bu gayet olası bir durum. Helal yoldan yaşamıyorsan da, alternatif arayacaksın ama "Haram" müessesine başvurmayacaksın! Bu konuda özellikle erkeklerden bana birkaç kişiden sorular geldi. Yeri gelmişken yanıtladım rahatsız olanlar varsa affola ama dinen bunlar açıklanmalı ve sorgulanmalı ki hiçbir soru işareti kalmamalı. 

Eğer bir "Karın/Kocan" yoksa ve sürekli aklına geliyorsa bu, ki bazen istemsiz dış tahrik unsurlarıyla gelir, diğer yoldan kendini tatmin etmelisin. Zina ile değil. Gerekirse Bakir ya da Bakire öl. Hz. İsa'nın annesi meryem mesela gayette bakire öldü. Dünyanın en büyük dahisi mesela Nikola Tesla, aseksüel birisiydi ve bakir öldü. Çoğunluk zina yapıyor diye, sen de yapmak zorunda değilsin. Helal yolun yoksa, alternatif yap ama haram yapma! Kendini haramı hak görüyorsan da, Cenneti hak etmen için bundan sıyrılman lazım kusura bakma moruk. Allah'ın ayetleri böyle diyor. Cenneti herkes kendisine hak görür ama Allah sana hak görecek mi onu, Allah senden razı olacak mı mesela bundan ibaret. Çabala, Kur'an'ı olabildiğince yaşa ve gerisi Allah'a tevekkül ederek bırak ;

"Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz." - Ali İmran 139 

Her neyse, cünüp isen "Yıkan" bitti gitti. Genzin yana dek 3 kez buruna su çek falan, hayırdır oğlum? Suyu ver, şampuanını yap tamam işte niyet etsen de etmesen de eğer sen" Müslüman" bir kimseysen, boy abdestini otomatikman almış oldun. Tamam "Euzu-Besmele" çekmek güzeldir ama "Niyet ettim" bir de bunu namaz abdestinde de sesli söylüyormuşuz. Sebep?

İşte efendim böyle. Allah tövbe haşa, sağır mı? Sesli söylemeyince sen bilmiyor mu, anlamıyor mu, kalbinin içindekini bilmiyor mu? Bunlar hep gösteriş oysa Allah sana diyor ki ayetlerinde ;

"De ki: İster Allah diye, ister Rahmân diye dua edin. Hangisiyle dua edecek olsanız, en güzel isimler Onundur. Namazda sesini fazla yükseltme, büsbütün de kısma; ikisi arasında bir yol tut." - İsra 110

Toplulukta namaz kılarken bile, şov yapma diyor sana Allah. Namazını ben bilsem yeter sana o yüzden evde, iş yerinde, camiilerde "Başkalarını rahatsız etmeden" namazını kıl diyor Allah ama hele yaşlı dedeler veya tarikatçi tipler namazı "Resmen şov yaparcasına" kılarlar. Ulan herif hemen dibimde, adam surenin neresinde ben biliyorum ve beni de şaşırtıyor ayrıca. Tam konsantre olup huşu içinde namaz kılacağım, o huşu gidiyor. Secdeye varınca da sesli söylüyor ulan söyleme, söyleme! Ben sen namazın neresindesin duymak istemiyorum abi. Bana ne yani senden. Allah hayatta gördüğün her şeye cevap vermiş. Namazlarda "Yüksek sesle kılanlara" bile cevabını esirgemiyor kainatın efendisi yüce Allah! 

Neyse çenem düştü. Su bulamıyorsan da toprak ile teyemmüm et ve namazını kıl, benimle irtibata geç diye emrediyor yüce Allah. Hasta isen veyahut yolculuk halindeysen namazdan o anlar muafsın. Çünkü ; 

"Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır." - Bakara 185 

Oruç ayetlerinden birisidir bu. Allah senin için kolaylık ister, senin için hangi şartın kolay olduğunu da gayet iyi bilir. Çünkü her kulun ruhu, karakteri ve iradesi de farklıdır. Her neyse, bir de "Ne dediğini bilmiyorsan, sarhoşsan, uykudan yeni uyandıysan" namazdan uzak dur! Kılacaksın da ona göre uyan ve ayıl, öyle kıl namazını. Çünkü yüce Allah buyuruyor ki ;

"Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafûr'dur, hataları bağışlar." - Nisa 43

Abdesti bozan tek durumlar da ; Cünüpluk durumu ve tuvaletsel durumlardır. İşersen, sıçarsan abdestin bozulur. Lakin "Kan" abdesti bozmaz. Bozduğuna dair de hiçbir ayetsel kanıt ve delil yoktur. Kan'ın abdesti bozması mezhepsel bir kuraldır lakin ben mezheplere değil" Allah'a teslim olmayı seçtim ve Kur'ân'da doğrudan veyahut dolaylı yoksa" o zaman bozmuyor demektir. Çünkü Allah kitabında her şeyi "Aşırı Net" belirtmez bazı şeyler dolaylı ve yapboz misalidir. Bazı şeyler vardır ama sorgulayarak kendin bulmanı ister.

Namaz hareketlerine gelirsek ;

"Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı (Kâbe'yi) insanlar için sevap kazanmaya yönelik bir toplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından bir dua yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık; "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin!" - Bakara 125 

"Ey Meryem, Rabbinin huzurunda saygıyla el bağla. Secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et." - Ali İmran 43

"Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip hayra ve barışa yönelik işlen yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir." - Fetih 29 

"Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rükû eder bir halde namazı kılıp zekâtı vererek iman edenlerdir." - Maide 55

"Namazları ve orta namazı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin." - Bakara 238

Kıyam, rükü, secde harici her türlü okuyacağınız sûre ve dualar konusunda, tek bir kriter vardır o da budur ;

"Hiç kuşkun olmasın, Rabbin senin durumunu biliyor. Gecenin üçte ikisinden daha azını, yarısını, üçte birini ayakta geçiriyorsun. Seninle beraber olanlardan bir grup da öyle. Allah, geceyi de gündüzü de ölçüye bağlamıştır. Sizin onu kuşatamayacağınızı bildi de size tövbe nasip etti. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Bir kısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini, diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur'an'dan, kolay geleni okuyun! Namazı kılın! Zekâtı verin. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç verin! Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan af dileyin. Hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok esirgeyicidir." - Müzemmil 20 

"Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı da kıl! Çünkü namaz, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor." - Ankebut 45

Okuduğun dua ve sureler Kur'an'dan olacak bal gibi de bu 2 ayette net olarak geçer sadece ve 2 defa ısrarla vurgulanmış. Hem de "Kolay geleni oku." diyor kuluna yüce Allah. Seni Adiyet suresi okumak zorluyorsa, İhlas, Nas, Asr, Beyyine oku diyor yüce Allah. 

Ancak bunları okumanın da bir kriter var ;

"Ey örtüsüne bürünen! Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç, Yarısında uyanık ol; veya ondan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!" - Müzemmil 1, 2, 3 ve 4. Ayetler 

Ağır ağır okuyacaksın, yani düşünerek ve anlayarak okuyacaksın. 4 rekatı 3-4 dakikada bitirmeyeceksin. 4 rekatı 10-15 dakikada bitir. Adam gibi bitir, sûreleri ya da meallerini "Bilerek ve ağır" oku buyuruyor yüce Allah! Geçen bir konuda Kur'an okumak kitapta yok ama Kur'an'a göre namaz kılıyorsak, Kur'an okumalıyız demiştim ama yanılmışım. Aslanlar gibi varmış mesela. 

O yüzden ; Ettehiyatü, Allahümme Salli, Barik, Rabbine Atina gibi duaları okumanız Kur'an'a göre yanlıştır. Okuyacaksan ; Fatiha oku, Nasr oku, İhlas oku, Asr oku, Beyyine oku, ezberine güveniyorsan Yasin oku. Hatta Bakara oku gerekirse ama "Vahyedilmiş olanı, ağır ağır ve düşünerek oku!"

Rabbane Duaları ve bu dualara niye karşı çıkıyorsun ama diyeceklere de ayet var ;

"Mescidler Allah içindir; sakın Allah ile beraber başka birisine dua etmeyin." - Cin 18 

Ettehiyatü'de "Muhammed" var, Allahümme Salli ve Barik'lerde "İbrahim" var. Rabena Dualarında engel bir durum yoktur ama Müzemmil 20 ve Ankebut 45 varken kusura bakma ama onları da okumak ne derece doğru onun öz eleştirini yapmalısın. Ki, Allah apaçık "Kur'an'dan oku" diyor. Çok özeleştirilik bir durum yok ama bir ayetten herkes aynı anlamı çıkarmayabilir bu ihtimali göz önüne alıyorum. Yoksa emir apaçık ortada. Muhkem ayetlerdir bal gibi de. Bilmeyenlere de, Kur'ân'da 2 tip ayet vardır ;

Muhkem = Net ayettir, Allah'ın emirlerini içerir. Yoruma kapalıdır.
Müteşabih = Yoruma açık ayetlerdir. Kul buradan ne anlarsa onu uygulayabilir gayette.

3- Sen nasıl namaz kılıyorsun peki hacı ve Kısa surelere kolaycılık diyenlere yorumun nedir?

Valla ben kılabildiğim her namazı "2 rekat" kılıyorum. Cuma namazında farzına kadar kılıyorum. Her namaza "2 rekat" diyenler var haklılar da Nisa 101, 102, 103'e dayanarak çünkü orada imam olan Hz. Muhammed 2 rekat kılıyor, arkasındaki grup 1 rekat kılıyor. Gerektiği durumda namazı keyfine göre kısaltma esnekliğinin Allah tarafından tanınmasıdır bu ayet ayrıca. Güvende hissedince daha ağır kıl, ama güvende değilsen hızlıca kıl ya da o an kılma, sonra kıl demektir. Yoksa namaz asla keyfi kazaya bırakılmaz.  

Zira ayette de 2 rekat namaz kılan ve imamlık yapan Hz. Muhammed'in "Tam" kıldığına da vurgu yapılıyor ;

"Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır. Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur." - Nisa 102 ve 103

Gördüğün gibi 2 rekatlık namaz da tam namazdır Kur'an'a göre. Başka bir konu da şudur. Adamın yanında namaz kılıyor, cemaat namazı bozmuyor. Eleman kalp krizi geçiriyor hemen diplerinde, boz şu namazı da adamı kurtar, en azından kurtarmayı dene belki Allah sizi imtihan ediyor o adamın kalp kriziyle, ne malum kurtulmayacağı ki, tıpta erken teşhiş ve erken müdahele birçok hastalık ve krizlerde müthiş önemlidir. Ulan bozacaksın o namazı, canı kurtar evvela. O namaz yansın gerekirse, boşver sen o namazı çünkü Allah buyuruyor ki ;

"İşte bu yüzden biz, İsrailoğulları üzerine şunu yazdık: Kim bir kişiyi, bir kişiye karşılık yahut yeryüzünde bir fesat sebebiyle olmaksızın öldürürse, insanları toptan öldürmüş gibidir. Ve kim bir kişiye hayat verirse insanlara toptan hayat vermiş gibidir. Andolsun, resullerimiz onlara açık-seçik kanıtlar getirmişlerdir. Ama onlardan birçoğu bunun ardından da yeryüzünde zulüm ve azgınlığa sapmaktadır." - Maide 32

Can kurtarmanın büyüklüğünü anlatıyor yüce Allah. Namazını istisnai durumlarda kısaltma anlamını verir o ayetler "2 Rekat" manasını değil. Keyfi tefsir yaparsan böyle olur. 

Benim kıldığım en doğrusudur diye bir iddiam da olmayacak bu yazımda. Herkesin doğrusu ve herkese "Kolay geleni" kendisine göredir çünkü.

Ben şahsen, Fatiha ve İhlas okuyorum. Çünkü ; Fatiha = Bu dünya ve ahiret hayatının enfes bir özetidir. İhlas = Çünkü Allah'ı öven en güzel suredir bana göre. 4 ayet ama her bir 4 ayet'de dopdolu Allah'ı anar ve zikredersin. Fatiha'da hidayetin varsa bile daha çok "Dosdoğru yol = Sıratı Mustakîm" talep edersin ve bu yönde çabalayacağının sözünü verirsin çünkü ;

"Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz."- Fatiha 5 

Ancak biz dualara hep "Muhammed, İbrahim, yetmiyor onların aileleri, soyları" gibi gırla aracı katıyoruz. Namaz'da hep okuduğun surenin otur da anlamına bir bak! Maûn suresinde Allah işte böylelerine lanet okuyor. 

Neyse, ara ara giydiriyorum işte ben böyle. Sen bana bakma, giydirilmeyecek gibi değil ama neyse, herkes kendinden sorumlu. Ben sadece Allah'ın dinini keyfine göre yaşayanlara düşmanım. Çünkü bu keyfi yaşamanın argümanı da keyfi tefsirler ve Allah'a iftiralar yüklemekten geçiyor yoksa git Beyaz Peynire tap dilersen bana ne. 

"Sübhane Rabbiyel Ala ve Azim" demekte hiçbir sakınca yoktur. Tekbir getirirken de "Allah-u Ekber" demek en doğrusudur. Bazı arkadaşlar "Kur'an'da yok ki, bak sen de Kur'an'da olmayan şey koydun." diyecekler. Ben onlara çok güzel bir hareket çekip sonra bu ayetleri göstereceğim ;

"Fe sebbih bismi rabbikel azîm(azîmi)" - Vakia 96

Meali ; "Artık, o yüce Rabbinin adını tespih et!" - Vakia 96 = Hangi isim? "Azim" ismiyle.  

Azim = Büyük, Ala, Üstün, Yüce anlamına gelmektedir. Dolayısıyla biz rüküda "Büyük olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır."/"Yüce olan Rabbim seni her türlü kusurdan tenzih ederim." gibi anlamlarla Allah'ın "Azim" adını tesbih etmiş oluyoruz. 

"Sebbihısme rabbikel a’lâ." - A'lâ 1

Meali ; "Rabbinin o yüce adını tespih et!" - A'lâ 1 = Hangi isim? "A'lâ" ismiyle.

Alâ = En yüce, iyi, çok iyi, pek iyi gibi anlamlara gelir günümüzde ama arapça'da "En yüce" gibi anlamlara denk düşer net olarak o demiyorum ama çevirilerde hep "Yüce, En yüce" gibi anlamlara gelir. 

Secde'ye varırken de "En yüce olan Rabbim her türlü kusurdan uzaktır." diyerek onun yüceliğinin karşısında "Bilinçli" olarak vücudun en savunmasız hali olan yüzüstü yere kapanarak Allah’ı bu şekilde tesbih ediyoruz.

Secde'den 5 saniyede kalkıyor çoğu insan kendi bileceği iştir ama ben şahsen secdeye yatınca bilinçli olarak Allah'ı andığımdan "Eşhedü en la ilahe illallah" de diyorum 3 kere. Her secdeye varışımda, ruhum Allah'a yükseliyorsa eğer, Allah'ın varlığına yeniden ve daha çok şahit etmeliyim tabii bu benim fikrimdir. Dileyen sadece 3-4-5 kere her neyse, "Sübhane Rabbiyel Ala" desin. Allah-u Ekber/Kebir mevzusuna gelirsek ;

Allah-u Ekber daha uygundur, çünkü ;

"Rabbini tekbir et" - Müdessir 3 

Ekber, "En büyüktür." diyerek Kebir diyenlerde var, Kebir demek yanlıştır diye bir iddiam yok. Ancak "Allah-u Ekber" kelimesi izafi değildir. "Allah en büyüktür" demek değildir, "Allah tek büyüktür." demektir. 

Sonuçta bana göre namazda Kur'ân'dan sure okunmalıdır ki 2 ayete bunu gayette destekliyor ve sana seçme imkanı veriyor. "Sana ne kolay gelirse, onu oku!" emrediliyor. 

Fatiha = 2 hayatın da temelini oluşturan suredir.
İhlas = Allah'ı öven enfes bir suredir. 4 ayetin 4 ayetinde de dopdolu bir şekilde Allah'ı anar, zikreder ve tespih edersin! 

Yukarıda Taha suresi 130 ve Rum suresi 17'ye bak, bu dediklerimin aynısını diyor. O da yetmezse, aç Kur'an'ı veyahut Google'ı Kaf suresi 39 ve 40'a bak. Hepsi "İhlas" okumanın ne kadar doğru olduğunu ispat ediyor. Haydi yine de ben Kaf 39 ve 40'ı buraya koyayım. Yeter ki sen doğru anla ve ben de buna "Vesilen olmuş bir Müslüman" tip olayım. Diğerleri yukarıda zaten ver, dönüp bakarsın artık. Zahmet olacak sana ama...

"Artık onların söylediklerine sabret ve Güneş'in doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin hamdiyle tespih et! Gecenin bir kısmında ve secdelerin arkalarından O'nu tespih et!" - Kaf 39 ve 40 

Oturuşlarda da İhlas okuyorum ben şahsen. Allah benden bunu istiyor çünkü. Sen de Kur'ân'dan bir sûre ile Allah'ı zikret. İhlas benim tavsiyemdir şahsen, hem ezberlemesi kolay, hem anlamı net, hem de Allah'ı hakkıyla hamd etmek ve tespih ederek zikretmek adına muazzam örnek bir sûre. Dileyen Asr, dileyen Beyyine okusun hiç fark etmez. Kur'ân'dan okunsun yeter ki..

4- Namazın dili nasıldır? Dile göre sevap durumu var diyorlar doğruluğu var mıdır?

Namaz'ın dili falan yoktur. Arapça'da okuyabilirsin, en iyi bildiğin dilde Meal'i de okuyup, dilediğin dilde kılabilirsin. Bu konuda Allah kullarına enfes bir özgürlük vermiştir. Kim nasıl huşu'da hisseder onu yalnızca yüce Allah bilir. 

Dile göre hiçbir sevap durumu yoktur. Kur'an'ın Araplara inmesi, o kavim üzerinden "Evrensel" inmesi onlara hiçbir üstünlük tanımaz. Tek üstünlük "Amellerde, Takvadadır."

"Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor." - A'raf 26 

Evet gençler. Namaz ibadeti budur. Ufak teferruatlar var onlara yanıt vermedim bilerek ki, biraz da bazı şeyleri siz araştırıp okuyun, takılırsanız elbette gelip danışın. Ben de her şeye muazzam vakıf değilim ancak okuyup sorguluyorum. Bilmiyorsam da araştırıp, Kur'ân'a danışıp sonra sana yanıt veririm merak etme. 

Haydi eyvallah. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder