7 Mayıs 2017 Pazar

Veda

Selamın aleyküm. Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere, hoş bir yazı değil ama gereksiz ajitasyon kasmayacağım. Sadece yaşadıklarımı anlatacağım. Sonra istersen "Ya okunmuyorum diye ağlıyorsun" de, istersen "Ya gitme" de sen bilirsin. Ben açıklamamı yapayım da, gerisi makaram sarı bağlar ehe.

Açıklama da daha çok "Soru-Cevap" şeklinde olacak. 

1- Bu tamamen bir veda mı yoksa kafa izni tadında, dönüşü belirsiz bir veda mı?

Cevap : %100 Tamamen bıraktım. Blogun yazı istatistiği ki bunlar tek tek yazıların başlığına, başlıktan belirsiz ise de içeriğine bakarak yapılmıştır. 

Tamamen Dini Yazı (%90 ile %100 Din içerikli) = 39 adet yazı
Kısmen Dini Yazı (En az %10, maksimum %80'i Din içerikli) = 11 adet yazı
Kişisel Yazı (Şahsi dertler vb.) = 26 adet yazı 


Bu yazı ile kişisel yazılar da 27 edecek. Bence içerik olarak fazla doyurucu ve oldukça fazla şeye cevap verecek bir blog oldu. 

Yazı yazmayı elbette özleyeceğim bir yerlerde ama bir yerlerde sadece. Blog adına fazla özleyeceğimi hiç sanmıyorum. Zira, özlenmeye değecek en ufak bir heves kalmadı.

2- Bu kararı almanda etken olan etmenler neydi?

Cevap : İnsanların bakış açıları, dini içeriklerin artık fazlaca yeterli gelmesi, maruz kaldığım saldırılar, kendime yaptığım öz eleştiriler ve kendimi biraz da gereksiz yere yıpratmam, hepsi buna dahil ama en çok saldırı kısmı bezdirdi.

Zira, haklı saldırılar değildi hiç birisi. Gelen en kötü eleştiriyi bile kucakladım ama kimse kusura bakmasın, sen "Sikko özentisisin." saldırısının neresi kabul edilir? Bakın bu konuya da defolup gitmeden bir izah getireyim.

Kendisi babasının ölümünden, ben ise özel hayatımın rezilliği ve varoluş sancısı ile "Ulan ben ne buradayım?" diyerek dine yöneldim. Depresyon ile yöneldik yani. Onun kadar hiddetli ve yıllarca geçirmedim ama ben de uyuyamadım, ben de yatakta saatlerce acı çektim ve ben de uykudan defalarca ağlayarak uyandım. 

Uykunuzdan uyanıyor ve ağlıyorsunuz. Böyle acılar çekip sonra dine yöneliyorsunuz. Sonra "Bu insan iyi adam ama ben de dini bir blog açayım da" insanları bilgilendireyim diyorsunuz ve yediğiniz eleştirilerin ciddi bir kısmı "Sen onun özentisisin, yan mal, çin malı Sikkofield"sın oluyor.

Dahası o İstanbul - Karagümrük doğma ve büyüme, ben ise Ankara - Altındağ doğma, Ankara - Demetevler ve Antalya - Güzeloba mahallerinden büyümeyim. Benzer mahalle kültürleriyle son sokağa çıkan nesil olan 90 nesliyiz ikimizde. Moruk, başkan, hacı kelimelerini onun blogu yokken de duyuyor ve kullanıyordum. "Ehehe" diye ilk kez ondan değil, Erdil Yaşaroğlu'nun karikatürlerinden gördüm. Bunları da bana yazdırtanlara, harbiden bravo diyor ve de devam ediyorum. 

Ayrıca defalarca "Müşrik, münafık" olarak ilan edilmem, arayış da olan bir kızı kurtarırken onun cemaatçi arkadaşı tarafından "İblise hizmet etmekle" itham edilmek, Reşad Halife sevicilerin "Cahil, basiretsiz, şimdi Sekar cehennemi kalbinde hisset bakalım, sen fitnecisin ve peygamber ile mücadele ediyorsun.", gelenekselcilerin "Sen sapıtmışsın, başkalarını saptırıyorsun." demeleri de var. 

Şaşılası bir durum ise, bütün bu kesime "Ayetlerle" geldim hep. Blogumda hiç savunduğum ehli Kur'an oluşuma, sadece Kur'an davamda ve Mü'min olma çabamda "1 Hadis" bile dayanağım olduğunu gösteren baba yiğite köle olurum. Hodri meydan çekiyorum. Bu kadar da iddialı konuşuyorum çünkü yok. 

Ayrıca bir tepki de beni şahsen tanıyanlara, görüyorum hepinizi. Sikkofield yazınca anında koşa koşa işinizi gücünüzü bırakarak okurken, hatta paylaşırken iş "Bir Depresif Adam" olduğu vakit "Ya işim var, sonra okurum." diyip geçiliyorum ve bu ayrımcılık canıma tak etti artık! Çok ciddi bir pay da facebook arkadaş listeme ve beni aylardır tanıyanlara ait. 

Kendinizi benim yerime koyun ve oturup düşünün. Bakalım siz ne kadar sabredeceksiniz bu saldırılara, bu yersiz iftiralara ve bu yersiz ayrımcılığa. 

3- Sadece Kur'an davasından tamamen mi çekiliyorsun?

Cevap : Elbette Hayır. Kendimce elbette mücadelem olacak ve şahsi profilimden bana ulaşan her insanın dini sorusuna cevap vereceğim. Ben birileri gibi görüldü atıp insana cisim muamelesi yapmam. 

Ayrıca Sorgulayan Müslüman tartışma grubunda da zaman zaman gözüme çarpan sorularına cevap vereceğim ve Sorgulayan Müslüman'ın resmi sayfalarını da takip edin. Zira orada güzel iş çıkarıyorlar çocuklar. Onların da eleştirdiğim bazı noktalar var, maalesef fazla sert değiller. Yani taşı "Tam" gediğine koymuyorlar bana göre. Ancak mevcut şartların en kapsayıcı ve en kucaklayıcı grubu da bu kardeşlerim.

Onları eleştirsem de bazı konularda, yaptıkları işler asla tartışılmaz güzellikte işler. Onlara da elimden geldiğince destek vereceğim kendi çapımda. Bu şekilde davaya katkım olacak ancak 1 yıldır tek tabanca takıldığım bu durumda acayip yoruldum. 2 destek gördüysem, 12 sövgü yedim. Destekleyene sevgi dolu bir eyvallah. Sövenlere de sitemli bir eyvallah. Allah onları bildiği gibi yapsın. 

4- Blog tamamen mi kapanacak?

Cevap : Hayır! Sadece artık yeni bir içerik eklenmeyecek. Yoksa doya doya okuyabilir, eşine ve dostuna bu yazılarımı kaynak göstererek okutturabilirsin. Bundan da 5 kuruş para kazanmayacağım merak etme. Kaynak göster ki, diğer yazılardan da faydalansın eşin dostun. Blog her daim açık kalacak birileri daha faydalansın diyerekten. 

Son olarak,

* - Haydi iyisiniz bana "Ya nereye baksam senin reklamların yeter artık çakma Sikko" diyenler, buyurun meydan sizin. Unutma ki, o dediğin adamın feysinde 50 bin, Twitterında 73 bin takipçisi varken, benim facebook sayfamda sadece 251 kişi var. Yazılarımı insanlara göstermenin başka çaresi yoktu ama merak etme, artık maruz kalmayacaksın

* - Merak etme Sikkofield avukatı sen kazandın. Sikkofield abin sana ne verirse sen onu almayı devam et. Sikko kötü birisi değil ama kendisinden tiksiniyorum şahsen. Kaldı ki elle tutulur yazılarını da kendisinden tiksinsem bile desteklemişimdir. Tasavvuf yazısı mesela Mesnevi'nin tüm tezgahını ifşa eden bir yazıdır. 

* - Ayrıca beni Sikkofield özentisi olmakla suçlayanlar, fark ettiniz mi bilmem ama onun değinmediği bütün dini yazıları ben yazdım. Bana kibirli diyeceksin içinden ama var mı başka yerde böyle bir kaynak tek bir site altında? Yok. Kendisi 19 hakkında gayet çekimserken benim Rashad Khalifa hakkında düşüncelerim çok net. Vahiy Hz. Muhammed ile biter. gerisi toptan 19, 39, 99, 799'da olsa sahte peygamberdir. Zira 19 sistemi yalnızca Allah'ın kitabının korunmuşluğuna bir delildir o kadar. Bu delil de, kimseye peygamberlik kapısını açmaz. 

* - Son olarak, yazılarımı görmezden gelenlere de inanılmaz kızgınım. Kendi arkadaş listemden bahsediyorum ama Sikkofield madem size yetiyor ki vaziyet o yönde. Eh, o vakit yolcu yolunda gerek. 

Bir de Teşekkür,

Her daim desteğini eksik etmeyenlere, "Ya abi Allah razı olsun bana vesile oldun. Kaleminize sağlık bütün yazılarınızı okudum, hayata bakışımı bir nebze de olsa değiştirdin." diyenlere kocaman, sevgi dolu bir eyvallah. Eksik olmayın sizler. Bu insanlar zaten benim facebook hesabımı biliyorlar. Bilmeyenlere de vereyim. Bu insanları sevdim ve daima da seveceğim. Hepinize selamlar ve sevgiler en içten. 

Benim facebook hesabım ; https://www.facebook.com/brkyrpzl

Dini sorularınız olursa yukarıda da dediğim gibi açığım daima özelden gelecek dini sorulara. 

Son Bir İyilik,

Otur bu parçayı dinle ve paylaş. Doğa İçin Çal'ın bütün parçalarını dinle hatta. Zira, çevre için açılmış bir kanal ve bunun farkındalığını yaratıcı bir yol ile yapıyorlar. Bak bunu dinle mesela yazıdan sonra. 



Son Tavsiye, 

Ehli Kur'an ol. Kimsenin hakkına tecavüz etmeyi aklından dahi geçirme. Her an ölecekmiş gibi yaşadığını ve hiçbir zaman kaybının telafisinin olmadığını unutma. Kur'an oku. Her gün oku ve bunu düzenli yap. Bütünsel Kur'an'ı oku ve sorgula. Beni de sorgula, Kur'an'ı da sorgula. Herkesi ve her şeyi sorgula. Asla kendini "Ben oldum" diye görme ve hep olacakmış gibi çabala ki kibre yenilme. 

Dünya zorluklar yeri, pes etme ve sabret. Ama bana "Sen pes ettin." diyeceksin evet blog fastını bırakıyorum ama dava için çaba ve ahiret hayatım için çabam son nefesime dek daima devam edecek. 

Haydi, bu şarkıyı dinle ve ben de, bu blogdan hayde gidelum.

Hayde ben gittum. Son kez, haydi eyvallah.

Hayde eyvallah. Hakkınızı helal edin. 

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Kur'an'da Neler Haramdır?

Selamın aleyküm. 

İnsanlar maalesef Kur'an'da bile "Nelerin Haram" olduğunu bilmiyorlar. Ben de bu konuda yine Bir Depresif Adam olarak farkımı konuşturmaya karar verdim ve Kur'an'da nelerin haram olduğunu tek yazıda, kafanda bir tane bile soru işareti kalmadan izah edeceğim inşallah. Haydi başlıyoruz eleman, zulanı falan kap gel. Tuvaletin varsa yap da gel. Sonra yazıyı okurken dikkatin kaçmasın.

Bak, sen bunlardan sakınasın diye "Haram" rehberi hazırlıyorum kıymetini bil ehehe.

1- Faiz = Faiz çok net haramdır. Zira kazandığın her faiz, haksız kazançtır. 

"O ribayı yiyenler, şeytanın bir dokunuşla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar. Bu böyledir, çünkü onlar, "Alış-veriş de riba gibidir." demişlerdir. Oysaki Allah, alış-verişi helal, ribayı haram kılmıştır. Kendisine Rabbinden bir öğüt gelip de yaptığından vazgeçenin geçmişi kendisine, işi Allah'a kalmıştır. Yeniden ribaya dönene gelince, böyleleri ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır orada. Allah, ribadan beklenen artışı mahveder, sadakalar karşılığında artışlar getirir. Allah, nankörlüğe batmış günahkârların hiçbirini sevmez. İman edip barışa/hayra yönelik değerler üreten, namazı/duayı yerine getiren,zekâtı verenler için Rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için. Tasalanmayacaklardır onlar... Ey iman sahipleri, Allah'tan korkun. Ve eğer inanıyorsanız ribadan geri kalanı bırakın. Eğer bunu yapmazsanız, Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları/ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan." - Bakara 275, 276, 277, 278 ve 279

"Ey iman sahipleri! Ribayı öyle kat kat katlayarak yemeyin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz." - Ali İmran 130

"İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.- Rum 39

Görüldüğü üzere, Faiz yemek yani haksız kazanç ile para kazanmak 1 kuruş dahi olsa, haramdır ve bunun için Allah, başka hiçbir günah ve başka hiçbir haram adına demediği bir tabiri diyor. "O ribayı yiyenler, şeytanın bir dokunuşla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar." Bak bu ifade var ya, adam öldürmede, şirkte bile geçmez Kur'an'da! Sadece faiz için geçer. Gerisini sen düşün.

Faiz ödemek buna dahil değildir. Zira faiz ödemek zorunda kalan insanlar, aksine mağdurlardır. Çünkü o, istemsizce fazladan para ödüyor. Bankaya faiz ödeme bak bakalım icra anında nasıl kapına geliveriyor sonra. Ama bizim ümmet "Domuz eti-İçki" gibi haramlara gayet hassasken, iş "Faiz yemeye" gelince hassasiyet bir anda kayboluyor. Elalemin rakısına "Haram o, içme kardeşim! Ahlakım bozuluyor." diyenler kurbanlarını "Banka faizleriyle" kesiyorlar. İnsanları kandırırsınız ama Allah'ı asla! 


Sonuç olarak Faiz ile 1 kuruş bile kazanç sağlamak, çok net ve tartışılmaz haramdır. 

2- Ölü Eti, Kan, Domuz Eti ve Allah'ın adı anılmaksızın kesilenler = Bunlar çok net haramdır. Zira ölü eti yemek, yamyamlıktır. Kan yemek zaten kimsenin hoşuna gitmez yine yamyamlar hariç elbette. Domuz eti de insan için sağlıksızdır zira domuz iyi, kötü, pis, temiz ne bulursa yer. Allah tarafından bunların hepsi son çare olmadıkça haramdır.

"Allah size leşi, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası adına kesileni haram kılmıştır. Ama zorda kalanın, sınırı aşmadan, şuna-buna haksızlık ve tecavüze gitmeden yemesinde kendisi için günah yoktur. Allah çok affedici, çok merhametlidir." - Bakara 173


"Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir." - Maide 3 

Bizim ümmet, faize göstermediği hassasiyeti şovenist olarak "Domuz eti, Yamyamlık" olunca gösteriyorlar. Domuz eti de, yamyamlık da, Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvan da haram olmadan yenilir ancak sadece şu durumda.

"De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." - En'am 145

"O size ancak şunları haram kılmıştır: Ölü/hayvan/leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilen hayvan. Bununla birlikte, zorda kalan, başkasının hakkına tecavüz etmemek, sınırı da aşmamak şartıyla bunlardan yerse, Allah bağışlayacak, merhamet edecektir." - Nahl 115 

Bak gördün mü? Bunların bile istisnası var ama faiz ile gittiğin hacın, kestiğin kurbanın, faiz ile yediğin her rızkın istisnası asla yok! Bak, bunları bile ölmektense yiyebiliyoruz ama senin yediğin faizin geri dönüşü yok çocuk, anla beni çocuk. Ayetler ortada çocuk, anla beni. Anla da kurtar kendini yol yakınken bak akıp giden hiçbir saniyenin, dakikanın asla telafisi olmayacak. 

Faiz'e verilen "Şeytan çarpması" tabiri göreceksin başka hiçbir günahta yok. Neden biliyor musun? Çünkü Allah her şeyi bildiği gibi, bu günlerin geleceğini biliyordu şüphesiz. Kur'an'ın Allah katından olduğuna bir delil de bu Faiz ayetleridir. Zira günümüzde bankacılık, yani yasal tefecilik aldı başını gidiyor. Sürekli bu ülkede bankalar en çok büyüyen ilk 10 firmanın en az 4-5 tanesini oluşturuyor. Bana inanmıyorsan google dayıya sor ve bu fotoya uzun uzun bak evladım.

Bak adamlar "Güçlü sonuç" açıklayabileceklermiş 2016 yılına ait bu. Daha geçmiş yıllara ait 2014, 2015 verilerinde ilk kârlı 10 şirket içinde en az 3 banka vardı adım gibi eminim. 

Hz. Muhammed bir kitap vahyedildi bana diyor ve onlar "Uydurdu sen bunu." diyorlar, günümüz ateistleri, deistleri gibi. Ancak bu Muhammed o zamanlar bankalar falan yokken o devre göre minnoş bir iş olan faiz için "O ribayı yiyenler, şeytanın bir dokunuşla çarptığı kişinin kalkışından başka türlü kalkamazlar. Bu böyledir, çünkü onlar, "Alış-veriş de riba gibidir." demişlerdir." diyebiliyor ve bu da tutuyor! 

Bu tabir başka hiçbir haram için asla yok. Ne zina için, ne adam öldürmek için, ne içki için, ne domuz eti için, ne homoseksüellik için, yok işte hiçbirisinde! Günümüzde bakınca bu ayet öyle muazzam bir anlam kazanıyor ki. 3 Kuruş faiz için kaç şirket birbiriyle yarışıyor şimdi. Konu biraz dağıldı kusura bakma ama demezsem içimde kalırdı. Ama siz domuz eti yemeyin bebeğim, yiyin faizleri. Aksırıp tıksırıncaya kadar yiyin. Ahirette de yersiniz hiç merak etmeyin. 

Ayrıca Allah bu ayetlerde "Faldan medet ummayı, astroloji gibi boş beleş şeyleri, büyüleri ve eskiden putperestlerin yaptığı gibi çarmıha gibi bir şeye gererek hayvanı adak etmeyi" haram kılmıştır. 

3- Ensest seks ve aile içi, akraba evlilikleri = Çok net haramdır. Ensest seksden bahsetmez ayetler ama akraba evliliğini onaylamayan bir Kuran var. Dahası, zina da haram. Ensest seks = Double haram oluyor Kur'an'a göre.

"Geçmişte kalanlar hariç, babalarınızın nikâhlamış olduğu kadınlarla evlenmeyin. Böyle bir şey açık bir edepsizlik, nefret gerektiren bir kötülüktür. Çirkin bir yoldur bu. Size, şu kadınlarla evlenmek haram kılınmıştır: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle birleştiğiniz hanımlarınızdan doğmuş olup evlerinizde oturan üvey kızlarınız -eğer anneleriyle birleşmemişseniz o takdirde sizin için bir günah yoktur- ve sulbünüzden gelen oğullarınızın karıları. İki kız kardeşi birlikte almanız da haram kılınmıştır. Eskide kalanlar müstesna. Allah çok affedici, çok merhametlidir." - Nisa 22 ve 23

Bunlar çok açık bize haram kılınmıştır. Üvey kızlarımızı da ancak dışarıdan evlat edinirsek ya da o kadının önceki eşinden olmuş bir kızsa, ancak o şartla mehirini vererek nikahlayabiliriz. 2 kız kardeşi de aynı anda alamıyoruz. Ben bu kadını beğendim, bir de baldızı alayım yok yani. Bu ayetlerle bakıp yine "Siz de çok eşlilik var bir kereğğğ tağam mığğ" diyeceklere de aynı sureden bu ayetle cevap vermiş yüce Allah.

"Tutkunluk derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz. O halde tam bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Barışı esas alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır." - Nisa 129

Allah diyor ki, erkek nefsi bir "Harem" ister kendisine mutlaka ama siz buna güç yetirecek ve onları eşit sevecek konumda asla değilsiniz. Görünüşte adil olsan da, içten içe bir tanesine kayacaksın gönlünde mutlaka. O zaman bırak da seni seven diğerlerine yazık etme ve çok eşli olma, tek eşli ol! Barışı esasdan kasıt da, tek eşli olmaktır.

Böylece kimseyi üzmezsin. Zira barışın somut anlamı da herkesin kazandığı ya da pozitif çıkarının olmasıdır. Bir erkek 3 kadın yerine 1 kadın alırsa hem diğer 2 kadına yazık etmemiş olur, hem de diğer 2 kadın da diğer eşleriyle daha mutlu olabilirler bu şekilde mutsuz olmaktansa. Bak, herkesin pozitif çıkarı var bu durumda. Lafınızın nereye gideceğini bilmeden boş boş "Siz de çok eşlilik var bir kereğğğ tağam mığğ" yoksa ağzına biber sürerim senin ehehe. 

4- Şirk ve Allah hakkında boş lakırdılar = Şirk, herhangi bir şeyi yüce Allah'a ortak koşmaktır. Allah hakkında boş lakırdı da, Allah'a hiçbir delil olmadan saçma ve iğrenç sözler söylemektir ya da bir şeyleri Allah'a yükleyerek din adına, Allah'a iftira etmektir. Üstlerine hiç yoruma gerek yok. Ayetler yeterli olacaktır. 


"Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz." - En'am 148


"De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." - En'am 151 

"De ki: "Rabbim, ancak şunları haram kıldı: "İğrençlikleri-görünenini, gizli olanını-günahı, haksız yere saldırmayı, hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemeyi." - A'raf 33

Bu ayetler yine anlıyoruz ki "Camiiye bebeği bırakmak, çöp kovasına bebek atarak onu ölüme terk etmeyi, ya da onu diri diri toprağa gömmeyi yani onları yoksulluk korkusuyla öldürmeyi, kötülüğe keyifle açık ya da gizliden yönelmeyi, adam öldürmeyi yani katil olmayı" da Allah haram kılmıştır. 

5- İçki ve Alkol = Bu kısmı görenler aynen şunu diyecekler. "Allah içkiyi haram kılmamış kieeğ" hayır güzel kardeşim. İçki gayette yasaktır. Haram olan şeylerde, zaten Müslümana ve Mü'mine yasaklanmış şeylerdir. Do you understand? 

Filtreden geçince aşağısına devam edersin. Geçmezsen 15 kere o cümleyi oku ve sonra sokağa çık, sokakta 5 km. koş ve hayatının anlamını sorgula. Bulamazsan da gelip blogumu oku yeniden ehehe.

"Sana uyuşturucuyu/şarabı ve kumarı sorarlar. De ki: "Bu ikisinde büyük bir günah vardır; insanlar için çıkarlar da vardır. Ama onların kötülüğü yararlarından çok daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: "Helal kazancınızın size ve bakmakla yükümlü olduklarınıza yeterli olanından artanını verin." Allah, ayetleri size işte böyle açıklar ki, derin derin düşünebilesiniz." - Bakara 219

"Ey iman edenler! Uyuşturucu/şarap, kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktik; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan; uyuşturucu ve kumara sokularak aranıza düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi Allah'ı anmaktan, namazdan/duadan geri çevirmek ister. Artık son veriyorsunuz değil mi?" - Maide 90 ve 91

Hem namazdan alıkoyar çünkü namazda ne dediğimizi bilmeliyiz ve bilinçli bir tesbih ile namazı kılmalıyız. Hem de, içki ile insan haddi aşabilir her türlü. Adam öldürür, kalp kırar, eşini aldatır, kumarda ailesinin ve kendi rızkını kaybeder. Bu durum da onu daha da büyük suçlara sevk edebilir vb.

6- Zina = Bu da çok net haramdır ve haram prensibi, aynı İçki gibi geçerlidir.

"Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o iğrenç bir iştir; yol olarak da çok kötüdür." - İsra 32 


"Zina eden erkeği zina eden bir kadın veya putperest bir kadından başkası nikâhlamaz. Zina eden kadına gelince, onu da zina eden bir erkek veya putperest bir erkekten başkası nikâhlamaz. Müminlere bu, haram kılınmıştır." - Nur 3

Zina direkt haram sayılmıyor ama zina edenle evlenmek Müslümanlara, Mü'minlere haram kılınıyor. Zina haram olmadan, Allah bunu haram kılabilir? 

Bu düpedüz Kur'an'da çelişkiye yol açacaktır ve bunu birisine "Zina haram değil ama zina edenle evlenmek haram" diyerek izah ettiğinizde de mantık hatasına düşmüş olacaksınız. Zina düpedüz haramdır ve ciddi bir günahtır.

7- Homoseksüellik (Eşcinsel Eğilim) = Bu durum da haramdır. Ama hemen "Lut kavmieeğğ" diye çoşmayın. Zira Hz. Lut'un kavmi eş cinsellik yüzünden değil, tecavüz, haddi aşmak ve Allah'ın emirlerini "Kaale dahi almadığı" için helak edildi. 

Lût kavminin sıkıntısı, aşırı azgın olmaları ve tecavüze defalarca yeltenmeleridir. Zina ve eşcinsellik, biseksüellik gibi yollarla "Haddi aşmalarıdır ve bu haramı işlemeleridir." 

"Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? "Siz, kadınları bırakıp şehvetiniz yüzünden erkeklere gidiyorsunuz. Doğrusu siz sınır tanımayan bir topluluksunuz." Toplumunun cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Çıkarın şunları kentimizden. Çünkü onlar, temizlik tutkunu insanlardır." Biz de onu ve ailesini kurtardık karısı müstesna. O, yere geçenlerden oldu. Üzerlerine bir de yağmur indirdik. Bak nasıl oldu suçluların sonu!" - A'raf 80, 81, 82, 83 ve 84. Ayetler 

Burada, erkeklerin eş cinsel ilişki kurması ve haddi aşması "Azgınlık" olarak tanımlanıyor. Eşcinseller burada lam cim yapmasınlar. Allah sizin ilk örneklerinize azap getiriyor. 

"Lût'u peygamber olarak gönderdiğimizde, o da kavmine dedi ki: "Sizden evvel dünyada hiç kimsenin yapmadığı iğrenç bir işi yapıyorsunuz." 'Hâlâ erkeklere şehvetle yaklaşmaya, yol kesmeye, toplantılarınızda hayâsızlık yapmaya devam edecek misiniz?' Kavminin ona verdiği cevap, 'Doğru söylüyorsan bize Allah'ın azabını getir' demekten ibaret oldu. Lût dedi: "Rabbim, şu bozguncular topluluğuna karşı bana yardım et." Elçilerimiz, İbrahim'e müjdeyi getirdiklerinde şöyle dediler: "Biz şu kentin halkını helâk edeceğiz. Çünkü ora halkı zalim oldular." İbrahim dedi: "Ama orada Lût var." Dediler: "Orada kim olduğunu biz daha iyi biliyoruz. Elbette ki onu ve ailesini kurtaracağız. Karısı hariç. O, geride kalanlardan olacak." Elçilerimiz Lût'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı, eli kolu birbirine dolandı. "Korkma, tasalanma dediler, biz seni de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk edilenlerden olacaktır." "Şu kent halkı üstüne, yaptıkları fenalıklardan ötürü gökten bir felaket indireceğiz." Yemin olsun, biz o kentten, aklını işleten bir topluluk için geriye apaçık bir işaret bıraktık." - Ankebut 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. Ayetler 

Bundan önce hani demiştim ya Lût, İbrahim'e kan bağı bulunmadan inanan ilk kişi diye, bak bu kısım aynı zamanlarda yaşadıklarını ispatlıyor ve şehir halkının ağzını sulandıranlar kişilerin de, "İnsan görünümlü melekler" olduğunu ispatlıyor. Çünkü, gökten elçi geliyor ve Lût bambaşka bir varlık görüyor ki ilk başta fenalaşıyor, korkuyor ve eli kolu birbirine dolaşıyor. İnsan görse neden korksun? Belli ki bambaşka bir varlık görüyor ve bu varlıklar gelecekten haber getiriyorlar, Kur'ân'da da haberleri getiren yani vahyi getiren kim? Cebrail. Cebrail nedir? Bir melektir. Bu yüzden o Hicr sûresinde gelen misafirler, insan görünümlü meleklerdir. Azap haber veriliyor ve sonra Hicr sûresinde o azap geliyor. Bir de orada ufak bir detay daha, İbrahim bile şaşırıyor onlar yola gelmedi, orada Lût var çünkü diyor. 

Hazır Lût ve İbrahim yakınlığına gelmişken, Lût'un iman etme süreci de 3 ayetle ifade edilir. Bunu da yazı ile alakasız ama anlatayım. Fazla dini bilgi göz çıkarmaz ehehe. 

Toplumunun İbrahim'e cevabı sadece şunu söylemeleri oldu: "Bunu öldürün, yahut yakın!" Ama Allah onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda elbette ibretler vardır. İbrahim dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır." O'na Lût iman etti. Ve dedi: "Ben Rabbime hicret edeceğim. Kuşkusuz, O, mutlak Azîz, mutlak Hakîm'dir." - Ankebut 24, 25 ve 26 

Eşcinsellik gayette haramdır ve yasaklı bir iştir. Yasaklı bir iş olmasa niye bu kıssa en az Firavun kıssası gibi defalarca anlatılsın? Çünkü haddi aşan, haram bir iştir. 


"Lût kavmi de hak elçilerini yalanladı. Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: "Hâlâ sakınmıyor musunuz?" "Ben size gelen emin bir elçiyim." Artık Allah'tan sakının da bana itaat edin." "Ben bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbi'ndendir." Âlemlerin içinden erkeklere gidiyor da, Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Doğrusu siz haddi aşmış bir kavimsiniz." Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın." Lût dedi: "Ben sizin şu yaptığınıza öfkelenenlerdenim." "Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından koru." Bunun üzerine biz onu ve ailesini toplu halde kurtardık. Ancak geridekiler arasında bir kocakarı kaldı." - Şuara 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170 ve 171. Ayetler

Buna tek çözüm. Karşı cinse yönelmektedir ve karşı cinsten bir eş edinmektir.

"Onun ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve rahmet koysun diye nefislerinizden eşler yaratmasıdır. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ayetler vardır." - Rum 21

Diğer haramların da neler olduğunu ve ayet numarasını atacağım ki araştırıp kendin bakasın diye. 

8- Hırsızlık = Maide 38 yani 5:38

9- Rüşvet = Bakara 188 yani 2:188

10- Sinsi casuslar gibi kusur araştırma = Hucurat 12 yani 49:12

Görüldüğü gibi sadece 10 başlık var ama 3-4 başlıkta, başlığın altındaki haramları da tek tek sayarsak, zaten Kur'an'ın eksiksiz olduğunu bir kez daha göreceksiniz. 

Son olarak bunun "Metodolojik" boyutunu, işin ustası olan Caner Taslaman anlatsın. %100 Katılıyorum fikirlerine bu konuda. 



Demek ki neymiş? Kafamıza göre her şeye haram demiyormuşuz ve Kur'an'da hiçbir şey eksik, noksan asla bırakılmamış.

"Yeryüzünde debelenen hiçbir canlı, iki kanadıyla uçan hiçbir kuş istisna olmamak üzere hepsi sizin gibi ümmetlerdir. Biz bu Kitap'ta, herhangi birşeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde haşredilirler." - En'am 38

"Allah size Kitap'ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah'ın dışında bir hakem mi arayayım? Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onun, Rabbinden hak olarak indirildiğini biliyorlar. Sakın kuşkuya düşenlerden olma. Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O." - En'am 114 ve 115

"Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun." - Nahl 89

"Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her örnekten nicelerini sıraladık. Ama insanların çoğu inkârdan başka bir şeyde diretmediler." - İsra 89


"Karşılarında okunup duran bir kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öğüt vardır." - Ankebut 51

Haydi eyvallah.

5 Mayıs 2017 Cuma

Neden Sadece Kur'an?

Selamın aleyküm gençler ve kendini genç hissedenler. 

Bu yazımda neden Kur'an'ı tercih etme rehberi sunacağım. Çünkü ben de yıllarca olmasa da aylarca bu konu üstüne kafa yordum ve bu kafa yormam 3-4 ay sürdü. İçinde "Ya Tanrı'ya inanmak istiyorum ama yok yani olmuyor." diyenlere fayda tadında ya da kafası karışıklara fikir suna adına oluşturulmuştur. Dilediğiniz gibi yazıyı paylaşabilirsiniz, sayfamın linkini vermeniz yeter.

Zira blogumu daha fazla insana ulaştırın ki, diğer yazılarıma da okusun ve "Bu çocuk doğru mu diyor?" diye sorgulasın beni ve kendini de, sonra Kur'an ile sorgulasın. 

Tek tek bu maddelerde kısaca cevaplar verip, neden bu kafalara dahil olmadığımı izah etmeye çalışacağım. 

Bu arada bu yazıyı yazarken arkada hep 90' neslinin bildiği hit bir şarkı olan Harun Kolçak - "Derdini Söyle, Derman Olayım" şarkısı var. Cuk oturdu yazının içeriğine yahu ehehe. 

1- Ateizm = Ateizm zaten başlı başına saçmalık. Zira saçmalık ancak siz olaylara yüzeysel bakarsanız sizi tatmin eder. Bu argümanların %35'ine falan "Ateist Argümanlara Yanıtlar" serisindeki 3 yazı ile yaklaşık 15-20 argümanlarına ayetlerle cevap vermiş bulunmaktayım. Şöyle düşün, sonsuz evrenler teorisi tamamen Ateizm akımı tarafından ortaya atılmıştır ve bugün birçok ateist bile bunu "Ya hacı, bunu ortaya attık ama hata ettik." minvalinde kabul etmekte.

20. yüzyılın en ateşli ateisti Antony Flew bile "Yanılmışım Tanrı Varmış" kitabında "Bulduğum 45-50 yıllık akademisyen çabam ve çalışmam, beni Tanrı'nın varlığına götürdü." demiştir.  

Nobel ödüllü olan eski ateist Fred Hoyle "Aslında, yaşamın akıl sahibi bir varlık tarafından meydana getirildiği o kadar açıktır ki, insan bu açık gerçeğin neden yaygın olarak kabul edilmediğini merak etmektedir. Bunun nedeni bilimsel değil, psikolojiktir." demiştir ve bu 2 adam daha sonra Deizm'e evrilmiştir. 

Cevaplar için ;


Kaynak = Fred Hoyle-Chandra Wickramasinghe, Evolution from Space, New York, Simon & Schuster, 1984, s: 130

2- Agnostizm = Bu kafa da değişik bir kafadır. Zira her şeye şüpheyle yaklaşmak oldukça güzeldir ve Kur'an'da defalarca "Sorgulayın, akledin" demektedir. 

Buraya kadar sıkıntı yok ama fazla şüphecilik de insanı hasta eder. Ayrıca Agnostizm kendi içinde çok tutarlı bir şey değil. Aksine samimiyetsiz ve tam politik bir tercih. Ne şiş yansın, ne kebap. Kusura bakma ama bu dünyada taraf olmayan, bertaraf olur. Bu vaad, ahiret için de geçerlidir. 

Bu yazımda da nasıl Müslüman olduğumu anlattım. Zira bu kitapta birçok gerçeklik 1400 yıldır veriliyor ve bu gerçekler günümüzle %100 uyuşuyor. %99.99 bile değil bak %100 uyuşuyor. 

İşte yukarıda linkle bağdaştırdığım "Kur'an Gerçekten Allah'ın Kitabı Mı?" adlı yazım, özellikle Ateist ve Agnostiklere hitap ediyor zaten. 

3- Deizm = Bu da tamamen Tanrı var ama tembel. Yahu, dışarıda adres sorduğun adam bile Tanrı'dan daha faydalıdır bu dünya adına. Zira koskoca Tanrı, her şeyi yaratacak ama kullarına, bu düzene hiç ama hiç dokunmayacak. Dualara asla tıpkı sevgilisine çok kızmış bir kadın edasıyla ve tribiyle cevap vermeyecek. Bu fikir Ateizm'den daha beter saçma.

Bu 3 mantık maalesef kendi içlerinde oldukça tutarsız ve samimiyetsizdir.  

Çünkü Ateizm, Tanrı olmasın da ne olursa olsun. "Bir uzaylı, bir fizikçi de olsa" razıyız demekte. Bkz ; Kerem Cankoçak. 

Çünkü Agnostizm, tam günümüz siyasetçisi mantığı gütmekte ve din düşmanlığını "Ben bilmiyorum hacı." diye politik olarak gizlemekte. Agnostiklerle konuşup sonra benim "Kur'an Gerçekten Allah'ın Kitabı Mı?" adlı yazımı atın %95 boş muhalefet yapacaktır. 

Çünkü Deizm, tamamen sorumluluktan kaçmaktır. Dinleri gerici bulmak ama mitolojik bile var olmuş Tanrı'yı kabullenerek samimiyetsizlikte master yapmaktır. Din olmadan "Ahlak" anlayışını kendi keyfine ya da topluma göre şekillendirmektir. 

Zira bu 3 kesime de "Ensest seks kötü müdür" dediğiniz anda cevapları çok net ve sert olacaktır. Ancak ensest seks'i neden kötü bulduklarına hiçbir mantıklı ve tutarlı açıklama getiremeyeceklerdir. Diyelim ki getirdiler, onu asla "Objektif" olarak temellendiremeyeceklerdir. Zira getirdikleri mantık da yine kendilerine ait yani "Subjektif" olacaktır ve bu da fazlaca değişkenlik gösterebilecektir kişiden kişiye. 

4- Gelenekçi ve Mezhepsel Mantık = Üstüne 10 cümle sarf etmek bile kelime ve cümle israfı olacaktır. Allah bir ise, bu Allah'ın "Helal ve Haram" kavramları da bir olmak zorundadır. 

"De ki: "Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. O'nun elindedir göklerin ve yerin gaybı. Ne güzel görendir O, ne güzel işitendir. Onların, O'ndan başka bir dostları da yoktur. Ve O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez." - Kehf 26 

Oysa ki her mezhebin farklı helalleri ve farklı haramları var. Öyleyse bu din "Kur'an'ın tarif ettiği İslam" olmaktan çıkacak ve uyduruk bir İslam olacaktır. 

5- Hadissever Mantık = Hadislerin bir kere tamamen Hz. Muhammed'e ait olduğuna dair hiçbir %100 delil yoktur. En baba delilin kaynağı bile rivayettir. Çünkü bu hadisler, peygamberin ölümünden 200-220 yıl sonra hortlamıştır. 

Hadislerin içinde "Kur'an'da ne ise, onu alın." hadisi de vardır, "Peygamberin keyfine göre helal ve haram koyduğu" hadisler de vardır. Hangisini alacağız? Leblebi gibi hadis mi seçeceğiz kendimize?

Öyleyse bu hadisleri "Dini olarak reddetmek" en sağlıklısı olacaktır. Ancak tarihsel ve sosyolojik olarak o devri anlamak adına hadislere bakılabilinir elbette. Çünkü bazı ayetler de o devrin tarihini anlatmaktır ve Kur'an'ın dini hükümleri evrensel olsa da, bazı ayetler evrensel değil tarihseldir.

Ayrıca o hadisleri Kur'an'a uygun olanları zaten çok az ve onları dediğim gibi %100 Hz. Muhammed söyledi asla diyemez hiç kimse. O yüzden, ben kusursuz bir Tanrı'nın, kusursuz bir din anlayışımı ve muazzam Kur'an'ı rivayetlerle dolu, delilsiz bir "Hadis" furyasına kapılarak riske edemem. Din bu, hayatımızın her şeyi ve öbür dünyamızın tamamen bununla şekillenecek ki bu tercihin doğru bir tercih olacağını bu ayette ispatlar. 

"Resul de şöyle der: "Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." - Furkan 30 

Neden peygamberin beni ispiyonladığı bir grupta olayım ve ahiretimi tehlikeye atayım? Üstelik kaynakları da rivayet tamamen yani hiçbir garantisi de yok. Bu yüzden hadisleri "Dini açından" reddetmek ve sadece Kur'an demek en doğrusu olacaktır.

6- Cemaatsel kafa = Bu konuda sadece ayetler atacağım.

"Dinlerini parça parça edip hiziplere bölünenler var ya, senin onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onlara yapıp ettiklerini haber verecektir." - En'am 159

"Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız. İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır. Kendilerine açık-seçik kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip fırkalar halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır." - Ali İmran 103, 104 ve 105 

"Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir." - Mü'minun 53 


"Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür." - Rum 32 

Bu kadar ayet yeterli sanırım. 

Hangi açıdan bakarsak bakalım. Hepsinin mutlaka kendi içinde bir tutarsızlığı mevcut. 

Bunu okuyan dostum, sana sesleniyorum!

1- Ateist olma, zira ateizm psikolojiktir. Kur'an'ı bütünsel okursan zaten ateizm imkansızlaşacak. 

2- Agnostik olma, şüphe et elbette ama Tanrı'ya Marx veya Nietszche gibi 3-5 gözlemsel izah getirme. Zira, din dediğin şey dünyada o işe insanların kullanım amaçları doğrultusunda yarar. Kendi kendine din asla kimseye bir zarar vermez. O din ile şekillenen insan zararlıdır ve bundan din değil, o kişi mesuldur. Zira bu kavram subjektiftir. Oysa din tamamen objektiftir.

3- Deist olma, zira Tanrı inancını din olmadan, ahlak anlayışını da keza din olmadan asla temellendiremez ve mantıklı bir izah yapamazsın. Sen kendini kandırmaya razıysan, bak onu bilemem. 

Ahlak anlayışını Agnostikler ve Ateistlerde ancak keyiflerine göre temellendirirler bu da subjektif yani yanlış bir temeldir. Kum zemine bina dikmekle eşdeğerdir. Bu ayetler zaten bu 3 kesimin yanlışlını açıkça vurgular ;

"İğreti arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?" - Furkan 43


"Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah'tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?" - Casiye 23

4- Gelenkeçi ve Mezhepsel olma, zira Suudi Arabistan'ın halini görüyoruz. Bak şimdi bu fotoya ;




Bak, umre turu düzenleyen bir firma Kabe'nin etrafındaki bütün otelleri yazmışlar ve Kabe manzaralı, Kabe'ye yakın diye bu oteller dünyanın parası. Geleneksel kafa bu işte. Onlar Allah'a değil, paraya kul. İbadeti bile paraya satıyorlar. Bu yüzden Hacc olayına pek sıcak bakmıyorum. Umre olayı eğer olursa zaten ancak o olur. Zira bu Geleneksel kapitalist düzene karşıyım ben. Peygamber zamanında böyle miydi zannediyorsunuz?

Bunlar ya paraya kul, ya dergahlarındaki dervişlere ve evliyalara kul, Allah'dan istemek yerine gider Oruç Babalara adak adarlar, ya hocalarına, ya hacılarına, ya gavslarına, ya Mahmud diye görünenlere, ya Azraili kovanlara, ya sahte Mesih, sahte Resullere, sahte Mehdilere itaat ederler, ya şeyhlerine kullar ki şeyhler iddialarına göre onlara şefaat edecek halbuki o gün şefaat yalnızca Allah'a ait olacağı ayette açıkça yazdığı halde.

"Ve korkun o günden ki, hiç bir benlik bir başka benliğin herhangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiç bir benlikten şefaat kabul edilmez, hiç bir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez." - Bakara 48

"Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiç bir yardım göremeyecekleri o günden korkun." - Bakara 123


"De ki: "Şefaat, tümden ve sadece Allah'ındır. Göklerin ve yerin mülkü/yönetimi O'nundur. Sonunda O'na döndürüleceksiniz." - Zümer 44

5- Hadissever kafadan olma. Zira bu kafanla hem peygambere, hem Allah'a iftiralar ediyorsun ve dahası ateistler senin mantığını görüp dine gelecekken, sayende ve cahilce insanları dinden soğutuyorsun. Bu ayetlerde de yüce Allah senini durumunu özletiyor. 

"Onların Allah dışında dua ettiklerine/çağrıda bulunduklarına sövmeyin. Yoksa onlar da düşmanlıkla ve bilgisizce Allah'a söverler. Biz her ümmete yaptığı işi bu şekilde süslü gösterdik. Sonra hepsinin dönüşü Rablerinedir. O, onlara, yapmakta olduklarını haber verecektir." - En'am 108 

6- Cemaatsel kafaya hiç girmeye gerek yok yukarıda ayetlerle zaten cevap inanılmaz derece açık ve net. FETÖ örneğini 15 Temmuz'da gördün işte. Bu kafa bitmezse ileride yarın İsmail Ağa gelir, ertesi gün Menzil darbe yapar ve bu böyle gider. 

Bu yüzden sadece Kur'an dedim ve başkalarına tebliğden önce, evvela gerçeği kendim kabullendim ve gayem Mü'min olarak can verebilmek. Tıpkı bu ayette senin de yapman gerektiği gibi ; 

"Her biri için onu önünden ve arkasından izleyen gözcüler vardır ki, kendisini Allah'ın emrine bağlı olarak koruyup denetlerler. Gerçek şu ki Allah, bir toplumun mâruz kaldığı şeyleri, onlar, birey olarak içlerindekini/birey olarak kendilerine ilişkin olanı değiştirmedikçe, değiştirmez. Allah bir topluma bir perişanlık dileyince de artık onu geri çevirecek bir güç yoktur. Ve onlar için Allah'ın berisinden koruyucu bir dost da olamaz." - Ra'd 11

Çünkü Hz. İbrahim de, Hz. Yunus da, Hz. Musa da, Hz. Lut da, Hz. Nuh da, Hz. Muhammed'de ve Kur'an'da zikredilen bütün peygamberler öyleydi.

Hz. Musa adam öldürdü yanlışlıkla ama tevbe etti ve kendisini değiştirdi.

Hz. Yunus, kibre düştü ve balığın karnındayken "Samimi tevbe" etti ve tevbesi kabul oldu, sonra kendini tamamen değiştirdi.

Hz. İbrahim, evvela Güneşi, Yıldızları, Ayı Allah sandı ama sonra olmadığını anladı ve tevbe etti, sonra ise Allah'a aklıyla ulaştı ve kendisini değiştirdi. 

Hz. Lut, önce İbrahim'e inanmadı ama sonra İbrahim'in yanmadığını görünce onun dinine yani İslam'a iman etti, kendisini değiştirdi.

Hz. Muhammed, vahiy gelince çok korktu ve cinlendiğini zannetti. İçine kapandı, saklanmaya çalıştı ama ona vahiy geldi ;

"Ey giysisine bürünüp kenara çekilen! Kalk da uyar! Rabbinin yüceliğini duyur! Temizle giysilerini! Uzaklaştır kendinden pisliği! Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği! Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!"- Müddessir 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 

Bu yazıdan sonra otur Kur'an oku ve bu yazdıklarıma üstüne düşün, öz eleştirini yap zira zamanın telafisi yok. Ben de hata yapabilirim ama Kur'an yani Allah asla hata yapmaz. 

Haydi eyvallah.