31 Temmuz 2016 Pazar

Adi İnsanlık

Yazının adından belli, sövmeyeceğim demiştim ama sert dalacağım. Kavga var beyler. Döner bıçaklarıyla dalacağız hatta, bunlara harbi dalınır çünkü. Bir şey gördüm ve içim acıdı. Yoksa normalde yarın yazacaktım planıma göre neyse, konu önemli.

Konu bu! Bu genç kızcağız henüz 11 yaşında ve bir takım videolar koyuyormuş kendisi. Bilimsel içerikli kendince deneyler yapıyormuş. Ancak kendisi dış görünüşünden dolayı çok feci dışlanan yorumlar almış ve eminim ki ağlamıştır saatlerce ki, koyduğu bütün videoları silmiş. Kanalda o yüzden en ufak bir hareketlilik yok, yani video yok.

Merhametsiz pislikler.

Ya abicim siz nesiniz ya, sizi sayıyla mı veriyorlar ya! Ulan küfretmek istemiyorum ama böyle karaktersizliğe sövmezsek de taş oluruz ulan! Hepiniz böylesiniz anasını satayım. Çocuklar da böyle, yetişkinler de, samimiyetsiz yüzeysel dangalaklar. Arkanızdan iğrenç bir nesil ekiyorsunuz bu dünyaya. Sırf bir insanı kilosu yüzünden, dışlamak nedir abicim ya. Bir de sorsak " Tipe bakmaz kimse " bal gibi bakıyorsun be şerefsiz. Bakmasanız, arkanızda böyle tohumlar bırakmazdınız. Çocuğun yoksa da, eminim ki sen de öylesin %95. %5 İstisna payı var ama istisnalar asla genele etki edemezler. Yazık abiciğim ya, ne ara böyle iğrençleştiniz. Belki obez, belki şeker hastası, belki kanser? Nereden biliyorsunuz çok yediğini, belki genetik? İnsanları belli bir kalıba sokuyorsunuz ya, inşallah öbür dünyada Allah da sizi kazanlara böyle sokar kanırta kanırta. 

Bunların yetişkini de aynı bok. Tipe bakmam derler, tipe bakınca bahane bulur dişi kısmı, erkek kısmı zaten belli tiplere kanalizedir. Lucid rüya görmek için egzersiz yapan binlerce herif var bu ülkede, sırf rüyada Adriana Lima becerebilmek için. Anca rüyanda becerirsin zaten. Kimse kendini kandırmasın, etrafınızda kaç tane "Çirkin" dostunuz, sevgiliniz oldu? Hiç olmadı. Çünkü olmasına fırsat vermediniz. Çünkü onların duygusu, hayali, hevesleri, emelleri yok. Her şey size mübah. Siz her yerdesiniz, en kötüsü de bu. Beyaz Yakalı tüm ortamlarda, liselerde, üniversitelerde, devlet kurumlarında, özel holdinglerde, sokakta, denizde, futbol ve basket maçlarında, her yerde siz varsınız. Bir de sorsak, insanlık timsalisiniz. Riyakarlığınıza lapa lapa tüküreyim.

Adi insanlık, çok adi. Allah olmasa hiçbiriniz katlanılır değilsiniz. Günahımı bile verme şansım olsa, vermem anasını satayım. Allah olmasa, üstüne 20 Milyar verseniz gene çekilmezsiniz. Cehennem, cennetten çok gerek vallahi. Kalp yapmak yerine o kadar çok kalp, hayal yıkıyoruz ki. Cehennem daha çok lazım abi. İnsanda yumurta göte dayanmadan yola girmiyor genelde. İstisnalar var ama genele etkisi yok lan, yok. Lanet olsun ulan size, neslinize, örnek verdiklerinize ve geride örnek bıraktıklarımıza, insanları tipiyle yargılamanıza ve ötekileştirmenize. 

Hepimizin suçu var, benim de vardır hatam bu dünyada kabul. Yalan ben de söyledim, ben de günah işledim, ben de alkol aldım, ben de Allah'a isyan ettim, ben de nefsime yenik düştüm ama ben fiziksel özellikleriyle asla bir insanın ne kalbini, ne hayalini çocukken bile kırmadım. Ben o ağlayan çocuğa masum masum "Onlar seninle oynamıyor ama ben seninle oynarım. beraber oynayabilir miyiz?" diyen çocuktum. Sense sürü psikolojisine ve çoğunluğun bokuna uyup "Şişko patates, yarım kilo domates" diyen o gıcık Ahmet'tin, o kendini beğenmiş Seren'din, ya da zengin bebesi olan Berkecan'dın, Pelinsu idin. İsimlere takılma ama bu yazıyı okuyanların bir çoğu bu dediğimdi. Çoğunluğa uyandı. Her neyse, Allah topunuzun belasını versin. Varlığınız bu ve bunun gibi binlerce çocuğun, insanın bir damla gözyaşı bile etmez. Hepinizin hakikaten acı çekerek geberin inşallah.

Bir de şu sayfa güzel bir tepki başlatmış ben de onlar sayesinde gördüm, kendilerine de buradan teşekkür ediyorum. Bu insanlar gibi duyarlı insanların artması dileğimle, gerçi baya ütopik bir dilek oldu. Çünkü insanlık bu gidişle daha da adileşecek. Sövmeyecektim ama tutamadım kendimi ve sövdüm. Pişman mıyım? Asla. Neyse, sayfadaki kampanyaya katılın ve kanala inadına "Abone olun!" bu kızcağızı geri döndürelim. Hiçbir şey çocuklarımız gülümsemesinden daha değerli değil. Haydi eyvallah. 

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Hadis Mevzusu

Gelin buraya, sohbet var ama pilavsız. Sadece çay servisimiz var ama self servis çalışıyoruz bu kez. Eleman tatile çıktı da. Bu aralar fazla özletmiyorum çünkü bir şekilde yazmam gerekiyor ve yazınca rahatlıyorum. Kiminiz da "Ulen bu adam kalbime dokundu. Helal olsun lan, harbi delikanlı ve doğru konuşuyor." diyip rahatlıyor. Kimi kesim de bana "Yazacağın yazıyı..." şşt, küfür yok oğlum. RTÜK öpüşmeye bile 1 Milyon TL kesiyor. Neyse, sövün anasını satayım. İmtihan bu hayat, seven kadar söven de olacak hatta sövenin çok olması daha da hoş. Çünkü güzel bir atasözü var ; Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

Çünkü yüzleşmekten kaçıyorsunuz. Falanca alimimiz böyle diyor, sen nasıl böyle dersin! Derim arkadaşım çünkü ben size hep " Kur'an-ı Kerim " ile geliyorum. Siz de bu diyeceklerime Kur'an ile gelin ki, güzel ve kaliteli bir tartışma olsun. Ay hadis mi var yanında, yok ben kullanmıyorum canısı. Bırakalı epey oldu. Bağımlılık yapıyormuş hem ehehe. 

Hadislerle ilgili önce fikrimi ve tarzımı söyleyeceğim ; Şimdi ben hadislerin tamamını reddetmiyorum. Kur'an'a aykırı hadisleri asla kabul etmiyorum, bunlar red. Gel gelelim, Kur'an'a uygun da hadisler vardır. Kütüb-i Sitte'de de aykırı olduğu kadar, uygun hadisler de var. Objektif olacağız, delikanlı ol iki dakika. Ancak onları Peygamberimiz demiş olacağından, emin olamadığım için onları hayatıma taşımam. Ama reddetmem, demiş de olabilir. Çünkü peygamber asla kendisine inen kitaba aykırı konuşamaz. O yüzden, tartışmalar da hayatıma taşırken " Dini Kaynak" olarak alamam. Onu iyi niyetli bir müslüman evladı da demiş olabilir. Buhari, Tirmizi 70 şehir gezdi diye o sözün doğru olması gerekemez, bu kadar mı akıldan yoksunsunuz be kardeşim! Bu adamalar hem peygamberden 200-250 yıl sonra doğup bunları kaleme alıyorlar. Hadi duyduklarına doğru diyelim. O zaman az sonra vereceğim örneği sike sike ya da seve seve kabul etmek zorundasınız.  

Ben aldım devemi geziyorum Arabistan çöllerinde, sonra bir şehre denk geliyorum. Orada sahabe'nin soyundan bilmem kaçıncı torunu buluyorum ve evinde ağırlıyor beni, misafir ediyor bir güzel ve sohbet Peygambere geliyor. Sonra dedesinden duyduğu lafla bana diyor ki, "Peygamber efendimiz buyurdu ki; Erke erkeğe seks yapmak aslında yasak değildir." Höh dedin değil mi? Ama doğru senin mantığına göre çünkü az evvel bu örnekte Buhari, Müslim, Nesai ve Tirmizi ne yaptıysa, aynısını yaptım. O zaman bunu da kabul edeceksin ama edemiyorsun çünkü işine gelmiyor değil mi akletmeyene ben beynine senin. İnsanoğlu harbiden yavşak, ben de yavşaklık yaptım zaman zaman ama çok şükür Kur'an yolunda akıl ve duygusallığımla girdim. Size cevabınızı da Kur'an'dan vereyim ve aykırı hadislerden deste deste örnek ve Kur'an'dan cevaplarıyla sizleri daha da aydınlatayım. Önce seninle başlayalım sayın Hadisci ;

"O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemez onlar." - Bakara 171 

"Ey iman sahipleri! Kendi dışınızdakilerden/seviyenizin altındakilerden bir kimseyi sırdaş edinmeyin. Sizi sarpa sardırıp perişan etmekten çekinmezler. Size sıkıntı verecek şeyi pek severler. Ağızlarından nefret ve öfke taşmaktadır. Göğüslerinin saklamakta olduğu ise daha büyüktür. Eğer aklınızı işletirseniz Allah size ayetlerini açık-seçik göstermiştir." - Ali İmran 118 

"Ne bahira ve saibe, ne de vasile ve ham (adı altında, hayvanların batıl inançlarla yaratılış amacı dışına çıkarılmaları) Allah'ın emri değildir. Fakat hakikati inkarda ısrar edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırıyorlar. Zira onların çoğu kafalarını kullanmıyorlar." - Maide 103 

"Şu iğreti, basit hayat bir oyun ve eğlenceden başka şey değildir. Sakınıp korunanlar için âhiret yurdu elbette ki daha iyidir. Hâlâ aklınızı işletemeyecek misiniz? - En'am 32

"De ki onlara: "Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O'na ortak koşmayın. Ana-babaya çok iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah'ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz." - En'am 151

Daha çok ayet var da, yeter bu kadarı sana 2 önemli subliminal gösteirp, aykırı hadislerine cevaplar verip, perdeyi kapatacağım bugün. Bak şimdi Maide 103'de ne buyurmuş yüce Allah ; Fakat hakikati inkarda ısrar edenler, kendi uydurdukları yalanları Allah'a yakıştırıyorlar. 

Burada bal gibi senden de bahsediyor. Dine aykırı ne bok varsa, dine yamıyorsunuz. Mehdiymiş, Mesihmiş, Deccalmiş, Kabir Azabıymış, Münker ve Nekirmiş, Sırat Köprüsüymüş bunlar Kur'an'da asla geçmeyen kavramlardır. E tabii, sen Arapça okuyan herifi dinlediğinden anlamına açıp bakmadığından ve düşünmediğinden, şeyhin, hocan, bu hocam çok ilimli o ne derse doğrudur kafasında olursan, sonun kötü. Allah sana orada, Rabbin kim, Dinin ne demeyecek ki ulan! Niye yaptın, niye yapmadın diye seni sorgulayacak. Allah zaten her boku biliyor ve o gün de her şeyin tek hakimi, tek sahibi, dosdoğru adalet sahibi yüce Allah olacaktır. Allah zaten senin ve benim ne mallar olduğumuzu bal gibi bilecek. Hiç mi korkmuyorsunuz oğlum, Kur'an'a aykırı gidiyoruz ulan bize ne oluyor diye. Hocana falan güvenme, şeyhmiş, bunların sonu zaten besbelli. Benim dini bir ilmim yok evet bunu ben de biliyorum. Bir şeyleri bilmek için illa okulun mezunu olmak gerek değil. Diploma işin vitrinidir sadece. Ha, tabii ki mezun olup eğitimini almak daha iyi bunu da inkar edecek halim yok. Ama okuyup araştırarak da biraz bilgi ve birikim sahibi gayette olunabilinir. Her neyse, laf lafı açacak en güzeli ben aykırı hadislerin bazılarını ortaya döküp yanıtlarını vereyim.

Yalan Hadis 1 ;

"Dinini değiştireni öldürün." Kaynak = Nesei 78/14, Buhari 12/1883 

Kur'an'dan Cevap 1 ;

"Dinde baskı - zorlama - tiksindirme yoktur. Doğru ve güzel olan, çirkinlik ve sapıklıktan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir." - Bakara 256 

"Sizin dininiz size, benim dinim bana!" - Kafirun 6 

""Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!" - Yunus 99 

Cevabını almışsındır değil mi? Hz. Muhammed'e bile inen ayette, insanları sen mi zorlayacaksın diye apaçık uyarıyor. Her neyse, Atiker sıralı oto gaz sistemlerinin sunduğu yazımız devam ediyor ehehe.

Yalan Hadis 2 ; 

"Akraba ziyareti ömrü uzatır." Kaynak = Buhari, Edep 12, Müslim Birr 20

Kur'an'dan Cevap 2 ;

"Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır. Süreleri dolunca ne bir saat geri kalırlar ne de öne geçerler." - A'raf 34

Anasını satayım, her ay akraba ziyaret ede ede ölümsüz oluruz. Harry Potter mıyız ulan oğlum biz? Bu ne akıl yoksunu bir hadis ve buna ciddi ciddi itibar eden kesimler var. Yazık ki ne yazık... 

Yalan Hadis 3 ; 

"Erkeğe hanımını ne sebeple dövdüğü sorulmaz." Kaynak = Ebu Davud, Nikah 43, 2147

Kur'an'dan Cevap 3 ; 

"Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılınmıştır. Onlar sizin için giysidir, siz de onlar için giysisiniz. Allah sizin öz benliklerinize yazık etmekte olduğunuzu bilmiş, tövbelerinizi kabul edip sizi affetmiştir. Artık şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdığı şeyi arayın. Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın. Mescitlerde itikâfta bulunduğunuz sırada zevcelerinizle cinsel temas kurmayın. İşte bunlar Allah'ın yasaklarıdır, bunlara yaklaşmayın. Allah, ayetlerini insanlara işte böyle açıklar ki korunabilsinler." - Bakara 187 
Gerekli kısmın altını çizdim. Diğer ayetlerde de yüce Allah şöyle buyuruyor ; 

"Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür." - Nisa 34 

Bu ayette, altını çizdiğim kısım apaçık kadına şiddete karşı bir hükümdür. Ayetin ilerisinde anlam kopukluğu olmuş derseniz, Kadın-Erkek nikahlanma ve boşanma durumlardan bahsedilir bu ve takibindeki birkaç ayette, devam edelim yavrum.

"Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyilik ve güzelliği belirlenene özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındırırlar. Namazı kılarlar, zekâtı verirler. Allah'a ve resulüne itaat ederler. Allah bunlara rahmet edecektir. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir." - Tevbe 71 

Ama biz, hanımlarla Mortal Kombat yaparak dost oluyoruz değil mi? Kadına asla el kalkmanızı Kur'an emretmez, Zina konusunda bile kadının 4-5 kere yemininde sonra, kadının sözüne itaat edilmesi gerektiğini buyuruyor yüce Allah. Bakınız, Nur suresi 3. ve 9. Ayetler arası (3. ve 9. Ayetler da dahil olmak üzere)

Yalan Hadis 4 ;

"Cennette en az kadınlar vardı." Kaynak = Müslim, 3309 

Kur'an'dan Cevap 4 ; 

"Yemin olsun ki biz, insanlardan ve cinlerden birçoğunu cehennem için yarattık. Kalpleri var bunların, onlarla anlamazlar; gözleri var bunların, onlarla görmezler; kulakları var bunların, onlarla işitmezler. Davarlar gibidir bunlar. Belki daha da şaşkın. Gafillerin ta kendileridir bunlar." - A'raf 179 

Kadınlar demesi gerekmez miydi yüce Allah'ın, niye insanlar dedi acaba. Demek ki, cennette cinsiyete göre değil, Allah rızasına, takvaya, amellere göre değerlendirilecek. Bak senin için de mesaj apaçık orada, gözün var ama görmüyorsun, kalbin var ama anlamıyorsun. Bana dilediğin kadar söv, ben Kur'an ile konuşuyorum sana ve bu yazıyı yazarken içim öylesine ferah ve güzel ki, anlatamam. Allah'a hamd olsun. 

Yalan Hadis 5 ;


"İnsanın insana secde etmesi uygun olsaydı, kadının kocasına secde etmesini emrederdim."  Kaynak = Tirmizi, 3293

Kur'an'dan Cevap 5 ; 

"Onu ve toplumunu, Allah'ı bırakıp güneş'e secde eder buldum. Şeytan onlara, yapıp ettiklerini süslü gösterip onları yoldan saptırmış. Artık doğruyu bulamazlar." - Neml 24

Çok net. Tartışmaya ve üstüne kelime eklemeye dahi kapalı. 

Yalan Hadis 6 ; 

"Yüz sene sonra yeryüzünde kimse kalmayacak." Kaynak = Müslim, Tirmizi, Buhari, Ebu Davud, 5029

Kur'an'dan Cevap 6 ; 

"O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir." - Lokman 34 

"De ki: "Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahyedilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim." - Ahkaf 9 

100 değil, 1300 küsür sene geçti, halen buradayız ama, yok mu bu işte bir terslik sence de? Ayrıca Ahkaf 9'da "Bana vahyedilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim." geçmekte. Bak gör diye altını da çizdim oğlum, uyan lan daha ne yapayım!

Şimdi sen bana "Resul'e itaat edin" ayetleriyle geleceksin ben senin ciğerini de, böbreğini de, beyninde ki o yüzleşme korkunu da çok net biliyorum lan. Ama bak daha az evvel Resul cevabı verdi, bak o kısmı da atacağım baştan ;"Bana vahyedilenden başkasına da uymam!

Gör diye altını da çizdim. Resul'e itaat, zaten Allah'a itaat etmek demek yani, Hadislere itaat değil. Çünkü Resul zaten kendisine inene iman ediyor ve ona itaat ediyor ve kendisine gelen Allah'ın ayetleriyle bizi ikaz ediyor, o kadar. Ha, anlatırken illa ki Kur'an'a uygun cümleler kurmuştur oğlum robot değil herhalde bu adam. Ancak Kur'an'a uygun olanları da "Dini Kaynak" olarak almam çünkü bu ayetler de var ortada ;

Biz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık. Onlar, sonunda Rableri önünde hasredilirler." - Enam 38

 "Yemin olsun, biz bu Kuran’da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler. " - İsra 89

 "Allah size Kitap’ı ayrıntılı kılınmış bir halde indirmişken, Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?" - Enam 114

"Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız." - Zührüf 44

E hani burada Hadisler? Demek ki, bize sadece Kur'an yeterli olacaktır. Sen Kur'an bana yetmiyor dersen Allah'ın sözünde durmadığını belirtmiş olursun. Nankör insanoğlunun sözleri mi, yoksa mutlak güç ve bizim efendimiz, ilahımız, bize ruhundan üfleyen yüce Allah'ın sözü. Ben yüce Allah'ın ipine sarılmayı tercih ediyorum ve de doğru yapıyorum çünkü ; 

"Hep birlikte Allah'ın ipine yapışın, fırkalara bölünüp parçalanmayın; Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, Allah kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, doğruya ve güzele yol bulasınız." - Ali İmran 103 

Hakka suresiyle bana geleceksin bir de, onu da uzun uzun ve bütünsel atayım da oradan da yolunu tıkayayım. Seve seve ya da istemeye istemeye kabul edesin ;

"O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz. Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz! O, âlemlerin rabbi tarafından indirilmedir. O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık. Sonra da onun şah damarını keser atardık. O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız. O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür. Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var. Kuşkusuz bu kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir." Hakka - (41 ve 50 arası, 41. ve 50. Ayetlerde dahil.) 

Allah burada, Kur'an'ın kendisinin indirdiğini, peygamberin de onu tebliğ ettiği ve Kur'an'a uygun sözler söylediğini belirtir. Yani aykırı hadislerinizin anladığınızın aksine asla söylenmediğini, eğer Peygamber bunu yapsaydı ben ona bunu yapardım şüphesiz buyuruyor. Hadisleri bu ayetle savunmayın. 

O yüzden, akıllı olun, düşünün. Bu yazı bitince sen de sorgula ve araştırmanı insan oğlu nankördür çünkü belki ben de bir yerde noksan, hata yapmış olabilirim. Ancak şöyle bir gerçek var ki hadisci ;

1- Ben sana Kur'an ile geldim.
2- Kur'an ile savunduğun tüm ayetlerin izahını akıl ve mantık yoluyla yaptım.
3- Hadislerin hepsi, en sahih ve güvenilir dediğin ; Kütüb-i Sitte kaynaklı olanlardan aldım ve hepsine Kur'an'dan cevap verdim.

Artık gerisi sana kalmış. En azından ahirette benim artık verebileceğim bir cevabım var. Umarım bu yazı birkaç kişiye yardımcı olur ve de yol gösterir. Haydi eyvallah 

28 Temmuz 2016 Perşembe

Saadet Öğretmen, Sibel Avukat ve 6 Süper Kahraman

Bugün nasılsın bakalım tertip. İyisin değil mi? İyiysen biraz tadını ve tuzunu kaçıracağım, kötüysen eğer, gel bodoslama. Hayatın iğrenç gerçekleri var be tertip, seni de yoruyor biliyorum. Nereden mi? Kendimden ulan tabii. Bazen bir şey okursun, ya da dinlersin o bile moralini alt üst eder. İşte, günün alt üst edersem afedersin ama amaç farkındalık. Bu yazıyı çok mutlu insanlar harbiden okumasın, ağlarsanız benden değil ha. Sorumluluk kabul etmiyoruz ama ağlayanlara bir adet sarılmalık blog yazarı veriyoruz müessese olarak ehehe.

Biliyorum çok şöhretli birisi değilim ve bu olayda farkındalık yaratılacak olsa başvurulacak en son kişiler arasındayım. Lakin 2-3 kişinin bile bu yazıyı beğenirlerse, harbiden paylaşmasını istiyorum etrafıyla. İsterseniz " Ya okuyun şunu" ya da "Ya pezevenk ilk defa doğru bir söz etmiş." diyin, paylaşırken dilediğiniz küfürü de kullanın bu kez bana sövüş serbest. Maksat okunsun, benim yazdıklarımda ziyade bu hikaye okusun anasını satayım. Okuyun ki, ibret alın ve o gözlerinizi dört açın. Ülkemizin kadınlarının kıymetini daha iyi bilelim, özellikle küçük kızlarımızın yani geleceğin o güzel yürekli kadınlarının. 

Tecavüz iğrenç bir olay oğlum. Bir kadının her şeyini çalıyorsun ulan, her şeyini! Özgürlüğünü, ilkini, masumiyetini, psikolojisini, mutluluğunu, kadın goygoyu yapıyor diyecekler bu cümleden sonra itinayla siktirip gidebilirler. Zira, sizin gibilere burada yer yok. Mevlana ya da Yunus Emre yok abicim karşınızda. Ben varım. Yeter ki bir kadının kılına dahi zarar verme ve adam olamıyorsan da adam taklidi yap, ona bile fitim. Kalanlarlarla devam ediyoruz..

Empati yap ulan empati. İstemediğin bir şeyi, en iğrenç şeyi hem de, sana yaşatıyorlar ve sen bir hiçsin, senin isteğin, arzun, fikrin bir hiç! Bu kadın, bir daha nasıl sevsin, kimi sevsin, sevdiği herife nasıl güvensin, bu kadın nasıl umutlansın, nasıl hayata dört gözle baksın, nasıl kendini mutlu etsin anasını satayım ya. Biz 1-2 yakını kaybedince götü başı kaybediyoruz aylarca. Bu kadınlar, hatta kızlar, hatta çocuklar ne yapsın oğlum! Başta kendi derdimi, sonra da dertlerimize tüküreyim. Benim derdim çok ama, trilyon tane de olsa, bu iğrençliğin yanında bir hiç. 

Tecavüz için, "Kimyasal Hadım" çıkmış. Bu güzel bir adım ama uygulaması nasıl olacak göreceğiz. Malum, hukukumuz tecavüzcüyü "İyi kıyafet, iyi hal, pişmanlık" adlarıyla pek güzel koruduğu için, fazla erken sevinmeyelim. Ne diyorduk, hah hatırladım. Bizim hakimlerimiz pek seviyor tecavüzcüleri, kurumlarımız da öyle çoğu olay topluma yansımadıkça genelde örtbas edilir. Ulan ne acayip sosyolojik vakayız amına koyayım ya. Yeminle sosoyloji bölümü biz de acilen önem kazanmalı. Ulan aşkta ve evlilik ilişkilerde olaylar örtbas edilmek yerine, dilden dile milletin ağzına sakız ve çiklet olur. Taciz, tecavüz, pedofili ve nekrofili gibi olaylar ülkemizde çoğu zaman örtbas edilir. Her neyse, tecavüzde hadım edilen kişiyi de mümkünse ömür boyu hadım edelim ve hadım edilişini de, ulu orta ifşa edelim. Bu şerefsiz ve haysiyetsiz yavşaklar, koğuşlarda "Naber len iktidarsız ehehe" dalga geçilmelerine maruz bırakılmalı. Ağır ceza diyene, kürekle geçiririm.  

Kıssasa, kıssastır bu! Kadın sadece bekaret ve zardan mı ibaret? O kadın psikolojik travmaya hiç mi yaşamıyor anasını satayım, hem de onun gram kabahatı yokken ve olayla tek alakası, o an orada çaresizce bu iğrençliğe istemsizce, razı olmak iken... Onu biz öldürmeyeceğiz, gerekirse müebbet vereceğiz ve koğuş içerisinde defalarca aşağılanacak, kendisini asarsa onu bilemem ama böyle ağır bir olaya böyle ceza yakışır! O kadınları bazen sevdiği herif bile "Sen kirlendin" diye evlenmiyor, halbuki o kadın en temiz ve en masum iken... Giden tek şey, sadece zar ve bekaret ve 2 parça kan asla değil! Umutlar, hayaller, hayata bakışlar, bazen kurulacak aileler ve onlarca güzel, masum parçalar hepsi gidiyor anasını satayım. Adam olamıyorsanız da taklit yapın. Ben de erkeğim oğlum, benim de pipim var ama hakim olmayı öğreneceksin. Nefsini terbiye edeceksin, helalin olmayan bir kadını bırak tecavüzü, somut bir şekilde taciz dahi etmeyeceksin. Edersen de Allah 2 tarafta da belanı versin! 

Uçkuruna hakim olacaksın, araştırıp okuyacaksın, cinsel eğitim bu ülkede verilmiyor maalesef ama sen kendini eğitebilirsin. Düşünerek, okuyarak ve gözlemleyerek, genç nesli de eğitebilirsin onlara bildiklerini yaşlarına uygun şekillerde anlatarak ve onlarla arkadaş olarak, nerede tacizini ballandıra ballandıra anlatan lavuk var. Gereken işlemleri yapacaksın, polis, avukat, sivil toplum kuruluşu ve daha ne gerekiyorsa, gözünün önünde oluyorsa da silahı var deme, engelle. En fazla geberirsin, ya da geberirim be ne olacak! Maalesef, bu tip haysiyetsiz şerefsizlerin sayısı amiplerin bölünmesi gibi çoğalıyor. Nasılsa ceza almıyoruz kafasıyla it gibi artıyor sayıları. Peşini bırakmayacaksın, asla! Bu ülkede adalet sağlanacaksa, peşini bırakmayacaksın maalesef. Bırakma, en azından bir yerlerde bir şeyler düzgün gitsin. Adalet sağlanınca birileri mutlu olsun, kaybettiklerinin hepsi gelmese de, umutları yeşersin ve hayata tutunma sebebi ver ulan onlara. O sebep nedir, ben tecavüze uğramadım o yüzden onlar gibi umudumu kaybetmedim ama ben de hayatımda acı bir takım kendimce çapımda olay yaşadım ve nefes alma umudu kaybettiğim epey oldu. O umudun kaybolması ne demek, başka çerçeveden bunu yaşamış olsam da, iyi bilirim. En azından ben erkeğim, onlar kadın ve bu günlerde maalesef bir çoğu daha yasalara göre "Çocuk" ya ergenler, ya da gerçekten daha 10 yaşını geçmemiş çocuklar...

Belki sen unuttun ama ben unutmadım. Malum firmada yolcuyken ve uyuyorken suratına sperm yiyen kadını unutmadım, daha bugün, güvenlik kamerası sayesinde yine malum bir firmanın çalışanı olduğu ortaya çıkan sapıkları özenle seçiyorlar herhalde. Her neyse, kameralar sayesinde ortaya çıkan ve 4 yaşındaki o masum, biricik güzel kızcağızı, Ensar Vakfında taciz ve tecavüz edilen 48 çocuğu, o gün evine giden tatlı ve gülüşü güzel başka bir kadın olan Özgecan Aslan'ı, daha henüz önünde kendisi güzel günler beklemesine rağmen o güzel günlerine, yaşadığı iğrençliğe dayanamayıp kendisine kıyan Cansel Buse Kınalı'yı, 8 yaşından 15 yaşına dek köyde, öz abisi de dahil olmak üzere 7 yıl boyunca 20 farklı erkek tarafından yüzlerce kez tecavüz edilen ve annesinin bile onu suçladığı S.A'yı ve daha unuttuğumuz nice iğrenç vakalar...

Yurt dışında da oluyor bu doğru. Avrupa'nın de, Amerika'nın da ayrı ayrı biçiminde edeyim, onların modernliği sözde bunu biliyorum merak etme o yüzden, orada da her bir nane yeniyor ama bizim ülkede son yıllarda bu çığ gibi arttı. Kadına tecavüz, taciz, şiddet ve daha bir çok iğrençlik.

Son olarak 8 tane yüreği kocaman olan harika kadına değinmek istiyorum. Tabii 6 tanesi geleceğin kadınları. Bir tanesi avukat Sibel Önder, kendisinin bu eşsiz idealistliği ve adalet duygusu olmasa, burada olduğu gibi, bu sonuç olmayacaktı. Harika bir kadın kendisi, yüreği kocaman ki sonuna kadar bu işe adamış kendisin, helal olsun be. 

Esas bu yazı bitince diğer 7 güzel kadını oku. 6 Tanesi geleceğin güzel kadınları. Saadet öğretmen, eğitimci ve gördüklerine kayıtsız kalmadı, çabaladı ve mücadelesinden kısmen başarılı oldu. Tecavüz kısmına da var gücüyle çalışıyor. Helal olsun ve Allah yardımcısı olsun, sizleri Saadet öğretmen ve diğer 6 süper kahraman ile baş başa bırakıyorum. Röportajda sinirleriniz bozulsa da anlayacaksınız zaten onların niçin kahraman olduğunu...

Kadınları sevin, üzmeyin. Üzerseniz de gönüllerini hemen alın. Kadınlar sevdi mi, dünya güzelleşir ve kadınları cehaleti yenmenin en güzel kaynağı, çünkü bir çocuk babasından çok annesiyle baş başadır ve kadın eğitimini, daima çocuğuna da en iyi şekilde aşılayacaktır ve böylece cehaletde nesilden nesile kaybolacaktır. Kadınlarımız bazen, fazla kaprisli olsalar da ve bazen gereksiz trip atsanız da, iyi ki varsınız be. Dünya çekilirse, bunda kadınların payı asla yadsınamaz. Hep var olun hayatımızda, siz olmadan asla kalkınamayız. Umutlarınız daima dimdik kalır inşallah. Sizleri bana bu yazıyı yazdırmaya sorumlu hissettiren ve neden olan bu hikaye ile baş başa bırakıyorum. Haydi eyvallah ülkemin biricik güzel kadınları.  

26 Temmuz 2016 Salı

Herkez Değil Herkes

Herkez vatanını seviyor, herkez Müslüman maşallah, herkez birisini sevdi hayatının bir köşesinde, herkez dertli yine bir şeylerden, herkez mennun değil yine bir şeylerden, herkez yine isyan ediyor hayatının bir karesine, herkez sevilmiyor hayatının bir köşesinde, herkez Instagram'da yemek fotoğrafı paylaşmıyor, herkez Facebook'u artık kullanmıyor, herkez Twitter'da fenomen olmak istiyor, herkez özlüyor, herkez barış dolu bir dünyada yaşamak istiyor, herkez ülkesinden memnun değil bir yerde, herkez mutlaka Kur'an okuyor, herkez hayatında bir kere Kur'an'ı hatmediyor, herkez seveceği ve güveneceği birisini arıyor, herkez için cinsellik ikinci veya üçüncü planda, herkez Para'ya değer vermiyor, herkez bir şeyleri mutlaka biliyor, herkez hayallerine kavuşmak istiyor, herkez hayatında çabalıyor, herkez hayatında, işinde veyahut ilişkisinde saçını, derisini veyahut herhangi bir organını süpürge ediyor, herkez ekşi sözlüğe yazar olmaya can atıyor, herkez bu günlerde cemaate laf giydiriyor, herkez başımıza TDK uzmanı bu günlerde, herkes "De, da" eklerine yazmaya dikkat ediyor ama çoğu zaman yanlış yazıyor.

Herkez hayalindeki düğünü yapmak istiyor, herkez Kim Milyoner Olmak İster'e katılsa 1 Milyon lirayı alabilecek kadar zeki, herkez zeki ama çalışmıyor, herkez Whatsapp durumlarına birbirini seviyor veya öfkesini belli ediyor, herkez birbirine laf sokarak "Thug life" yapıyor, herkez bazen de "Thug life" yaptığını zannediyor, herkez bir şeyleri re-tweet, re-post ediyor, herkez hayatında o "Doğru" kişiyi istiyor, herkez 30 dakika sevişmeden asla boşalmıyor, herkezin penisi en az 25 cm, herkez çok seksi, herkez şişman değil sadece kemikleri iri, herkez tektaş istemiyor, herkez çok sosyal, herkez o tiyatro senin, bu bale benim fink atıyor, herkez Sürrealist tablo nedir biliyor, herkez nü tabloyu sanatsal açından bakıyor ve onlardan hiç tahrik olmuyor, herkez çapkın değildir, herkez çok yaratıcıdır, herkez asla yalan söylemiyor, herkez çok dürüst, herkez sporda Fair-Play kazansın istiyor, herkez tecavüzcülerin idam edilsin istiyor, herkez kadınlara değer veriyor ve herkez kadınların yanında, herkez tacize de karşı ayrıca.

Herkez hükumetten memnun değil, herkez Oscarlık tüm filmleri yalayıp yutmuştur, herkez Stanley Kubrick, Quentin Tarantino, Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerinin trademark'ını ezbere biliyor, herkez siyaseti, dini, futbolu, sevişmeyi, bilimi, sanatı, sevmeyi, aşkı, sadakati ve her şeyi bizim ülkede çok iyi bilir. Ancak bir şeyi ıskalarlar.

Herkez değil, herkes bütün bunları çok iyi bilir değil mi? Özellike de siz sayın herkez, pardon, herkes. Haydi eyvallah.

22 Temmuz 2016 Cuma

Sırları Bitmeyen Esmaların Gücü

Nabersin? İşler nasıl gidiyor? Bende iyi gidiyor da, yine beni rahatsız eden bir mevzuya denk geldim. Hem de bu kez, en sevdiklerimden biri de buna dahil. Ona da burada anlatacağımdan, bu kez sövmeyeceğim. Hadi yine iyisiniz ehehe. Şaka bir yana, günden güne 1 dirhem de olsa sövme özelliğim azalmaya başladı, bu güzel bir şey. Ama halen sövüyorum, kökten temizlik gelecekte inşallah. 

Her neyse, bugün Esma-ül Hüsnü üzerinden Esmaların gücünü(!) göstereceğim sizlere. Çok güçlüler ha, Hulk bile baş edemez oğlum o derece...

Esmaların gücü falan yok anasını satayım ya! Orada geçen isimler, şüphesiz Kur'an'da geçmektedir ve Allah'ın sıfatları, isimleridir ve anlamları konusunda hem fikiriz. Benim itirazım aha bunlara ; Vaka 1, Vaka 2, Vaka 3 ve Vaka 4.

İnternette yüzlerce Vaka bulabilirsin bunlarla ilgili. Ayetlerle cevap vereceğim yine, oğlum ben boş yere tabanca sıkmam, bizde kuru sıkı olmaz aslanım. Allah'ın kitabını konuşuyorsan seve seve de, sike sike de eksiksiz, yalansız, dosdoğru ve Kur'an'dan konuşma yükümlüsün. 

Vaka 1'i inceleyelim ; 

O duaları edince Ali Koç'un serveti sana geçiyormuş lan. 

Sol tarafı görüyor musunuz? "Kısa Zamanda Zenginlik, Para Yağdıran Dua, Herkesi Size Aşık Eden Kuvvetli Dua, bla bla bla." 

Oğlum bunlar düpedüz Şirktir! Bu duayı günde " 4646 " kere okuyacaksın dersen millete yediremezsin. Ama dersen ki, bu Allah'ın adı bak Ayette geçiyor diyip, Namazdan sonra, Abdest alıp oku dersen millete yedirirsin. Heh, tam da şirk burada başlıyor! 

Sana o kadar okuyunca Allah sana onun garantisini mi veriyor? Vermiyor. Kur'an'da hiçbir Ayette yüce Allah, beni şu kadar zikredene bunu vereceğim asla demez. Sadece beni anın, bana şükredin ve bana dua edin, bana dua edenini duasına karşılık veririm der ve bu Ayet, Esma güçlerine inanıp uygulayan herkese de nokta atışı olmuş resmen!

"En güzel isimler Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir." - A'raf 180 

Bak altını çizdim. Bu durum, kesinlikle Allah'a ters bir tavırdır çünkü sen Allah'ı, dünyevi zevkler için anmış oluyorsun. Oysa Allah, beni ahiret için an ve beni gönülden an diyor. Ahiret için anmak da bir menfaattir. Ben bunu asla inkar etmem, ama yüce Allah'ın sevgisini kazanmak için bir menfaat. Böyle menfaati tercih ediyorum ben. Allah'ı dünyevi zevkler için anmak Kur'an'ın anlamına çok terstir. Allah'a elbette dünyevi zevkler için de dua edeceğiz. Sonuçta ortada şöyle bir ayette var.

"Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:" - İsra 13" 

Uğursuzluk kuşu, burada çaba manasındadır, diğer meallerde kimisinde bu daha açık dillendirilmiş ve bu ayette parantez mealler fazla diye çoğu zaman aldığım gibi Yaşar Nuri'den aldım, Allah rahmet eylesin kendisine. Yani, insanın kaderi kendi çabasıyla doğru orantılı olarak değişir diyor yüce Allah. Dualara da çabasına göre cevap verir Allah. Sen kalkıp da yukarıdaki duaları okursan Allah bunu Kur'an'a göre bakarsak red edecektir. Çünkü bu şey demek gibi "Allahım ne olur bana trilyonlar ver." dedin de, bunun için ne yatırım yaptın, ne emek verdin, ne çaba sarf ettin..

Ha kimisine de ansızın rızık gelir, o da Allah'ın hikmetidir çünkü Allah, dilediğini bir anda rızıklandırırken, dilediğinin rızkını da anında kesip iflasa ve sefilliğe sürükler. Bununla ilgili ayette çok nettir.

"Bilmediler mi ki Allah, rızkı dilediğine açıp yayar da kısıp daraltır da. İman eden bir toplum için bunda elbette ibretler vardır." - Zümer 52

Her neyse konudan saptım lan. Sonuçta 300 kere Allah'ın adını anmakla bu işler olmaz kimse kusura bakmasın bu Allah ile aldatılmaktır. Çünkü Allah bana yakarın der sadece, bitti gitti. Nasıl yakaracağını da sana bırakır eyvallah ama bu yol tehlikelidir ve Kur'an'a terstir onu okuyunca her şey bitiyorsa, dünyada niye bu kadar fakir, aşk ve sağlıkdan milyonlarca dertli vatandaş var? Kur'an sadece okunmak için yoktur, hayatınıza taşımanız için vardır. Hatim etmekle bitmiyor bu iş, anlayıp hayatına yansıtmakla bitiyor ve elinden ne derece geliyorsa, onunla yaşamakta bitiyor. Sadece Allah'a yakarıp, dua edin ve Allah ile iletişime geçin. Allah duanıza bir şekilde mutlaka karşılık verendir. 

"Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler." - Bakara 186

"Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır."- A'raf 56

İşin özü, duanız kabul oluyorsa o Allah'ın hikmetinden olmaktadır. Allah'ın adını 240 kere andığınız için değil ve de çabanıza karşılık bulduğunuzdan kabul olmaktadır, bunu Allah'ın onaylanmasıdır bu iş. Çünkü onu 240 kere okudum diye kabul olduğunu sanarsan, Allah'ın hikmetini, o dua'nın eşsiz bir hikmeti olduğuna yüklemiş olacaksın ve artık niyetin Allah'a yalvarmak yerine duanın kabul olsun diye o özel güce sığınacaksın ve bu güce inanarak, sığınarak Allah'a şirk etmiş olacaksın. Şirk sadece "Ben Tanrıyım!" demek değildir. Allah'In gücünü başka şeylere yüklemek de şirktir. Bu Allah'ın adı ile aldatılmaktır sadece, yalanları dinleştirmeyin! Bunu okuyan sen bunu yapıyorsan yalvarırım bırak şunu ve Allah'a dilediğin gibi, sadece Allah'dan umarak dua et. Onu 40 kere okumaya sığınma, Allah'a sığın. 

Vaka 2'ye gelelim ;

Hacı bak, tüm nimetler okuyanın ayağına geliyor. Ne güzel iş ulan.


Bak, şirk'in tavan yaptığı bir kesit. Dünyada ve Ahirette "Allah'ın sevgilisi" olmak içinimş. Ulan Allah bu Allah, tüm kainatın tek hükmedicisi. Senin ossuruğuna bile muhtaç olmayan bir kimse. Sevgili mi arıyor da tövbe haşa! 100 Defa "Ya Rahman" diyince rızasını "Garanti" kazanıyorsun ve nimetler sana geliyor, ya sövmeyeyim diyorum da sövülmeyecek gibi değil amına koyayım ya! İslam dinine en çok zararı, yine biz veriyoruz abicim ya. Allah tevbeler kabul edendir, günahları da bağışlayandır ama asla garantisi yoktur bağışlanacağının. Ayrıca ben bunu diyip, kadınlara tecavüz edeceğim, eroniman ve alkolcü olacağım, fal ve büyüyle ilgileneceğim, sevgilimle zinalar yapacağım ama Allah bana rıza edecek öyle mi? Adamın ağzına kürekle vururum valla. Bak, bu tip olaylarda asla cehnneme giremiyorsun ha bir de. Hep bir kurtuluşun var anasını satayım, şeyhlerimiz yollarıyla götü hep kurtarıyorsun. Bunu oku, her boku ye, bunu oku sonra gene her haltı ye. Sonu gelmez bunun ve bunun adı Allah ile aldatılmaktır. Tıpkı bu ayette olduğu gibi ama ondan önce Kur'an klasörümü karıştırırken günümüze ve ülkemize harika bir örnek olan Ayeti paylaşacağım ;

"Ey iman sahipleri! Allah'a ve âhıret gününe inanmadığı halde, insanlara riya için malını infak eden kişi gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve eza etmek suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak varken tepesine şiddetli bir yağmur inip kendisini cascavlak bırakmış yalçın bir kayanın haline benzer. Böyleleri, kazandıklarından hiç bir şey elde edemezler. Allah, küfre sapan bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz." - Bakara 264

Allah, görüldüğü gibi her dua edenin duasını da olumlu cevaplamıyor. Bir ülkemizin halini bakın, bir de ülkemizde dinini yaşayanlar, riyakarlıklara ve edilen dualara, bu Ayeti ondan sonra tekrar okuyun. Kurban olduğum her şeyi cevaplamış, günümüzdekileri bile.  Mesaj ince. Görünce anlarsın. Bizimkiler sadece bunun "İnanan" versiyonu, yersen... Onun cevabı da esas atacağım ayetlerde ;

"İmanlarından, resulün hak olduğuna tanıklık ettikten ve kendilerine ayan-beyan deliller geldikten sonra küfre sapmış bir topluluğa Allah nasıl kılavuzluk eder? Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez." - Ali İmran 86 

"Onlar ki inandılar, sonra küfre saptılar; yine inandılar, tekrar küfre saptılar, sonra da küfrü artırdılar; işte Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır.
Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azab vardır. Öyle kişiler ki onlar, müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar ediniyorlar. Onların yanında onur ve yücelik mi arıyorlar? Onur ve yüceliğin tümü Allah'ındır. Allah, Kitap'ta size şunu da indirmiştir: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız. Hiç kuşkusuz Allah, münafıklarla kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir." Nisa 137, 138, 139 ve 140

Mesaj çok net burada, tartışmaya kapalı. Bu yapılanlar da, Allah'ın hikmetinden, sadece Allah'a sığındığından geldiği gerçeği yerine, sırf onu 300 kere okudu diye geldiğini zannedersen, bu da münafıklık yoludur ve Allah, münafıklar ile kafirleri ayırmıyor gördüğün gibi koçum. İnanırken de küfre sapmak Kur'an'da olduğu gibi oldukça mümkün. Her lafımıza dikkat etmeliyiz. Etmezsen, ahirette Allah sana o dikkatsizliği yedirir. Allah asla azab etmek istemez ama bile bile ve düşündüğün, bildiğin halde dikkat etmezsen o zaman Allah hiç kimseye zerre haksızlık etmeyeceğinden, sana da hesabını soracaktır. O linke girin, Medyumulk, Ulvi Ruhlar falan bile bize yükleniyor. Vay anasını satayım, geleneklere bak lan, bize yüce Allah'dan daha fazla "Güç" veriyor(!)

Vaka 3 ve Vaka 4'ü de açıp kendin incele.

Bir de okurken diyeceksin ki, nedir bu Allah ile aldatılmak. İblis'in en büyük oyunudur. Nereden mi biliyorum, ahanda buradan! Bu arada önce bu Esma-ül Hüsnü'ye uyanların kökenine cevabı Allah'ın ayetleriyle atıp, sonra da Allah ile nasıl aldatıyor İblis, onu Kur'an'dan anlatıp ben kaçacağım. Bunları okuyunca sen de düşün ve sorgula, hatta aç bu ayetleri birebir oku ve de ki "Yüce Rabbim ne demek istedi burada" diye düşün. Bu yazıyı okuyup 2-3 kişiyi bile bu saçmalıktan vazgeçerse, bana yeterli olacaktır. Hepiniz inanmayacak ve çoğunluk gene bildiğini okuyacak bunu biliyorum. O yüzden, haydi eyvallah. Ayetlerle bitiyorum.

Bu, gelenekçi zihniyette olan herkese ve bu güçlere (!) inananlara ve bazılarının da altını ısrarla çizeceğim ki kafalara dank etsin diye ;

"Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! Dediler ki: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize asla dokunmayacaktır." De ki: "Allah'tan bir ahit mi aldınız! Allah, ahdine asla ters düşmez. Yoksa siz Allah'a isnat ederek, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" - Bakara 79 ve 80 

"Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini basit bir bedel karşılığı satanlar var ya, işte onlar için âhirette hiçbir nasip yoktur. Allah onlarla konuşmayacaktır, kıyamet günü onlara bakmayacaktır, onları temizleyip arıtmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!" - Ali İmran 77, 78 ve 79

"Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun. Dini yalnız O'na özgüleyerek O'na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz." Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar." - A'raf 28, 29 ve 30

İblis'in " Allah ile Aldattığı" ayetleri ;

"Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz! Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o. Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Buyurdu: "Süre verilenlerdensin." Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın." Allah buyurdu: "Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım."
"Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz.Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." Ve onlara, "Ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti. Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?" Her ikisi de dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendi kendimize zulmetmişiz; eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, kesinlikle kaybedenler arasına gireriz!" Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız." Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. Ey ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık." 

A'raf (10 ile 27 arası, 10. ve 27. ayetler de dahil olmak üzere)




15 Temmuz 2016 Cuma

Kur'an'da Bulunan Tutarsızlıklar (!) Ve Çelişkiler (!)

Merhaba ahali! Özledim be! Kaç gündür yazmıyorum hiç vallahi. Hayatımda olumlu gelişmeler gerçekleşti falan, bir de biraz kafa dinledim. İnstela, yani eski adıyla itü sözlük'te gezerken bir entry'e cevap verdim ve orada, bir blog yazısı gözüme çarptı. Belli ki bir Ateist, veyahut sorgulayan bir şahsın yazdığı bir yazıydı. Şahsın fikirlerine, Kur'an referanslı fikirlerine cevap vereceğim. 

Kendisi öncelikle, Kur'an'ı incelemiş eyvallah. Kur'an'ı okuyan ve sorgulayan herkesi severim daima. Çünkü akletmek, insana yönelik olgun bir çabadır. Fakat kendisi, burada oldukça acımadan aduket çektiğim hadisci tayfa gibi ayet cımbızlamış. Ateistlerin bu yanını hiç sevmiyorum. Onlara da sesleniyorum ; Kur'an'ı "Bütünsel" okuyun. Her cevap, bir arkasındaki ayette değildir. Bazen " A suresinde B ayetine cevabı, H suresinin D ayetinde " bulabilrsiniz ve Kur'an, A+B=C mantığından okunmalıdır.

Sonuçta 3+2+1 = 6 yapar, 3! (3 Faktöryel) = 6 yapar. Ankara'ya bakınca gri şehir diyip aşık da olabilirsiniz, ulan denizsiz şehir mi olur, sikerler böyle şehrin ta ebesinin amını da diyebilirsiniz. 

Ya da bir hükmün, zıt bir hüküm verilmişse, o ayet nerede ve hangi tarihsel koşullarda indi, araştırın. Google denen olay ile bu çok zor değil. Tabii iyice araştırın, hemen 1. sayfadaki yüzeysel bilgilere dalmayın. Kaynaklı ve argümanlı makaleleri, yazıları inceleyin. Kafanız takılırsa da, bilen birisini bulup sorun ve size bunu deliliyle anlatmasını isteyin. En çok ise, kaynaklı yaptığınız araştırmalara güvenin, bir başkasına değil. İşte cevap vereceğim o yazı

Öncelikle arkadaş, Nisa 82'yi gösterip atıfta bulunmuş. Ben de kendisine yazının sonunda kütür kütür atıfta bulunacağım. Hiç telaş yapmasın. Kendisinin yaptığı çelişki sırasına uygun gideceğim ki, iki yazıyı kıyasların aklı karışmasın.

1- İlk Müslüman Kimdir Çelişkisi (!)

Delil gösterdiği ayetler ; En'am 163, A'raf 143 ve Ali İmran 67.

Merak edenler, ayetlere blogdan bakabilirler orada arkadaş yazmış. Ayrıca ben de linkle koydum 40 mealden ayrı ayrı tercümesini. Çok kalabalık olmaması adına ben sadece ayetlerin yorumunu ve cevabını yine Kur'an'dan vereceğim.

Hepsinde, şahsın bakış açısı haksız değildir ama, atladığı bir nokta var. Müslüman ve Mü'min kelimeleri, anlamına bakalım mı? Gerçi anlamları oldukça yakındır.

Müslüman ; Barışçı. Allah'a teslim olan(İslam'a inanan), doğru, haktan ayrılmayan kimsedir. Buyrun bu da TDK kaynağı.

Mümin ; İnançlı, inanan. Bu da yine TDK.

Arkadaşın atladığı nokta, hepsi kendi " Kavminde " Allah'a teslim olmuş " İlk Müslüman ve Mü'minlerdir. "

Çünkü bu üç peygamberi kıyaslıyorsan, sikik bir olimpiyat yarışı gibi değil, tarihsal ve sosyolojik anlamda da kıyaslaman gerek kafasına ossurduğum. Hz. Musa Tevrat ile " İsrailoğulları " kavmine Peygamber gelmiştir ve o kavim içerisinde Allah'a tarafından vahiy indiğinden inanan " İlk Mü'mindir. " bu da A'raf 143'ü doğrular.

Hz. İbrahim'e gelirsek, oğuyla kendisi Kabe'yi inşa etmiştir ve putları kırmıştır. Oldukça isyankar bir peygamberdir. Gerçi tüm peygamberler kendi kavimlerinde isyankardırlar bu yandan da kendilerine hayran olmamak elde değil. Kendisi Kur'an'ı referans baz alınırsa " Babil " kavmine gelmiştir ve yine kendi kavminde, " İlk Müslüman " dır. 

Hz. Muhammed, Arap kavmine gelmiştir doğduğu coğrafya itibariyle ve fetihler sonrası Kur'an yayılmıştır tüm evrene zaman içerisinde akıl fetihleriyle gönüllere gelmiştir. Lakin ben ilk indiği kavmi kastediyorum. Yani " Arap " kavmine gelmiştir ve yine, kendi kavminde ilk Müslümandır ve bu da En'am 163'ü doğrular.

Şimdi Müslümanlık kavramını iyice açacağım. Kur'an'a göre Müslüman sadece " İslam'a inanan " değildir. Bu yanlış bir ibaredir. Allah'a teslim olmak doğrudur. Çünkü Kur'an yokken, insanlar İncil ile, Tevrat ile de Allah'ın o zaman ki kurallarına teslim olmuşlardı ve her şeye hakim olan yüce Allah daima, o kavimlerden inananları kavminden "Pek azını" yüce Allah " Müstesna " kılmıştır. Örnek bir ayet ;

"Mûsa'dan sonra İsrailoğulları'nın kodamanlar meclisini görmedin mi? Kendilerine gelen bir peygambere şöyle demişlerdi: "Bize bir kral gönder, Allah yolunda çarpışalım." Peygamber dedi ki: "Üstünüze savaş yazılır da savaşmazsanız ne olacak?" Dediler ki: "Nasıl olur da Allah yolunda savaşmayız? Yurtlarımızdan çıkarıldık, oğullarımızdan uzak düşürüldük." Nihayet, üzerlerine savaş yazıldığında pek azı hariç yüz çevirdiler. Allah, zalimleri çok iyi bilir." - Bakara 246 

Bu ayet de delildir ve Kur'an gelene dek, geçerli kitap İncil ise eğer, İncil ile Allah'a teslim olan cennete girebilir. Müslüman olmak, o an ki geçerli dine inanmaktır ve Allah'a teslim olmaktır. Madem sadece son din'e inanılacaktı o zaman yüce Allah niye Hz. Muhammed'den evvel, Hz. İsa, Hz. Musa, Hz. Yakub, Hz. Süleyman gibi daha nice peygamber geldi dünyaya? Allah Kur'an'da, hiçbir peygamberi ayırmaz. Yüce Allah'ın delil olan ve hiçbir peygamberi ayırmadığı ayetleri ;

"Allah'a ve O'nun resullerine iman edip onlardan birini ötekilerden ayırmayanlara gelince, Allah böylelerinin ödüllerini yakında kendilerine verecektir. Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir." - Nisa 152 

"Allah, Resulleri topladığı gün:" Size ne cevap verildi? "der. "Bizim bilgimiz yok" derler, "gizlileri bilen yalnız sensin, sen!" - Maide 109

"Senden önce de peygamberlerle alay edilmişti. Fakat onlardan alay edenleri, alay ettikleri şey kuşatıverdi." - En'am 10

"Senden önce de peygamberler yalanlanmıştı. Kendilerine yardımımız gelinceye kadar yalanlanmaya ve eziyet olunmaya sabrettiler. Allah'ın sözlerini değiştirecek hiçbir kimse yoktur. Şüphesiz ki sana, peygamberlerin haberlerinden bir kısmı gelmiştir." - En'am 34 

Neden Peygamber değilde Peygamberler? Neden resul değil de, Resuller?

Dediğimle ilgili daha da fazla ayet mevcuttur. Sonuç olarak, tüm peyagmberler kendi coğrafyası ve kendi kavminde, ilk inanan, ilk Allah'a teslim olan, yani ilk Müslümandır. Bu maddeyi de çürütürüm, gelsin benden de size de bir aduket ehehe.

2- Miras Çelişkisi (!)

İspat ayetleri ; Bakara 180 ve Nisa 11, 12

Çelişki ossuracağım diye, baya sıçmış arkadaş. Kur'an'a göre vasiyet farz kılındıysa, Kur'an'a ve yüce Allah'ın kurallarına göre yaparsın olur biter arkadaş.

Her şeyini sadece bir kişiye bırakma diye Allah, oranlayıp bırakmış. Çünkü vasiyette, Allah herkesin hakkı olduğunu bildirmiş Nisa 11 ve 12. ayetlerde. Vasiyet " dilediğin gibi farz " demiyor ki, mallarını arkada hakkı olan herkese bırak demek istiyor. Hani sen bize, Nisa 82'yi hediye etmiştin ya, bende sana şu ayeti hediye ediyorum. Bu çelişkide harbi sıçmış vatandaş çünkü. 

" Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır dilsizlerdir. - Enfal 22

Daha güzel çelişkiler bul bana Alfred. Tamam mı? Böyle çok sıkıcı oluyor...

3- Allah'ın Acele Çelişkisi (!)

İspat ayetleri ; Yine şu " 12 - Yani Nisa 12 " ve En'am 165 

Nisa 12 ifadesi doğrudur. Burada arkadaş En'am 165'i anlamamış. Bak benim sorgulayan canısım, bak yavrum, bak aslanım. Kur'an bütünsel diye bağırıyoruz burada değil mi? Hiç okudun mu En'am'i ağır ağır? Okumadın. 

En'am genelde kıyamet ile ilgili mesajlar verir. Nisa ise dünyevi işlere değinir. Yani Allah, dünyevi işlerde acele etmez, fakat mahşer günü hesabı çabuk ve hatasız görendir mantığı oldukça mantıklıdır. Dediklerime ispatsal ayetleri de atıyorum. Yine bunlar hep "Bütünsel Okuma"

Dünyevi hayatı anlatan Ayetler ;

"Eğer Allah, zalimce davranışlarından ötürü insanların, hemen yakasına yapışsa yeryüzünde bir tek canlıyı sağ bırakmazdı. Fakat o insanlara belirli bir sürenin sonuna kadar mühlet tanır. Süreleri dolunca onu, ne bir an erteleyebilirler ve ne de öne alabilirler." - Nahl 61


"Senin mağfireti bol Rabbin, merhametlidir. Eğer işledikleri suçları sebebiyle onları cezalandıracak olsaydı, azabı onlara hemen gönderirdi. Fakat onlar için belirlenmiş bir süre vardır ki o vade geldiğinde Allah’ın cezasından kaçıp sığınacak hiçbir yer bulamazlar." - Kehf 58


"Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde bir canlı bırakmaması gerekirdi. Ama onları belli bir süreye kadar erteler. Süreleri gelince gereğini yapar. Doğrusu Allah kullarını görmektedir." - Fâtır 45


"Eğer Allah, insanlara hayrı verdiği çabuklukta şerri de verseydi onların sonları gelirdi. Bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde bırakırız, bocalar dururlar." - Yunus 11

Bak aslanım, burada çabukluğa dair bir şey var mı? Aksine Nisa 12'de olduğu gibi Allah burada kullarına defalarca şanslar verdiğinden bahsediyor ve burada apaçık günümüz hayatı ifade ediliyor. 

Kıyameti ve öbür dünyayı anlatan Ayetler ;


"Sakın Allah’ın, peygamberlerine yaptığı vaadden cayacağını zannetme! Allah elbette mutlak galiptir, intikam sahibidir. Gün gelir, yer başka bir yere, gökler de başka göklere çevrilir. Bütün insanlar kabirlerinden kalkıp tek hâkim olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün. Gömlekleri katrandan olacak, yüzlerini ateş bürüyecektir. Bu, Allah herkese yaptığının karşılığını vereceği için böyledir. Doğrusu Allah hesabı çabuk görür." - İbrahim (47, 48, 49, 50, 51)

O gün diyor, apaçık mahşer günü yani kıyamet sonrasını kastediyor. Gerisi çelişkilere baktığımda da, aşağı yukarı benzer mantık işlenmiş. Ayet cımbızlanmış ve hatta, bu 3 madde haricinde Kur'an harici delillere de gitmek zorunda kalmış arkadaş. Çelişkisine Kur'an'dan desteklettirememiş.

İnsanlarla ilgili bissürü ayeti döşemiş e iyi de bu Kur'an'a ters değil ki? En basiti Adem ve Havva mevzsudur. İblis tarafından kandırılması ve Allah adıyla aldatılmasıdır. Daha sonra günümüz dünyasının oluşması vesaire. Sonuç olarak, Oruç ibadeti bile niçin vardır? İnsanın "Nefsine" hakim olması içindir. İnsan nankörlük potansiyeli olmayan bir varlık olsa, Allah niye böyle bir ibadet koysun? İnsanlar bu nankörlük ve azgınlık yoluna gitmesin diye!

Kur'an dışı olan kadınlarla ilgili kısma cevap bile vermiyorum. Çünkü Allah tek eşli olmayı emreder. 4 kadın falan alamazsınız, alırsanız da onlara sahip çıkmanız içindir. Karınız ve seks makineniz yapmak için değil!  

"Yetimler konusunda adaleti koruyamayacağınızdan korkarsanız, sizin için temiz kılınan kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Eğer bu durumda adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, bir tek kadınla yahut yeminlerinizin/sağ ellerinizin sahip olduklarıyla yetinin. İşte bu, haksızlığa sapmamanız için en uygun yoldur." - Nisa 3

Buna sığınan her gerzeğe, önce Berk'in sana selamı varmış, onun yazısıyla fark ettik bunu diyip, yüce Allah'ın buyurduğu bu ayeti de atın ve altını çizdiğim cümleyi heceleyin, gerekirse harf harf kodlayın çüküyle düşünen hemcinslerime!

"Tutkunluk derecesinde isteseniz de kadınlar arasında adaleti sağlamaya asla güç yetiremezsiniz. O halde tam bir eğilimle bir yana yönelip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Barışı esas alıp sakınırsanız, Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır." - Nisa 129

Hz. Muhammed bile, Allah'ın özel kulu bile adil ve merhamet sahibi olmasına rağmen zaman zaman eşleri arasında adaletsizlik yapabiliyordu. Biz nasıl adil olalım? Asla olamayız ki kurban olduğum yüce ve her şeyi bilen Allah bir cümleyle erkeği çok net özetlemiş! 

Kur'an'ı "Bütünsel ve Aklederek" okuyun. Ağır ağır, yavaş yavaş. Sorun, sorgulayın! 3+2+1 = 6 yapar, 3! = 6 yapar. Bazen cevapları geniş açıdan düşünerek, bazen aynı surede, bazen başka surenin, başka ayetinde cevap bulursunuz ama mutlaka bulursunuz. Bulamazsanız da, demek ki yeterince düşünemiyorsunuz çünkü ;

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır." - Yunus 100

O yüzden, Kur'an'ı iyi anlamak için ;

"Yahut buna biraz ekle! Ve Kur'an'ı ağır ağır, düşüne düşüne oku!" - Müzzemmil 4 

Haydi selametle, eyvallah. 

3 Temmuz 2016 Pazar

Yazarak İç Kusma 2

Gişesi çoktu, ikincisini çekeyim dedim. Ehe. Yazmak beni rahatlatıyor kim ne derse desin ve bu aralar Ankara'da, başka işler olduğundan bir şey araştırıp yazacak durumda maalesef değilim ama dini yazıyı ilk geniş fırsatımda da yazacağımı duyurayım. Bu konuda daha değinilecek çok başlık var. Gelişine kusacağım ve kusmadan önce tüm eleştirilere cevap vereyim evvela. Bu film az sıkıcı olacak yani, IMDB puanlarını ona göre girin yani ehehe.

Olumlu her eleştiri için eyvallah, genelde okuyan beğeniyor. Ancak Michael Sikko'ya hafif benziyorsun diyenler var. Çünkü kendisini yıllardır zevkle takip ediyorum. Bir şeyleri sorgularken o da bana kuşkusuz vesile oldu ve o da ben gibi depresyon ile boğuşuyor. Çünkü kendisi olmamış abim gibi adeta, skype adresini bile özelden konuşup aldım ama bir muhabbet edemedik. Nasıl ben Berk borsasıysam, o da kendi mesajında dediği gibi Cemre Borsası, biz genelde düşüşteyizdir. Düşüşlere de, yükselmelere de gene de şükürler olsun hepsi Allah'ın izniyle oluyor zira. Neyse, ona da özellikle " Samimiyet ve Ahlak " konusunda ufak kurgusallıkları onun " İyi İnsanlar " yazısından vs. aldığımı ve hakkını helal etmesini belirttim o da, " Siktir et moruk. Senini, benimi yok. Maksat okunsun. " dedi. Oradan buna da bu konuda teşekkür ediyorum ve evet, her ne kadar benzememeye gayret göstersem de değinmediği Dini ve Sosyolojik kısımlara çalışsam da, tamamen değil ama çok yüksek boyutlarda benzer kafarlardayız ve benzer fikirlerdeyiz. Detaylarda illa ki farklıdır ama temel mantıklarımız aynı kafada işliyor. 

Bunu şey gibi düşünün, birden bire size hiç bulamayacağınız kafa denkliğinde bir dost buluyorsunuz ve her ne kadar orjinal, has olun. O adamı sizden önce birisi tanımışsa, mutlaka ondan esinlendiğini haklı olarak belirtecektir çünkü o fikirler size ait de olsa, ilk önce Cemre'den duydu, Berk'den değil. Bu yüzden, ona benzetenlere de teşekkür ediyorum dikkatleri için ve Cemre'nin haberi var, bir de okuyup paylaşırsa feci mennun olacağım. Okumadı kaynatasız, bir gün okursan eğer kaynatanı öpüyorum. Dediğim gibi, kendime has olma çabam illa ki var. Hırsız ve araklamış gibi gözükmeyi asla istemiyorum çünkü bana ait olan şeyler %95, illa ki %5'de onu tanımanın etkisi de vardır, bunu da inkar etmem ve ben de Cemre'den önce küfürbazdım. Dil konusunda da benziyoruz, dedim sana olmamış abim gibi diye, bir de inanmıyorsunuz. 

Neyse, bu eleştiri kusmuğundan sonra şahsi kusmağa gelsin sıra, haydi let to game begin!

Dün gece, gene ağladım biliyor musun? Bok mu vardı? Tabii ki. Benim ağlamam için bok olması yeter. Çünkü beni harbiden anlayan yok ve olmayacak bunu bilmek daha da acı. Sadece kendi anlayabildiği kadarıyla beni anlayacak. Benim anlayabildiğim gibi değil. Bu asla mümkün olmaz, dilediği kadar empati tillahi olsun. Empati demişken, insanlar da ağzına orospu yaptı şu empati kelimesini. Herkes maşallah anlamını biliyor, ama uygulamıyor. Çünkü çıkarınız buna elvermiyor. Halk diliyle de, götünüz yemiyor. Kendinizi eleştirmekten aciz insanlar kalkıp bana kütür kütür giydirebiliyorlar. Çünkü başkasına çamur atmak ve bok atmak, sorumluluktan kaçmak daima en kolayıdır. Oysa empati yapabilseler zaten başkalarına sorumluluk yüklerken daha akılcı argümanlarla gelirler ve tüm suçun daima çoğu durumda karşıda olmadığını bilirler. Her zaman demiyorum, çoğu durum diyorum. Sen okurken ıskalama diye, mehter marşı gibi hareket ediyorum bak, anlamana çok ihtiyacım yok. Çünkü anlaşılmaktan çok, sadece bunları dışa vurmaya ihtiyacım var. Bloguma da böyle başlamıştım zaten. Bunu seri yapacağım, ve eminim ki Testere'den daha uzun bir seri olacak ehehe.

Benim sevgi, ilgi ve şefkat görmeye ihtiyacım var bak, kedi gibi böyle. Uzanıp sevileyim falan, mis lan. Sana bencilce gelebilir amına koyayım. Ben de bencilce bir istek ama bunu görmem lazım, genelde ben sevgiyi göremeyen taraf olduğumdan, sevgi görmenin manasını adam gibi bilmiyorum bence. Belki de ondandır böyle aptal, sevgi isteyen ve şefkat isteyen davranışlarım. Mesela hiçbir dostum bana " Gel ulan, bugün içiyoruz. Hayatta seni bırakmam. " demedi. Ya da " Bugün sarılıp uyuyalım. " demedi hiçbir sevgilim. Hiçbir çocukluk arkadaşım " Ya gel, birkaç gün ben de kalsana moruk, kafan dağılır. " bunu da demedi.

Ben alayından yoksun kaldım amına koyayım. Bu yüzden belki de en sevdiğim 2. kelime olan " Eyvallah " olmuştur. Normalde en sık kullandığımdır ama benim en sevdiğim 1. kelime ne biliyor musun? Seni seviyorum. Hani insanlar " Yi binci çik killinilmimili " demediği ve o an ebesini sikesimin geldiği kelime. Çünkü o şımarık amcık hoşafı o kelimeyi mutlaka birilerinden duyuyor, ama ben duyamıyorum amına koyayım. Sevgi her zaman, her şekilde ifade edilmelidir. Sevginin zamanı mı olur ulan! İçinden geliyorsa dersin, bitti. İnsan öyle sisteme alışmış ki ; Yemek zamanı, sevgi zamanı, seks zamanı uyku zamanı. Böyle insanoğlundan tabii sevgi ve beni anlamasını siksen bekleyemem çünkü anlayacak algısını beyninde bir buzun suya dönüşmesi gibi eritip piç etmiş zaten çoktan. 

Farkındalık seviyeleri hep yerdedir bu insanların ve bunu suratına söylersen " Hiç olur mu lan! " diyeceklerdir, siktir et sen gene de söyle, onlar hep derler. O laflara ve kuru eleştirilere, kendime ait olmayan her ifitraya çoktan duyarsızlaştım ben ama gene de her eleştiriye kapım açıktır, çünkü fikirleri merak ederim. İftiralarla doluysa, umursamam ve geçerim. Altı doluysa da mutlaka cevap veririm ve haklı yanlarını sorgularım eleştiride. Ulan şu an bile bilgisayarını aldığım 13 yaşına yeni basmış kardeşim " Ya hadi abi, bilgisayar ne zaman bana vereceksin? " diyor. Hayat bu işte amına koyayım kendi öz kardeşiniz bile sizce acımaz. Ben de angut angut sevgi bekliyorum milletten. 

Elin ben gibi Kur'an ile dini yaşayan bir sayfası var, onlar bile beni siktir etti. Hem bana uğraş olsun, hem de dinime bu sayfa vasıtasıyla insanlara belki yardımım olur diye çevirmenlik için başvurudm. Yurtdışında yaşadınız mı dediler bir de eğitimi sordular, ben de yurtdışında yaşamadığımı ancak Lisede ve Üniversitede 1 sene İngilizce eğitim aldığımı söyledim. Muazzam ingilizceme yok ama hatrı sayılır var ve bu yolla dilimi de geliştirecektim ve de bilmediklerimi öğrenirim diye düşündüm. Aynen bu cevapları verdim ve gelen cevap ; " Teşekkür ederiz hocam. ihtiyaç halinde size dönülür. " Kendi din yoldaşın bile beni sikiyor. Ben umutsuzca kimden ne sevgisi ve şefkati bekliyorsam, sadece ilgi orospusuyum işte. Sonra da karamsar olma, e gerçekler böyle ulan ben ne yapayım! 
Ben yavşak yavşak gülüp geçemiyorum böyle şeylere ve Allah hassas, icne ruhlu yaratmış ben ne yapayım! İyi ki de böyle yaratmış, en azından daha az kalp kırıyorum ve hatalarımı hep onarmaya, gidermeye çalışıyorum ne denli başarabiliyorsam artık.

Yüce Allahım, sen bana illa ki yetersin de bu dünyada kullarına da muhtacım. Bana sarılan her kuluna muhtacım hem de şu an biliyor musun, sen beni seviyorsun herkulunu sevdiğin gibi. Umarım rızanı kazanabiliyorumdur, çabam da buna yoksa kendi iflahıma sokayım, direniyorsam sırf senin ve rızan için, yoksa şu an bitiğim ben. Elbette beni çıkaracaksın biliyorum, derdi veren sen, dermanını da verirsin. O yüzden dün gece de dahil, her göz yaşımda tek medet umduğum ve benim tek kahramanım, tek umudum sensin. Kullarına da ihtiyacım var, hepsine değil. 1-2 kulun bile yeter bana. İnsan yalnızken en çok bilinci açıktır ama sevgi de kendi kendine gösterilmiyor, çünkü kendi kendine sarılamıyorsun ve koca yataklar asla tek kişilik değildir, daima bir dost, bir kadın ister. Parmaklarına okşasın sakallarını, ben de onu sarayım kendime. Onu korduğumu düşünüp, kendimi 3 gramlık bir nimetten sayabileyim en azından ve bunu düşünüp, nefes almaya reel bir bahanem olsun. Yoksa şu an her nefesim yalnızca rızan, şefkatin ve cennetin için be kurban olduğum.

" Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar. " - Ali İmran 160

" Allah sizin düşmanlarınızı daha iyi bilir. Dost olarak, Allah yeter. Yardımcı olarak da Allah yeter. " - Nisa 45

Sen yetersiz be efendiliğini, eşsiz sanatına ve bana verdiğin iyi kötü her şeyine şükrettiğim, sabredenlerle berabersin de, sabretmek de yoruyor. Kulların yoruyor. Aldatıcı hayat, sefil Dünya hayatı çok yoruyor ki, bilgisayarını aldığım kardeşim, öz kardeşim, " Abi halen bilgisayarı ne zaman vereceksin? " diyor.

Öz kardeş bile yoruyor, elin karısı, herifi nasıl yormasın da, benimki de aptal bir umut işte. Bu kadar kusmuk yeter, ortalık da dağıldı. Bu kez sen topla ihtiyar. Kendine mukayet ol. Fİim bitti, 3. serisinde görüşürüz ehehe. Burada devam edecekmiş tarzı bir son hayal et sen, illa ki devam filmi gelecek bu serinin.

Haydi eyvallah ulan. Eyvallah. Hepinize ve her şeye, eyvallah.