22 Temmuz 2016 Cuma

Sırları Bitmeyen Esmaların Gücü

Nabersin? İşler nasıl gidiyor? Bende iyi gidiyor da, yine beni rahatsız eden bir mevzuya denk geldim. Hem de bu kez, en sevdiklerimden biri de buna dahil. Ona da burada anlatacağımdan, bu kez sövmeyeceğim. Hadi yine iyisiniz ehehe. Şaka bir yana, günden güne 1 dirhem de olsa sövme özelliğim azalmaya başladı, bu güzel bir şey. Ama halen sövüyorum, kökten temizlik gelecekte inşallah. 

Her neyse, bugün Esma-ül Hüsnü üzerinden Esmaların gücünü(!) göstereceğim sizlere. Çok güçlüler ha, Hulk bile baş edemez oğlum o derece...

Esmaların gücü falan yok anasını satayım ya! Orada geçen isimler, şüphesiz Kur'an'da geçmektedir ve Allah'ın sıfatları, isimleridir ve anlamları konusunda hem fikiriz. Benim itirazım aha bunlara ; Vaka 1, Vaka 2, Vaka 3 ve Vaka 4.

İnternette yüzlerce Vaka bulabilirsin bunlarla ilgili. Ayetlerle cevap vereceğim yine, oğlum ben boş yere tabanca sıkmam, bizde kuru sıkı olmaz aslanım. Allah'ın kitabını konuşuyorsan seve seve de, sike sike de eksiksiz, yalansız, dosdoğru ve Kur'an'dan konuşma yükümlüsün. 

Vaka 1'i inceleyelim ; 

O duaları edince Ali Koç'un serveti sana geçiyormuş lan. 

Sol tarafı görüyor musunuz? "Kısa Zamanda Zenginlik, Para Yağdıran Dua, Herkesi Size Aşık Eden Kuvvetli Dua, bla bla bla." 

Oğlum bunlar düpedüz Şirktir! Bu duayı günde " 4646 " kere okuyacaksın dersen millete yediremezsin. Ama dersen ki, bu Allah'ın adı bak Ayette geçiyor diyip, Namazdan sonra, Abdest alıp oku dersen millete yedirirsin. Heh, tam da şirk burada başlıyor! 

Sana o kadar okuyunca Allah sana onun garantisini mi veriyor? Vermiyor. Kur'an'da hiçbir Ayette yüce Allah, beni şu kadar zikredene bunu vereceğim asla demez. Sadece beni anın, bana şükredin ve bana dua edin, bana dua edenini duasına karşılık veririm der ve bu Ayet, Esma güçlerine inanıp uygulayan herkese de nokta atışı olmuş resmen!

"En güzel isimler Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir." - A'raf 180 

Bak altını çizdim. Bu durum, kesinlikle Allah'a ters bir tavırdır çünkü sen Allah'ı, dünyevi zevkler için anmış oluyorsun. Oysa Allah, beni ahiret için an ve beni gönülden an diyor. Ahiret için anmak da bir menfaattir. Ben bunu asla inkar etmem, ama yüce Allah'ın sevgisini kazanmak için bir menfaat. Böyle menfaati tercih ediyorum ben. Allah'ı dünyevi zevkler için anmak Kur'an'ın anlamına çok terstir. Allah'a elbette dünyevi zevkler için de dua edeceğiz. Sonuçta ortada şöyle bir ayette var.

"Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız:" - İsra 13" 

Uğursuzluk kuşu, burada çaba manasındadır, diğer meallerde kimisinde bu daha açık dillendirilmiş ve bu ayette parantez mealler fazla diye çoğu zaman aldığım gibi Yaşar Nuri'den aldım, Allah rahmet eylesin kendisine. Yani, insanın kaderi kendi çabasıyla doğru orantılı olarak değişir diyor yüce Allah. Dualara da çabasına göre cevap verir Allah. Sen kalkıp da yukarıdaki duaları okursan Allah bunu Kur'an'a göre bakarsak red edecektir. Çünkü bu şey demek gibi "Allahım ne olur bana trilyonlar ver." dedin de, bunun için ne yatırım yaptın, ne emek verdin, ne çaba sarf ettin..

Ha kimisine de ansızın rızık gelir, o da Allah'ın hikmetidir çünkü Allah, dilediğini bir anda rızıklandırırken, dilediğinin rızkını da anında kesip iflasa ve sefilliğe sürükler. Bununla ilgili ayette çok nettir.

"Bilmediler mi ki Allah, rızkı dilediğine açıp yayar da kısıp daraltır da. İman eden bir toplum için bunda elbette ibretler vardır." - Zümer 52

Her neyse konudan saptım lan. Sonuçta 300 kere Allah'ın adını anmakla bu işler olmaz kimse kusura bakmasın bu Allah ile aldatılmaktır. Çünkü Allah bana yakarın der sadece, bitti gitti. Nasıl yakaracağını da sana bırakır eyvallah ama bu yol tehlikelidir ve Kur'an'a terstir onu okuyunca her şey bitiyorsa, dünyada niye bu kadar fakir, aşk ve sağlıkdan milyonlarca dertli vatandaş var? Kur'an sadece okunmak için yoktur, hayatınıza taşımanız için vardır. Hatim etmekle bitmiyor bu iş, anlayıp hayatına yansıtmakla bitiyor ve elinden ne derece geliyorsa, onunla yaşamakta bitiyor. Sadece Allah'a yakarıp, dua edin ve Allah ile iletişime geçin. Allah duanıza bir şekilde mutlaka karşılık verendir. 

"Kullarım sana benden sorarlarsa ben Karîb'im, gerçekten çok yakınım. Dua edenin çağrısına, bana çağırıp yakardığı anda cevap veririm. Hadi onlar da bana karşılık versinler, bana inansınlar ki doğruyu ve iyiyi bulabilsinler." - Bakara 186

"Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, Güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır."- A'raf 56

İşin özü, duanız kabul oluyorsa o Allah'ın hikmetinden olmaktadır. Allah'ın adını 240 kere andığınız için değil ve de çabanıza karşılık bulduğunuzdan kabul olmaktadır, bunu Allah'ın onaylanmasıdır bu iş. Çünkü onu 240 kere okudum diye kabul olduğunu sanarsan, Allah'ın hikmetini, o dua'nın eşsiz bir hikmeti olduğuna yüklemiş olacaksın ve artık niyetin Allah'a yalvarmak yerine duanın kabul olsun diye o özel güce sığınacaksın ve bu güce inanarak, sığınarak Allah'a şirk etmiş olacaksın. Şirk sadece "Ben Tanrıyım!" demek değildir. Allah'In gücünü başka şeylere yüklemek de şirktir. Bu Allah'ın adı ile aldatılmaktır sadece, yalanları dinleştirmeyin! Bunu okuyan sen bunu yapıyorsan yalvarırım bırak şunu ve Allah'a dilediğin gibi, sadece Allah'dan umarak dua et. Onu 40 kere okumaya sığınma, Allah'a sığın. 

Vaka 2'ye gelelim ;

Hacı bak, tüm nimetler okuyanın ayağına geliyor. Ne güzel iş ulan.


Bak, şirk'in tavan yaptığı bir kesit. Dünyada ve Ahirette "Allah'ın sevgilisi" olmak içinimş. Ulan Allah bu Allah, tüm kainatın tek hükmedicisi. Senin ossuruğuna bile muhtaç olmayan bir kimse. Sevgili mi arıyor da tövbe haşa! 100 Defa "Ya Rahman" diyince rızasını "Garanti" kazanıyorsun ve nimetler sana geliyor, ya sövmeyeyim diyorum da sövülmeyecek gibi değil amına koyayım ya! İslam dinine en çok zararı, yine biz veriyoruz abicim ya. Allah tevbeler kabul edendir, günahları da bağışlayandır ama asla garantisi yoktur bağışlanacağının. Ayrıca ben bunu diyip, kadınlara tecavüz edeceğim, eroniman ve alkolcü olacağım, fal ve büyüyle ilgileneceğim, sevgilimle zinalar yapacağım ama Allah bana rıza edecek öyle mi? Adamın ağzına kürekle vururum valla. Bak, bu tip olaylarda asla cehnneme giremiyorsun ha bir de. Hep bir kurtuluşun var anasını satayım, şeyhlerimiz yollarıyla götü hep kurtarıyorsun. Bunu oku, her boku ye, bunu oku sonra gene her haltı ye. Sonu gelmez bunun ve bunun adı Allah ile aldatılmaktır. Tıpkı bu ayette olduğu gibi ama ondan önce Kur'an klasörümü karıştırırken günümüze ve ülkemize harika bir örnek olan Ayeti paylaşacağım ;

"Ey iman sahipleri! Allah'a ve âhıret gününe inanmadığı halde, insanlara riya için malını infak eden kişi gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve eza etmek suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak varken tepesine şiddetli bir yağmur inip kendisini cascavlak bırakmış yalçın bir kayanın haline benzer. Böyleleri, kazandıklarından hiç bir şey elde edemezler. Allah, küfre sapan bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz." - Bakara 264

Allah, görüldüğü gibi her dua edenin duasını da olumlu cevaplamıyor. Bir ülkemizin halini bakın, bir de ülkemizde dinini yaşayanlar, riyakarlıklara ve edilen dualara, bu Ayeti ondan sonra tekrar okuyun. Kurban olduğum her şeyi cevaplamış, günümüzdekileri bile.  Mesaj ince. Görünce anlarsın. Bizimkiler sadece bunun "İnanan" versiyonu, yersen... Onun cevabı da esas atacağım ayetlerde ;

"İmanlarından, resulün hak olduğuna tanıklık ettikten ve kendilerine ayan-beyan deliller geldikten sonra küfre sapmış bir topluluğa Allah nasıl kılavuzluk eder? Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez." - Ali İmran 86 

"Onlar ki inandılar, sonra küfre saptılar; yine inandılar, tekrar küfre saptılar, sonra da küfrü artırdılar; işte Allah onları affetmeyecek, onları hiçbir yola kılavuzlamayacaktır.
Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azab vardır. Öyle kişiler ki onlar, müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar ediniyorlar. Onların yanında onur ve yücelik mi arıyorlar? Onur ve yüceliğin tümü Allah'ındır. Allah, Kitap'ta size şunu da indirmiştir: Allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. Aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız. Hiç kuşkusuz Allah, münafıklarla kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir." Nisa 137, 138, 139 ve 140

Mesaj çok net burada, tartışmaya kapalı. Bu yapılanlar da, Allah'ın hikmetinden, sadece Allah'a sığındığından geldiği gerçeği yerine, sırf onu 300 kere okudu diye geldiğini zannedersen, bu da münafıklık yoludur ve Allah, münafıklar ile kafirleri ayırmıyor gördüğün gibi koçum. İnanırken de küfre sapmak Kur'an'da olduğu gibi oldukça mümkün. Her lafımıza dikkat etmeliyiz. Etmezsen, ahirette Allah sana o dikkatsizliği yedirir. Allah asla azab etmek istemez ama bile bile ve düşündüğün, bildiğin halde dikkat etmezsen o zaman Allah hiç kimseye zerre haksızlık etmeyeceğinden, sana da hesabını soracaktır. O linke girin, Medyumulk, Ulvi Ruhlar falan bile bize yükleniyor. Vay anasını satayım, geleneklere bak lan, bize yüce Allah'dan daha fazla "Güç" veriyor(!)

Vaka 3 ve Vaka 4'ü de açıp kendin incele.

Bir de okurken diyeceksin ki, nedir bu Allah ile aldatılmak. İblis'in en büyük oyunudur. Nereden mi biliyorum, ahanda buradan! Bu arada önce bu Esma-ül Hüsnü'ye uyanların kökenine cevabı Allah'ın ayetleriyle atıp, sonra da Allah ile nasıl aldatıyor İblis, onu Kur'an'dan anlatıp ben kaçacağım. Bunları okuyunca sen de düşün ve sorgula, hatta aç bu ayetleri birebir oku ve de ki "Yüce Rabbim ne demek istedi burada" diye düşün. Bu yazıyı okuyup 2-3 kişiyi bile bu saçmalıktan vazgeçerse, bana yeterli olacaktır. Hepiniz inanmayacak ve çoğunluk gene bildiğini okuyacak bunu biliyorum. O yüzden, haydi eyvallah. Ayetlerle bitiyorum.

Bu, gelenekçi zihniyette olan herkese ve bu güçlere (!) inananlara ve bazılarının da altını ısrarla çizeceğim ki kafalara dank etsin diye ;

"Yazıklar olsun o kişilere ki, Kitap'ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla basit bir karşılık satın alsınlar diye, "İşte bu, Allah katındandır!" derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden! Dediler ki: "Sayılı birkaç gün dışında ateş bize asla dokunmayacaktır." De ki: "Allah'tan bir ahit mi aldınız! Allah, ahdine asla ters düşmez. Yoksa siz Allah'a isnat ederek, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" - Bakara 79 ve 80 

"Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini basit bir bedel karşılığı satanlar var ya, işte onlar için âhirette hiçbir nasip yoktur. Allah onlarla konuşmayacaktır, kıyamet günü onlara bakmayacaktır, onları temizleyip arıtmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.
Onlardan bir zümre vardır, aslında Kitap'tan olmayan birşeyi siz Kitap'tan sanasınız diye, dillerini Kitap'la eğip bükerler. O, Allah katında olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır." derler. Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!" - Ali İmran 77, 78 ve 79

"Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: "Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu." De ki: "Allah, edepsizliği/iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyler mi söylüyorsunuz?" Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun. Dini yalnız O'na özgüleyerek O'na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz." Bir kısmını iyiye ve güzele kılavuzladı, bir kısmının üzerine de sapıklık hak oldu. Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar." - A'raf 28, 29 ve 30

İblis'in " Allah ile Aldattığı" ayetleri ;

"Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada, geçiminize yarayacak nimet ve imkanlara vücut verdik. Ne de az şükrediyorsunuz! Andolsun ki sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama İblis etmedi, secde edenlerden olmadı o. Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." Buyurdu: "Süre verilenlerdensin." Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım."Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın." Allah buyurdu: "Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım."
"Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz.Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." Ve onlara, "Ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti. Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?" Her ikisi de dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendi kendimize zulmetmişiz; eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, kesinlikle kaybedenler arasına gireriz!" Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız." Ey ademoğulları! Size, çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kıyafeti indirdik. Ama takva giysisi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor. Ey ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık." 

A'raf (10 ile 27 arası, 10. ve 27. ayetler de dahil olmak üzere)




2 yorum:

  1. Ne cahil bir adamsın her eline telefon alan blog sayfası açıyor. İlim nedir bilmeyen adamın bunları demesi normal
    Allah diyor ardından küfür ediyorsun yazık üstüne üstlük milleti eleştiriyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin nickinde "İlim" akıyor be maşallah. İlmini bir "Blog" açarak göstermek istemez misin? İlminizden öpüyorum sizi. Ancak yüce Allah'ın pek öpeceğini sanmıyorum. Bu ayetler pek sevgi gösterisi değil vesselam.

      "Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?" - Lokman 20 ve 21

      "Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!" - Bakara 170.

      Selam.

      Sil