3 Mart 2019 Pazar

Dışlanmak Nedir

Selam.

Yahu canım blog, ah canım blog. Sana dokunmayı nasıl özledim bir bilsen. Arada bir blogumun olduğunu unutsam da...

Gelişi güzel olacak sayın okuyan ve tamamen birikmiş çamaşırlarımı dökeceğim. Dağınıklık ve fikir kopuklukları için şimdiden özür dilerim. Bir deneme misali gör bu yazımı.

Evet, dışlanmak diyorum zira fazlasıyla dışlanıyorum. Allah olmasa zaten bu hayat katlanılır bir hayat değil ama o kadar kendimden kaçmaya çabalıyorum ki, namazları bile kaç aydır tek tük kaldığım namazlarımı aksattım ama inşallah yine orucu tamamen aksatmadan tutup en azından Allah'a amel olarak bakmaya yüzüm olacak mahşerde. İbadet konusunda fazla zayıfladım, kendimin içine tüküreyim. Lakin oruç ile yeniden yoluna koyacağım inşallah ve fazlaca kararlıyım. Bu da burada dursun.

Meslek erbabı olduğum iş fazlasıyla stresli ve çok fazla "Gıybete" müsait ve menfaatçi insanlar hak getire! Onlar da beni yoruyor mesela hem de çok. Gıybetin biri bin para ve ben gıybete girmemek için 4346373 takla atıyorum ama gıybet geliyor kucağıma düşüyor. Menfaat, çıkar ve bilimum materyalist şeylerin, insanların maneviyatını esir almasından fazlaca iğreniyorum ve ben bu dünyada nefes alıyorum. Bu bile fazlaca ruhumu incitiyor.

İnsanlardan şüphe duymaktan ve septik olmaktan öylesine bıktım ki, bazen hak etmeyecek insanlara fazla üzüyorum ya da üzdüm geçmişte. Artık güvenmek istiyorum, kendi katı duvarımdan ve sorgulamanın getirdiği aşırı şüphecilikten, bazen realist olmamdan öylesine daraldım, bunaldım ve bıktım ki. Biliyorum ki öyle olmam gerek ve bundan taviz vermek de istemiyorum ama arkadaş birisine, bir insana, mümkünse de "Bir kadına" artık gerçekten arkamı dönebilmek ve güvenmek istiyorum. İnsan gibi değer görmek, kabullenilmek istiyorum olduğum gibi. 

Ben sosyal medya'da var olan ve vasıfsız insanların prim yapmasın ve onun peşinden giden boş, akıl değil ama akletme, beyinin kullanma yoksunu bireylerden de bıktım. 

Bu blogdan bile bıktım. 2-3 sene önce bu blog beni hayata motive eden şeydi. Artık bu blog bile beni motive etmiyor hayata. Çünkü cidden Kur'an ve Din hakkında yazılacak birçok şeyi elden geldiğince hiç değinilmemiş ya da az değinilmiş olanlarını dillendirmeye çalıştım.

Lakin o zaman benzer şekillerde ama farklı sokaklarda büyümüş ve yine farklı nedenlerden dolayı depresyona girip aynı şekilde "Kur'an" ile tanışmış Cemre Demirel yani Michael Sikkofield'in özentisi olmak ile itham edildim. Bu da 1-2 sene sonra beni bezdirdi, pes ettim.

Evet kendisine özendim ve onun gibi olmak istedim ama asla onun yan sanayisi, çakması olmak istemedim. Onun gibi "Ya abi Allah razı olsun sayende din ile kaynaştım." tarzı şeylere vesile olarak amel yapmak istedim. Zira okudum, araştırdım, kafa yordum ve birileri de öğrensin istedim. Lakin birçok insan ve ergenler sağ olsun ancak birilerinin çakması olduk. Bu da benim öğrendiklerimi burası ile paylaşma hevesimi katletti.

Kısacası, hayatın şu 2-3 senesinde bile birçok alanda dışlandım. Oysa birileri bana dokunsun istiyorum. Ruhumun derinliklerinde bana sevgiyle dokunsun ulan şu katı herifin altında 6 yaşında minnoş bir erkek çocuğu yatıyor. Daha ortaya çıkartabilen bir dost, bir arkadaş ve bir sevgili yok.

Kendim gibi düşünen insanlar arıyorum ama aradıkça, arayışımda her seferinde daha da büyük hayal kırıklığı ile hüsrana uğruyorum ve daha çok yoruluyorum. Benim de çok fazla ajitasyon yapacak anılarım var ama onları anlatıp size kendimi acındırmayacağım. Zira acındırmak, aciz insanın işidir.

Ben de bu hayatın bir kenarından çiçeklerle açan gök kuşağına bakmak istiyorum. Çünkü hayat şartları artık zor ve insanlar gitgide daha çıkarcı, materyalist, estetik yoksunu, sanat düşmanı, kötü, yüzeysel, vasıfsız, akletmeyen, çaba dahi sarf etmek istemeyen ve bencil varlıklar oluyorlar.

Oysa ben öğrendiklerimi insanlarla paylaşmaktan muazzam haz alan, fikir tartışmaları yapmaktan ruhsal haz alan adamken çekilmez, katı, içi nefretle dolmaya başlayan bir adam oldum.

Sevecek kocaman yüreğim var ama beni seven yok. Tabii kadınların bir çoğu için cüzdanın, tipin önemli. Düşüncelerin, karakterin, edebin, terbiyenin bir önemi yok. Açık açık seveceğim bir kadın arıyorum kendime. Zira neredeyse 2 yıl oldu ve yalnızlık haddimi aştı. Geçmişte de sevgililerim oldu sevildim, sevdim ama ruhumun derinliklerine hiç kimse erişemedi henüz. O kadar uzun birlikteliklerim olmadı ve genelde hep terk edildim, sonra da bana dönmeye çalıştılar. Ne tuhaf ama...

Gerçekten de doğru bir cümle bu. Kadınlar önce seni sen yapan özelliklerine aşık olurlar, sonra da o özellikleri senden almaya çalışırlar.

Ben çevremde az ama öz insan istiyorum ve dışlanmayı artık yüreğim, ruhum, beynim kaldırmıyor ve ince düşünmeyen vasıfsız insan sürüsüyle yaşamak dayanılmaz bir ızdırap haline dönüşüyor. Farkındalık sahibi bir insansan, ruhun daima acır bu dünyada ve bu insanlarla.

Elbette bu dünyada daha büyük nice acılar var ama herkesin acısı da kendine be kardeşim.
Benim de ruhum kanıyor, anla işte be. Umarım birilerinin yüreğine değer bu yazı da bana bir şekilde ulaşmaya çalışırlar. 

Bu arada vaktiniz olursa beni tanımak adına birçok yazılarıma göz gezdirir ve eleştirilerinizi bildirirseniz de sevinirim.

Aha bu Twitter adresim. Buradan buna ulaşabilirsin bence.

Allah'ım, ben Müslümanım ve Mü'min olmayan daha nice yolum var biliyorum. Sen beni her halimle kucaklıyorsun, şefkat, merhamet gösteriyorsun tüm dallamalıklarıma, bazı hıyarlıklarıma ve hatalarıma rağmen hem de! Sana sonsuz şükürler olsun, yalvarırım kurtar beni bu ruhsal ızdırap durumundan.Zira yine ve yeniden "Ruhumun derinliklerinde" senden başka kimsem yok ve asla olmayacak.

Çünkü sen hepimize şah damarından daha yakınsın. Herkese selam. Haydi eyvallah.

"Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız." - Kaf 16

Yalvarırım beni kurtar. Çünkü şüphesiz senin her şeye gücün yeter. Bütün ayetlerini çok seviyorum ama hayatıma daha çok dokunan ayetlerin bunlar benim zaten sen içimi de biliyorsun. 

Bu ayetlerinde olduğu gibi daima bana yardım et ve senin yardımını bana amellerimle, çabalarıma senin rahmetini, dostluğunu, yardımını bana hak edebilmeyi bir ömür nasip eyle. Amin.

"Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar." - Ali İmran 160


"Allah sizin düşmanlarınızı daha iyi bilir. Dost olarak, Allah yeter. Yardımcı olarak da Allah yeter." - Nisa 45