İmtihan

Selamın aleyküm. Nasılsın? Ben de şükür işte. Yaşıyoruz gördüğün gibi. Bu aralar sağlam imtihan geçiyorum ama bu konuda kinim, küfürlerim, öfkem hep nankör olan insanlara. Bazen kendime bile ama asla Allah'a değil.

Ancak bazen sabrın öyle zorlanıyor ki, eminim "İsyan edesin" geliyor değil mi? İşte ben önceden isyan ediyordum. Şimdi edecek olsam bile "Ya Allah'ım mutlaka vardır bunca aksiliğe karşılık bir bildiğin." diyorum. 

Sen de bunu yap, hep yap ve hep söyle. İnan bana, sonra mutlaka Allah çabalayana bir yerden alıp, bir yerden veriyor. Çünkü Allah, çalışana karşılığını daima verir. Cennet için çalışana da cenneti verecek.

Sırf cennet için ya da çalışmak için çalışmayacaksın ama, içinde samimiyet ve dürüstlük de olmazsa olmaz!

Samimiyet mi? Ben samimiyim mi diyorsun ya da, bu işin samimiyetle ne alakası mı var diyorsun? Biliyorusn ki Allah cennete girecek kullarını "Müm'in" diye adlandırır ve Mü'min, Müslüman olmaktan daha üst bir mertebedir. 

Sûrenin adı Mümi'nun. Yani Mü'minlerden bahsedilen bir sûre genelde, ama içinde geçen pasaja bak birader bir de! 


"Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, gerçekten o zaman mı diriltileceğiz?" Sor: "Yedi göklerin Rabbi ve o büyük arşın Rabbi kimdir?" "Allah'ındır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz?" De ki: "Eğer biliyorsanız, yeryüzü ve içindekiler kimindir?" Şunu da sor: "Eğer biliyorsanız söyleyin. Kimdir o, her şeyin melekûtu / aslı esası elinde olan? O koruyup gözeten ama korunup gözetilmeyen?" "Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Hâlâ benden sakınmıyor musunuz?" "Allah'tır!" diyecekler. De ki: "Nasıl oluyor da büyüleniyorsunuz?" Hayır, hayır! Biz onlara hakkı getirdik ama onlar tam anlamıyla yalancıdırlar. Allah, çocuk filan edinmemiştir. O'nunla beraber herhangi bir ilah da yoktur. Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını yok ederdi ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı. Allah'ın şanı onların nitelendirmelerinden yücedir, arınmıştır." - Mümi'nun 82-91

Bu ayetlerde, Muhammed peygambere saldıran Müşriklerin de "Allah" inancına sahip olduğunu bariz görüyoruz ama onlar elleriyle yaptığı putları, Allah'a ortak koşuyor ve onlara da "Şefaat" etsinler diye tapıyorlardı ve imanlarında "Samimiyeti" bu durum öldürüyordu. Allah, böyle bir sûre'de bile bu mesajı bizlere apaçık veriyor! Samimi olacaksın imanında. 

Hepimiz hem başımıza gelen olaylarla, hem de inancımızda olan "Samimiyet eşiği" ile her koldan imtihan ediliyoruz. Elbette de edileceğiz biraderim.

Düşünsene, Adem peygamber bile nefsiyle imtihan edildi ama geçemedi. Bu dünyada yaşasa, kesin ona da "Ulan senin yüzünden bütün bunlar" deyip adamı asmaya kalkardık, Allah'ın eşsiz merhametiyle tevbesini kabul ettiğine, biz nankörlük eder gönül koyardık. Hatta belki öldürürdük bile. 

"Ey Adem! Sen ve eşin cennette oturun, dilediğiniz yerden yiyin ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa ikiniz de zalimlerden olursunuz." Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: "Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir." Ve onlara, "ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti. Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?" "Ey Rabbimiz, dediler, öz benliklerimize zulmettik. Eğer bizi affetmez, bize acımazsan elbette ki hüsrana uğrayanlardan olacağız." Buyurdu: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belirli bir süreye kadar mekan tutmanız ve nimetlenmeniz öngörülmüştür." Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız." - Ar'af 19-25 


"Ve Âdem'e şöyle buyurmuştuk: "Ey Âdem, sen ve eşin cennete yerleşin ve ondan dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme sapanlardan olursunuz." Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süreye kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet / bir yararlanma imkânı olacaktır. Bunun üzerine Âdem, Rabb'inden bazı kelimeler öğrenip belledi de O'na yöneldi. O da onun tövbesini kabul etti. Gerçekten de O, evet O, Tevvâb'dır, tövbeleri cömertçe kabul eder; Rahîm'dir, rahmetini cömertçe yayar." - Bakara 35, 36 ve 37 

Adem peygamberden de görüyoruz ki tüm peygamberler imtihandan geçti. Sen mi, ben mi, biz mi geçmeyeceğiz be kardeşim! Allah seçtiği kullarını bile imtihandan geçirdi. Kur'an'ı okuyup ayetlerini kendin bul diye vermiyorum ama tablosunu yapayım.

Nuh = Hem eşi, hem oğlu iman etmedi ve onları kaybetti ama yoluna devam etti. Onların yokluğuyla ve sabrıyla imtihan edildi.

Musa ve Harun = Yanlışlıkla adam öldürdü Musa ve bununla imtihan edildi, buna yıllarca sabretti. Eşiyle evlenmek için 10 sene beklemeyi göze aldı. Daha sonra vahiy gelince Azgın Firavuna karşı, kardeşi Harun ile beraber mücadele etti. Daha sonra, kendi kavminin onca çabasına rağmen bir Buzağı'ya tapmasıyla imtihan edildi. Üstelik kavminin başında kardeşi Harun vardı. 

İbrahim = Yalnızlıkla test edildi. Yapayalnızdı hem de! Sırdaşı bile yoktu. Sadece eşi ve çocukları vardı.

Düşünsene vahiy alıyorsun ama sana 1 kişi bile inanmıyor. Eşin falan da, yakının diye inanıyor yani. Akraban olmayan 1 kişi bile sana bakmıyor.

Ayrıca kendisi tek başına bir ümmet oldu, hatta o yörenin kralı onu diri diri yakmaya kalktı. Babasıyla da test edildi, zira İbrahim o kadar şefkatli ve harika bir adamdı ki, putçu babası için çok çabaladı hatta babası için bile af diledi. Tıpkı Nuh'un oğlu için af dilemesi gibi yalvar yakar, ama ikisinin de talebi kabul olmadı.

İsa = Yine onca zorluklarla test edildi. Onu Allah'a şirk aracı yaptılar. Beşikte konuşan bu peygamberimiz, Allah'ın izniyle onlarca mucize yaptı ama adı "Büyücü" oldu ve ona sadık havarileri hariç, hiç kimse yine inanmadı. Yanında onlarca delile rağmen, hatta onu öldürmeye giriştiler ve Allah onu oracıkta öldürdü. İsa diye, başka bir masumu utanmadan zalimce çarmıha gerip defalarca taşladılar.

Süleyman = Mal, mülk, zenginlik ile test edildi ama o, muazzam imanıyla "Malı severim çünkü bana alemlerin rabbi olan Allah'ı hatırlatır." dedi. Kimseye nasip olmayacak bir zenginliği oldu ama ona rağmen daima Allah'a secde etti. Şımarabilirdi, ama asla şımarmadı!

Yusuf = Kardeşleri onu sadece "Babacığım on bir yıldızı, Güneş ve Ay'ı rüyamda bana secde ediyorlarken gördüm." dedi peygamber babası olan Yakub hemen anladı onun da peygamber olacağını ama kardeşleri, babası onun üstüne titriyor ve de yanında ayırmıyor diye kardeşleri, onu hor gördü. 

Başka yerde köle ve evlatlık oldu ama iffetiyle test edildi. İffetine de düşkündü ve nefsine yenilmedi, sonra da yıllarca zindan hayatı yaşadı. Çok naif ve çok içliydi o da. Zindandan çıktı, krallıkta önemli mevkiiye gelse bile, onu kuyuya atan kardeşlerini affetti. Birçok insanın yapmayacağı merhameti, bu naif adam yaptı.

Lut = Erkek erkeğe, biseksüel ve homoseksüel zinaların, tecavüzlerin dibine vuran, ahlâk sefili bir kavme gönderiliyor. Kendisi, çok mücadele ediyor. Hatta ona "Helak olacak bu kavim, kızlarını al ve git hemen ertesi gece." diyen insan görünümlü meleklere bile sulanıyor bu iğrenç kavim. Lut, kızlarını alıp gidiyor ama hayat arkadaşı olan eşi de yoldan çıkmış vaktinde ki, o da helak ediyor ve bir peygamber daha, yıllarını paylaştığı kadının kurtaramıyor. İçi acıyor ama acısını içine atıyor. Çünkü Allah, her şeyden daima daha önemlidir.

Bunlar Allah'ın seçtiği peygamberler ve geçtiği sınavlar apaçık belli! Muhammed'in sınavını zaten herkes biliyor. 

Ben sana en fazla tavsiye verebilirim. En nihayetinde uyacak ya da gülüp geçecek, ateistlik yapacak da sensin.

1- Peygamberler bile en ağır sınavlardan geçti. Dolasıyla, sen de en az onlar kadar zor durumlardan geçeceksin bunu bil ve Allah'a Mü'min bir kul olmak için elinden ne geliyorsa aksatmadan yap. 

"Her insanın uğursuzluk kuşunu onun boynuna takmışızdır. Kıyamet günü kendisine, önünde açılmış olarak bulacağı bir kitap çıkaracağız: "Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak öz benliğin yeter." - İsra 13 ve 14

"Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başkası yoktur." - Necm 39

2- Daima Kur'an'ı oku. Kur'an'da göreceksin ki "Allah adına" daima anarşist olacaksın. Musa, İsa, İbrahim, Muhammed ve diğer tüm peygamberler gibi olacaksın. Her adaletsizliğe haykıracak ve haklının yanında olacaksın, annen bile olsa suçlu daima adil olacaksın. Objektif olacaksın.

"Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah yapmakta olduklarınızdan haberdardır." - Nisa 135


"Ey iman edenler! Adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak Allah için kollayıp gözetleyenler olun! Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü sizi adaletsiz davranmaya asla itmesin. Adaletli olun! Bu, takvaya/korunup sakınmaya daha uygundur. Allah'tan sakının. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır." - Maide 8

3- Karşına çıkan her sınavda sabret, başaramayacaksın başlarda. Elbette arada patlamana gerekecek, isyan edeceksin kendi kendine ama sakın Allah'a isyan etme. Her şeye et ama Allah'a asla! Sabretmek konusunda son nefesine dek kendini terbiye et. Sabret ve daima herkese Kur'an yolunu öner. Sabret ve tebliğini elinden ne geliyorsa yap ve Allah'ın rızasını kazanmaya samimiyetle çabala.

"Yemin olsun zamana/çağa/gündüzün iki ucuna/sabah namazına/ikindi vaktine/Asr-ı saadet'e ki, İnsan, gerçekten tam bir hüsran içindedir! İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır." - Asr suresi 

4- Daima ölümü hatırlayarak yaşa ki, asla kibirlenme. Benim de, senin de, bu dünyada dokunduğun, duyduğun, haz aldığın, hissettiğin ve dinlediğin her şeyin bir sonu var.

"Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir." - Ali İmran 185


"Her can, ölümü tadacaktır; sonra bize döndürüleceksiniz." - Ankebut 57 

5- Dine yöneldim diye de, sakın asla gevşeme. Lakin, çok da kendini yiyip bitirme, ben kesin "Cehennemliğim" diye de kendisi taslama. Unutma sakın! Karşında dünyada yapılan şirki dahi affeden bir yüce Allah var.

"Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz." - Ali İmran 139

6- Daima hatalar yaptın geçmişte ve bu yolda yürürken yine yapacaksın. Unutma, Hz. Muhammed bile Abese 1-12 arası göreceksin ki, surat ekşitip hor gördü. Musa peygamber istemeden adam öldürdü. Süleyman peygamber bile nefsine yenildi. Yunus peygamber bile kibre düştü. 

O yüzden sen de hata yaptın ve de hata yapacaksın mutlaka bir yerlerde ancak büyük hatalardan arınacaksın ve Allah'ın kurallarına göre bir hayat yaşayacaksın. Unutma, affedilmek ve Allah'ın merhametini, rızasını hak edeceksek fedakârlık yapmamız şarttır.

"Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız, diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız." - Nisa 31


"Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr'ım." - Taha 82

7- Benim kalbim temiz diye kendini kandırmayacaksın ve daima elinden ne geliyorsa, o şekilde çalışacak, amel yapmayacaksın kendin için.

Hepinize kokulu öpücükler yolluyorum. Buradan ateist kızlara, agnostik kızlara, deist ve Kur'an ehli kızlar beni eklesin feysini veriyorum falan ehehe.

Şaka şaka, sevgilim var. Başım bağlı. Ona göre. Lakin dini soru soracak herkes facebook üzerinden bana mesaj isteği, ya da arkadaşlık isteği atıp sorabilir. Cinsiyette ayırmıyorum bazıları gibi merak etmeyin. Memeniz olsun ya da olmasın, sorularınıza elimden geldiğince mutlaka cevaplandırırım. 

Haydi eyvallah.