6 Ekim 2016 Perşembe

Kur'ân Peygamberleri 1

Selam usta. Bu aralar pek yazasım yok ama dün aklıma bir konu sevk etti. Onu yazmak istedim. Din konusunda insanlarla yol göstereceksem farklı yollarla, Kur'ân'ı anlatmam gerekli. Hem beğenip "Ya sövmesen yorumlarını" en çok dikkate aldığım ilk yazı olacak ve küfretmeyeceğim artık inşallah yazılarımda. Ancak sertlik ve tavır olarak çok fazla taviz vermeyeceğim. Dalga ve mizah mizansenlerimiz tam gaz devam. Mizahın gücü adına, ehehe.

Kur'ân konusunda yapılan en büyük yanlış onu sadece Muhammed ile özdeşleştirmektir. Çünkü bir kitap sadece Muhammed'e indi diye, o din illa Muhammed'in dini olacak değil. Sen ne diyon hacı özet geç dersen de, sana diyorum ki yavrum. Bu din içinde hiçbir peygamber, hiçbirinden üstün değildir. Muhammed'in tek farkı en detaylı kitap olan Kur'ân ona vahyedilmiştir, bu kadar diyorum. Gel biz bu konuda en iyisi, Allah'ın ayetlerine bakalım ;

"Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır." - Bakara 285

"Allah, müminleri şu üzerinde bulunduğunuz halde bırakmayacaktır. Sonuçta pisi temizden ayıracaktır. Allah sizi gaybı bilir duruma da getirmeyecektir. Şu var ki Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah'a ve resullerine inanın. Eğer inanır, korunursanız sizin için büyük bir ödül vardır." - Ali İmran 179

"Ey Rabbimiz! Resullerin aracılığıyla bize vaat etmiş olduğunu da bize ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Sen, vaadine asla ters düşmezsin." - Ali İmran 194

Ey iman edenler! Allah'a, onun resulüne, resulüne indirmiş olduğu Kitap'a, daha önce indirmiş olduğu Kitap'a inanın. Kim Allah'ı, O'nun meleklerini, kitaplarını, resullerini ve âhiret gününü inkâr ederse geri dönüşü olmayan bir sapıklığa gömülmüş olur." - Nisa 136

"Onlar ki Allah'ı ve O'nun resullerini inkar ederler, Allah'la O'nun resulleri arasını açmak isterler de "bir kısmına inanırız, bir kısmını inkâr ederiz" derler; böylece imanla inkâr arasında bir yol tutmak isterler. İşte bunlar gerçek kafirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık." - Nisa 150 ve 151

"Allah'a ve O'nun resullerine iman edip onlardan birini ötekilerden ayırmayanlara gelince, Allah böylelerinin ödüllerini yakında kendilerine verecektir. Allah, Gafûr'dur, Rahîm'dir." - Nisa 152

Ey Ehlikitap! Dininizde aşırılığa gidip doymazlık etmeyin! Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin! Meryem oğlu İsa Mesih, Allah'ın resulü ve kelimesidir. Onu, kendisinden bir ruhla beraber Meryem'e atmıştır. Artık Allah'a ve resullerine inanın. "Üçtür!" demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vâhid'dir, tek ve biricik ilahtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O'nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter." - Nisa 171

"Yemin olsun ki, Allah İsrailoğullarının mîsakını almıştı da içlerinden on iki temsilci/başkan göndermiştik. Allah şöyle demişti: "Ben sizinle beraberim. Namazı kılarsanız, zekâtı verirseniz, resullerime inanır, onları desteklerseniz ve Allah'a güzel bir biçimde borç verirseniz, kötülüklerinizi elbette örteceğim ve sizi, altlarından ırmaklar akan cennetlere elbette koyacağım. Artık bundan sonra küfre gideniniz yolun denge noktasından sapmış olur." - Maide 12

Görüldüğü gibi "Resuller" arasında hiçbir ayrım yapmayacaksın. Muhammed'in dini bu dediğin an, yanlışın başlar. Bu din tüm insanlığın dinidir. Daha öncekilerde de öyleydi ancak bu kavim fark etmeden tüm insanlığa hitap eden tek din. Diğer peygamberlerin kitapları öncelik olarak bir kavme ithafendi. Din bu kadar basit bir iştir inan bana. Anlamak ve hakim olmak için illa "İlahiyat Fakültesi" bitirmeye lüzüm yok. Oturup mantıklı sorgulamak yeterli ama bunu da 1 günde başaramazsın. En az 1 yılını yemeli bu iş. 

Geleceğim nokta. Kur'ân'da 25 adet peygamber geçer ve hepsinin kendine has "Harika ve imrenilesi" özellikleri vardır. Şahsen ben çok 3 isme hayranım ; Muhammed, İbrahim ve Musa.

Tüm peygamberler hakkında detaylı bir liste verip, yazıyı kısa keseceğim. Peygamberler konusunda kafası karışan arkadaşlar oluyor çünkü ve nette arayıp taradım bu konuda çok net yazılar da yok maalesef. 1-2 Cümle ile geçiştirilmiş bu yazılar ben daha detaysal ele alacağım. Haydi başlıyorum usta, kap çayını gel. Evvela ben de bir çay tazeleyeyim, çaysız olmaz. En güzel çay, mutfakta demlenen çaydır ehehe.

Geldim. Haydi başlıyoruz. Kur'ân geçme sırasına göre yazacağım hak geçmemesi açısından ;

1- Hz. Musa = Kur'ân'da adı 136 defa geçmektedir. Kur'ân'da kendisinden ve mücadelesinden en çok bahsedilen peygamberdir. Şuayb'ın damadıdır. İsrailoğulları'na peygamber olarak gönderilmiştir. İsrailoğulları onun önderliğinde Mısır’dan çıkmışlardır. Kendisine Tevrat verilmiştir. 

Kendisinden bahsedilen birçok ayette bize çıkarılacak dersler vardır. Birincisi Musa kesinlikle anarşist bir peygamberdir. Firavun'a baş kaldırır. Firavun nedir? Kendi kendine yetebildiğini zanneden aşağılık bir zavallıdır. Firavun işte budur ;

"Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı." - Bakara 49 

Firavun tıpkı bir Osmanlı Padişahı gibiydi. Osmanlı padişahları her erkeği boğdurtmadı tabii ki ama taht için kundakta olan erkek kardeşleri bile öldürttü ya da çocuk olanları bile öldürttüler zamanında. Firavun için de her erkek tehditti. Osmanlı Padişahının nasıl haremi varsa, Firavun da kendine zorla harem kuruyordu. Yani, masum kadınlara tecavüz ediyordu. Buyur sana ayetle buyrulması ;

"Mûsa'nın, kendi toplumuna şöyle dediği zamanı da hatırla: "Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın! Hatırlayın ki, sizi Firavun'un hanedanından kurtarmıştı. Onlar size azabın en kötüsüyle acı çektiriyorlar, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. İşte bunda sizin için Rabbinizden gelen çok büyük bir deneme ve ıstırap vardır." - İbrahim 6

Hz. Musa bu düzene, "Allah için, adalet için, hak için ve barış, adalet için" anarşist oldu, düzene baş kaldırdı ve isyan etti. Anarşist bir adam olan beni bu olgun tutumu fazlasıyla mest etti. Ulan keşke Hz. Musa'nın önderliğindeki bu baş kaldırmada yanında olanlardan olsaydım be keşke. Allah için anarşist olmak ne güzel bir hissiyat be. Ben de öyleyim gerçi de benimkisi daha çok bu platformlardan, Musa'nın yaptığı gerçek ve muhteşem bir direniş. Kur'ân en övülen bana göre 2-3 peygamberden biri Musa peygamberdir. Bir de Musa peygamber aracılığıyla Allah bize enfes bir mesaj veriyor. Buradan da bazı cemaatlere ve bundan şefaat, veli edinenlere 3-4 tokat vurmak istiyorum. Tokat vurdukça akıllanırlar çünkü. İşte o mevzu ;

"Musa ile otuz gece için vaatleştik. Ve bunu, bir on ekleyerek tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceye ulaştı. Musa, kardeşi Harun'a dedi ki: "Toplumum içinde benim yerime sen geç, barışçı ol, bozguncuların yolunu izleme." Musa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin ilkiyim ben." Allah buyurdu: "Ey Musa! Ben, gönderdiğim vahiylerle, konuşmamla seni seçip yücelttim. Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol." Biz Musa için levhalarla herşeyi yazdık: Öğüt olarak, herşeyin ayrıntısı olarak. "Kuvvetle tut bunları ve emret toplumuna da onları en güzel şekliyle tutsunlar. Fasıklar yurdunu göstereceğim size." - A'raf 142, 143, 144 ve 145. Ayetler 

Ulan be cemaatçi tipler! Yok "Ete kemiğe büründü, Mahmud diye göründü" diyen beyinsizler! Sövmeyeceğim ama bunlar gerçekten beyinsiz. Kur'ân'da övülen peygamberlerden birisi Musa, hakkında en çok bahsedilen Musa, kainatın efendisi yüce Allah, Musa'ya bile tecelli etmedi. Ona mı edecek? Hz. Musa sonra hemen merak nefsinden gelen hatasını anlayıp, Allah'a tevbe ediyor. 

Peygamberler de insandı ve onlar da zaman zaman nefislerine yenik düştüler. Onların bizim gibi tiplere göre tek farkı, Allah ona hatasını gösterir göstermez tevbe edip ve gerçekten de büyük bir dikkat ve samimiyetle o hatayı asla bir daha işlememesidir. Hz. Musa, anarşisltik ve düzene baş kaldırma peygamberidir. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Adalet çabası, Allah yoluna ömrünü ve canını koyması, liderlik vasfı, fedakâr birisi olması

2- Hz. İbrahim = Kur'ân'da adı 69 defa geeçr. Kur’ân'ın 14. suresi İbrahim peygamberin adı olan "İbrahim" suresidir. Oğlu İsmail ile birlikte Kâbe'yi inşa etmiştir. Çok misafirperver biriydi. Kendisine 10 sayfalık kitap verilmiştir. Babil hükümdarı Nemrut tarafından ateşe atılmış, ateş kendisini yakmamıştır. Arapça bilenler iyi bilecektir bazı ayetlerde bilinçli olarak "Halilullah" yani Allah'ın dostu olarak anılır.

Kendisi de oldukça Anarşisttir. Müşriklerin aracısı olarak "Tanrılaştırıp, şirk aleti ettiği" putları takır takır balta ile parçalamıştır. Bu konuda da beni derinden etkilemiştir. Allah korkusu harici hiçbir korku gitmez bu tavrı, benden aşağısı kasımpaşa tavrıdır ve muazzamdır, çünkü samimi ve tutarlıdır. Beni etkileyen çok tavrı vardır kendisinin zaten İbrahim peygamberden sonra da kısa kısa değineceğim daha kaç tane peygamber var çünkü ehehe. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Allah'in dinini yayma çabası, Allah yoluna ömrünü ve canını koyması, Allah'ın dini için ateşe gözünü kırpmadan girecek kadar da deli cesaretli olması

3- Hz. Nuh = Kur’ân'da adı 43 defa geçmektedir. Kur'ân'ın 71. suresi Nuh peygamberin adı olan "Nuh" suresidir. Kavminden kendisine çok az kişi iman etmiştir. Karısı ve çocuklarından biri de iman etmeyenler arasındadır. Kendisine tufan vahiy ile bildirilmiştir ve kendisimn iman edenler, Allah'ın lütfuna nail olup tufandan sıfır yara ve sıfır enkaz ile kurtulurlarken, geriye kalan eşi ve oğlu da dahil herkes helak olmuştur. Nuh tufanından sonra, o coğrafyada yeni bir nesil yaratılmıştır.

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Tatlı dili, olgunluğu ve o muazzam Sabretme duygusu. 

4- Hz. Lût ve Hz. Yusuf = Aynı sayıda geçerler. Alfabe sırasına göre bahsedeceğim o yüzden önce Lut peygamber. Kur'ân'da ikisde 27 kere geçer bu arada.

Hz. Lût = Kur'ân'da adı 27 defa geçmektedir. İbrahim’e hiçbir kan ve aile bağı olmadan iman eden ilk kişidir, onunla birlikte hicret edenlerdendir. Sodom ve Gomora şehirlerinde yaşayan Lût Kavmine peygamber olarak gönderilmiştir.

Bu Lût kavmi hakkında da yanlış bilinenler vardı. Lût kavmi sadece "Homoseksüel, yani Gay ya da Lezbiyen" ilişkiler kurmuyorlardı. Aynı zamanda aşırı derece seks ve cinsellik düşkünlükleri mevcuttu. Seks, sevişme gibi hazlar ve duygular, Allah'ın güzel bir zevk nimetidir. Ancak bunu sadece "Helâl yollardan ve helâl sınırlarla" yaşayacaksınız. Bunun da 3 maddesi vardır, işte o ayetler. 

1- "Sana adet halini de sorarlar. De ki: "O, insana rahatsızlık veren bir haldir. Hayızlı oldukları sırada kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. İyice temizlendiklerinde, Allah'ın emrettiği yerden onlara gidin." Şu bir gerçek ki Allah, çok tövbe edenleri sever, iyice temizlenenleri de sever." - Bakara 222

2- "Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, "çirkin bir hayasızlık" ve kötü bir yoldur." - İsra 32

Sınırlarda bunlardır, yani Allah sana diyor ki ; 1- Anal seks yapma, 2- Adetliyken kadını rahat bırak ve o bu sıkıntısını atlatıp, tamamen "Temizlenene" dek cinsel münasebet kurma, 3- Evlenmeden bir cinsel ilişkiye girip zina yapma ve evlenirsen de bu cinselliği sadece "Helâlin olan kadınla" yaşa.

Bundan sonra deep throat mı yaparsın, hemşire fantezisi mi yaparsınız, striptiz mi yaparsınız gerisine din asla karışmaz. Bu kurallar çerçevesinde dilediğiniz gibi yaşama özgürlüğünüz vardır. Bakara 222 "Anal seks yasağıdır." baylar. Bakmayın siz bir sonraki ayette "Kadınlarınız sizin tarlanızdır. O halde tarlanıza dilediğiniz şekilde varın." diye buyrulmasına. Bu cümle ne demek biliyor musun? Vajinal yoldan her pozisyonla cinsel ilişki serbest demektir. Anal girmek serbest değil demek değildir! Sikinizin zevki için neden "Kadına acı verecek ve kadının idrarının çıktığı deliklerden" bir ilişki serbest olsun? Cinsellik zaten karşılıklı zevktir, gerisi isterse istekle ve rızayla da olsa bir yerde tecavüzdür. Çünkü tecavüz, tek taraflı tamamen sadist bir zevktir. İlla karın diye ona dilediğin zaman saihp olma hakkın yoktur. Kadının de arzusu ve rızası olacaktır her sevişme öncesinde. Biliyorum bu konuda kafanızla düşünmüyorsunuz ama ben bunu ısrarla söyleyeceğim konu hep buraya gelince. Ezdirmeyin kendinizi kadınlar. Allah'ın size verdiği özgürlüğü sonuna dek kullanın!

Her neyse, yani bu kavim bolca tecavüz ve sarkıntılık etmekteydi. Hatta "İnsan kılığında" dünyaya inen Allah'ın meleklerine bile "Azgınlıkla sulandılar" inanmıyorsan buyur ayeti ;

"Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi. Lût dedi: "Bunlar benim konuklarımdır, aman beni utandırmayın!" "Allah'tan korkup sakının ve beni küçük düşürmeyin." Dediler: "Seni el âlemin işiyle uğraşmaktan men etmemiş miydik?" Lût dedi: "Eğer bir şey yapacaksanız, işte kızlarım!" Ömrüne andolsun ki, onlar, sarhoşlukları içinde kör sersemdiler. Nihayet o korkunç titreşimli ses, onları güneş doğarken yakaladı. Şehirlerinin altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşlar yağdırdık. Hiç kuşkusuz, bunda, işaretlerden anlam çıkaranlar için ibretler vardır." - Hicr 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74 ve 75. Ayetler

Burada Hz. Lût'un misafirleri "İnsan kılığına girmiş meleklerdir." Lût kavmini bildiğinden illa cinsellik istiyorsnaız diye, helal olmak kaydıyla onlara "Kızlarını" önermiştir ki insan biyolojisine uygun ilişki kurarlarsa, belki düzelirler diye. İşte Lût bu yüzden peygamber! Benim gibi dangalak değil. Lût peygamberin hikayesi de trajiktir kendi kızlarını kurtarırken, kızlarının annesi de o kavim gibi kocasına inanmamış ve helak olmuştur. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Kavmini daima düzeltmek için kendisini yırtarcasına çabalaması, olgun olması, erdemli olması 

Hz. Yusuf = Kur'ân'da adı 27 defa geçmektedir. Kur'ân'ın 12. suresi onun adını taşımaktadır. Yakub'un 12 oğlundan en çok sevdiği oğludur. Kardeşleri kendisini kıskanmışlar, kuyuya atmışlardır. Kendisine rüyaları "Doğru ve eşsiz" yorumlama yeteneği verilmiştir. Allah'ın izniyle geleceği görmüştür bir nevi yani kendisi. Bu bilgi ve yeteneği sayesinde Mısır’a yönetici olmuştur. Kur'ân'da toplu olarak bir sürede, baştan sona anlatılan tek kıssa onunkidir. Bu kıssa Kur'ân'da "Kıssaların güzeli" olarak nitelenmiştir.

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Sabırlı olması, Allah'ın ipine sımsıkıya sarılması, affedici ve bağışlayıcı olması

5- Hz. Adem ve Hz. İsa = Aynı sayıda geçeler bu iki peygamber ve bu iki peygamberin başka bir ortak yanı var, o da babasız olmalarıdır. 25 kere geçer ikiside. Ancak Hz. İsa daha çok anılır nedenine birkaç cümleyle değineceğim. Alfabeye göre yine ki hak geçmesin.

Hz. Adem = Kur'ân’da adı 25 defa geçmektedir. İlk insan, ilk peygamber, ilk örtünen, toprağı ilk işleyendir. İnsana dair ne varsa "İlk hata, ilk aşık olma" gibi birçok sıfat Adem'e aittir. Allah onun cesedini topraktan, sonra da kendisine eş olsun diye Havva’yı yarattı. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Allah'a olan imanı.

Hz. İsa = Kur'ân'da adı 25 defa geçmektedir. Allah'ın mucizesi eseri babasız olarak doğmuştur, daha beşikteyken konuşmuştur. Ölüleri diriltmiş, hastaları ve körleri iyileştirmiştir. Onun doğduğu sene miladi takvimin başlangıcı kabul edilir. Mesleği marangozluktu. Kendisine İncil verilmiştir. 

Ancak İsa'dan daha çok bahsedilir. Allah, kimi ayetlerde "İsa" kelimesini kullanmadan "Meryem'in oğlu" veya "Meryem'in oğlu mesih" ifadelerini kullanır. Bunun amaçları da bana göre şudur ;

1- "Baba-Oğlum" zannına kapılan o devirde bile çokça bulunan Hristiyanları uyarmak adına, defalarca vurgulamak
2- İsa'nin "Babasız oluşuna ve sadece İmran kızı Meryem'in" oğlu olduğuna vurgu yapmak
3- İsa ve Adem'i eşit sayılarda geçirtmek

Allah'ın büyüklüğü işte budur. Ne kadar asil, eşsiz ve muazzam bir düşünce ve sırf buradan bile Allah'ın kullarını ne denli sevdiğini ve ne denli tarifsiz, sonsuz bir merhamet kudretine sahip olduğunu anlıyorum. Merhametiyle kucaklar Kur'ân yolundaki herkesi inşallah. Zaten benim gibi bir denyoyu kucaklarsa eğer yüce Allah, çoğu kişiyi kucaklar ehehe. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Allah yolunda ömrünü koyması ve bunun için çarmıha gerilmeyi bile göze alması, Allah'a olan sadakati.

6- Hz. Harun = Kur'ân'da adı 20 defa geçmektedir. Musa’nın kardeşidir. Onun yardımcısı olarak görevlendirilmiştir. Musa Medyen'den Mısır'a dönünce Harun'a Allah'ın buyruklarını iletmiş, o da bunları kabul ederek Musa'ya yardımcı olmuştur. Güzel konuşması ve hitabet yeteneği, en güçlü özelliğidir.

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Hitabet yeteneği ve akıcı konuşması, güzel bir dille uyarması, güzel söz ile konuşması.

Buna en çok dikkat etmesi gerekenlerden birisi benim. Ediyorum tabii ki de daha çok yolum var onu da biliyorum...

7- Hz. Süleyman = Kur'ân'da adı 17 defa geçmektedir. Babası Davud'dur. Babasının ölümünden sonra onun yerine kavmine hükümdar olmuştur. Hayvanlarla ve cinlerle konuşabilme yeteneğine sahip olduğuna ve emrinde çalıştırmıştır. Ayrıca Allah tarafından oldukça övülen bir peygamberdir. Çünkü o kadar mala, mülke, paraya, altına ve şöhrete rağmen Hz. Süleyman daima "Allah'a şükrü, Allah'ı anmayı" asla ama asla eksik etmemiştir. 

Sad suresindeki şu ayetlere bakın ; 

"Hani bir ikindi vakti ona duruşu zarif, koşması çevik mi çevik atlar sunulmuştu. Süleyman, 'Rabbimi hatırlattığı için mal sevgisi bana hoş geliyor' dedi. Nihayet atlar gözden kayboldular. "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi. "Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz sen, karşılıksız armağan edensin." Biz de rüzgârı ona boyun eğdirdik ki, onun emriyle istediği yöne doğru tatlı tatlı eserdi. Şeytanları da; her bina ustasını ve dalgıç olanı. Zincirlere vurulmuş daha başkalarını da onun emrine verdik. Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok... Şüphesiz, onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır." - Sad 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 ve 40. Ayetler 

Kur'ân'da hiçbir peygambere böyle bir "Mülk" verilmedi. Düşünün peygambersiniz, Allah'a diyorsunuz ki "Allahım, bana kimseye asla nasip olmayacak kadar büyük nimetler ver ki, bu nimetlerin senden geldiğini bilip tüm şükürlerim tecelli ettiğin nimetlerine olsun." ve yüce Allah kabul ediyor ve dize bunu lütfediyor ve en detaylı kitabından sizden şöyle söz ediyor ;

"Davûd'a Süleyman'ı armağan ettik. Ne güzel kul! Hep Allah'a sığınır, yakarırdı." - Sad 30

Hz. Süleyman onca mülk ve malına rağmen, defalarca imtihana çekilmiştir ki bunlardan birisi yukarıda yazan "Ceset" mevzusudur. Süleyman peygamber daima Allah'ın yolundan "Dünya hayatı" uğruna sapmamıştır. Bana göre İbrahim ve Musa gibi Süleyman peygamber de özel bir peygamber. Peygamberlerin en mal ve mülk zengini ona verilen lütüf ise hayvanlar ve cinleri kontrol edebilme. Hani şu milletin korkudan altına sıçırtan cinler. 

Örnek Alınması Gereken Sıfatları = Bütün doymuşluğuna rağmen her fırsatta ve her an şükretmesi, Allah'a olan müthiş sadakat ve iman duygusu, malına ve mülküne rağmen kendisine Allah hariç kimsenin ve hiçbir zenginliğin kendine yetemeyeceğini bilmesi.

Yazının ilk serisi burada bitiyor. Hem feci uzun oldu. Hem de yoruldum biraz açıkcası çünkü bunlar için uzun bir araştırma ve en doğru ayetleri seçmeye çalıştım. 3-4 saattir yazıyla uğraştım. 2. Seriyi de 1-2 gün aradan sonra yazmayı planlıyorum. 

Devam edecek, haydi şimdilik eyvallah. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder