23 Aralık 2016 Cuma

19 Sistemine 19 Soru

Selamın aleyküm. Bu konu son dakikada gelişti. 19 hakkında sevgili bir kardeşim yazı yazacakmış. Ben de sana "19 Soru" yapayım derken baktım sorular uzuyor ben de bunu yazı haline dökeyim o da direkt buradan faydalansın istedim. 19 Sisteminden herkese bu sorulara "Delilli, tutarlı ve argümanlı" yanıt için hodri meydan. Edip Yüksel de dahil.

1- Hz. Muhammed miracını kabul etmeyen arkadaşlarımız, nasıl oluyor da Reşad'ın miracını kabul edebiliyorlar? Yine aynı mantıkla Reşad'ın lafları sizin elçiniz olduğu için "Hadis" olmuyor mu? Muhammed'in hadislerini kabul etmeyen arkadaşlar, Reşad'ın video ve laflarını, sözlerini hadis olarak kabul ediyorsunuz böylece Resuller arası ayrım yapmış olmuyor musunuz? Çünkü Reşad size göre "Resul" o zaman bu ayetler ile çelişmiyor musunuz?

"Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır." - Bakara 285

"De ki: "Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına indirilmiş olana, Mûsa'ya, İsa'ya ve diğer nebilere Rablerinden verilmiş bulunana inandık. Onlardan hiçbirini ötekinden ayırmayız. Biz O'na teslim olanlarız." - Ali İmran 84

2- Yine Bakara 285'e bir tekrar bakalım ; 

"Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır." - Bakara 285

Öyleyse demek ki Resul kendisinin öncekilere de inanıyor olmalı ki Resul olabilsin. O zaman nasıl "Cennete" girmenin şartında size göre "İsa, Musa ve Muhammed" boşverilebilinmekte? Resulunuz Reşad böyle diyor çünkü. Bu soruma ek bir delil olarak madem Reşad size göre Resul ve "Miraca" çıktı ve madem kendisi 3:81'de kastedilen resul (!) ise ki bilmeyen kardeşlerimiz için ayeti de aşağıda atıyorum ;

"Ve unutma ki Allah, peygamberlerden mîsaklarını almış, şöyle demişti: "Size Kitap'tan ve hikmetten nasip verdim. Sonra size elinizdekini doğrulayıcı bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve ona muhakkak yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz ve ağır yükümü üzerinize aldınız mı?" "Kabul ettik." dediler. "O halde tanık olun, sizinle beraber ben de tanıklardanım." dedi. [Mîsak = Söz] - Ali İmran 81

O zaman Reşad nasıl oluyor da kendisini "Onaylayan" peygamberlere itibar etmeyin diyebilmekte? Bir Resul nasıl sorumlu olduğu ayetle çelişebilir bunu izah edebilir misiniz?

Kaynak için bu videoya bakabilirsin. Bkz ; 00:35 ve 01:09 arasına bakabilirsiniz. Açık açık "Meleklere inanmanıza ve peygamberlere inanmanıza, Cennete girmenin onlarla hiçbir alakası olmadığını" gerek yok demekte kendisi. Bir de bu ayete bakalım. Bu konuda yüce Allah ne buyurmuş ;

"De ki: "Kim Cebrail'e - ki o, Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden öncekini doğrulayıcı, insanlara yol gösterici ve müjde olarak senin kalbine indirmiştir - düşman kesilirse, Kim Allah'a, O'nun meleklerine, resullerine, Cebrail'e, Mikâil'e düşman kesilirse, Allah da bu tür inkârcılara düşman kesilir." - Bakara 97 ve 98

3- Reşad vahiy aldığını kitaptan anlıyor ve kitapları yere atarak vahiy alıyorsa hayrola Cebrail emekliye mi ayrıldı 19'cu kardeşlerim? Ya da Allah'ın direkt irtibata gücü mü yetmemektedir? Çünkü Musa ve İsa peygamber aracısız direkt Allah'dan vahiy alırken, Muhammed peygamber de vahiyleri Cebrail ile alıyordu. Keza İsa'nin annesi Meryem'de direkt Cebrail ile görüşüyordu bu ayetlerde apaçıktır. Evet, Cebrail emekli mi oldu ve Allah direktman irtibat kuramıyor mu?

4- Hiçbir peygamber "Gaybı" bilemiyorsa eğer Reşad nasıl kıyamet yılını bilebiliyor? Hem de bu ayetlere rağmen ;

"Zira gaybın anahtarları yalnızca O'nun katındadır; onu başkası değil, yalnızca O bilir. O, karada ve denizde olan-biten her şeyi bilir; hiç bir yaprak düşmez ki O bunu bilmesin; yerin derinliklerinde bir tek tohum, yaş-kuru hiçbir şey yoktur ki O'nun apaçık yasasına dahil olmasın." - En'am 59

"Şöyle derler: "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Gayb, Allah'ın tekelinde. Hadi bekleyin; sizinle birlikte ben de bekleyenlerdenim." - Yunus 20


"De ki: "Göklerde ve yerde, Allah'tan başka hiç kimse gaybı bilmez. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler." - Neml 65

5- Reşad Halife, buradan bu videonun da 9:37 ve 9:50 arasına bakın "Benim tercümem değil, Allah'ın tercümesidir." diyor o zaman Reşad Halife nasıl "Elçi" olmaktadır? Eğer Allah'dan "Bu Allah'ın tercümesi" diyerek kitap yazma emri aldıysan sen bir kere "Elçi değil Nebi" olursun. Buna yanıtınız ve deliliniz nedir 19'cu kardeşlerim?

Kastettiği "Allah'ın tercümesi" olan tercüme de "Quran: The Final Testament 

6- Madem Reşad "Elçi ve vahiy alıyor" neden 7 yıl beklemekte? Aynı izin Musa ve Muhammed'e verilmiş mi, bunu da Allah bizzat cevaplasın ;

"Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alak'tan yarattı. Oku, çünkü Rabbinin lütuf ve cömertliği sonsuzdur." - Alak 1, 2, ve 3

Tatmin olmayanlara bir de 19'cuların meşhur nemalandığı sure "Müdessirin" başına bakalım.

"Ey giysisine bürünüp kenara çekilen! Kalk da uyar! Rabbinin yüceliğini duyur!" - Müddessir 1, 2 ve 3

Bunlar Muhammed peygamber içindi. Bir de Musa Peygambere bakalım ;


"Hani, bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: "Bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm, yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum." Onun yanına geldiğinde kendisine "Mûsa!" diye seslenildi. "Benim ben, senin Rabbin! Hadi, pabuçlarını çıkar; sen kutsal vadide, Tuva'dasın." "Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle." "Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Ben'den başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl." "Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin." "O halde ona inanmayıp keyfi peşinde giden, seni ondan yüzgeri etmesin. Yoksa perişan olursun." "Nedir o sağ elindeki ey Mûsa?" Dedi ki: "O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla davarlarım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var." Buyurdu: "Yere at onu ey Mûsa!" O da onu attı. Bir de ne görsün, bir yılan olmuş o, koşuyor... Buyurdu: "Al onu, korkma! Biz onu ilk görünümüne döndüreceğiz." "Bir de elini koynuna sok! Bir başka mucize olarak lekesiz, bembeyaz bir halde çıksın." "Böylece sana en büyük mucizelerimizden bazılarını göstereceğiz." "Firavun'a git, çünkü o azmış bulunuyor." - Taha 10. ve 25. Ayetler arası - 10 ve 25. Ayette dahil.

7- Reşad elçiniz diyelim ki 7 sorudan aklandı. O zaman bir de bu açıdan bakalım. 

Satan: A Temporary "God" 

(Şeytan: Geçici İlah) 

Ne alaka diyeceklere, güya "Elçi" olan Reşad'ın The Quran : Final Tastament çevirisine bakalım...

"Recall that your Lord said to the angels, "I am placing a representative (a temporary god) on Earth." They said, "Will You place therein one who will spread evil therein and shed blood, while we sing Your praises, glorify You, and uphold Your absolute authority?" He said, "I know what you do not know." - The Heifer 30

Bizdeki Bakara 30'a denk geliyor ve bir de mealine bakalım ;

"Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz." Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim." - Bakara 30

Reşad'a göre yüce Allah burada "Yeryüzündeki geçici halife" şeytanmış. 


Kaynak için buraya bakabilirsiniz. The Heifer'de 30'a bakın bizzat bu çeviriyi göreceksiniz. Yüce Allah böyle bir hatayı nasıl yapabilir o zaman Allah'ın kusursuz olmasından hangi yüzle bahsedebilirsiniz? 

8- "Şunlar size haram kılınmıştır: Boğazlanmayarak ölmüş hayvanın eti, kan, domuz eti, üzerine Allah'tan başkasının adı anılmış, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, canı üzerineyken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere canavar tarafından yırtılmış ve dikili adak taşları üzerinde boğazlanmış hayvanlar ve bir de fal oklarıyla kısmet paylaşmanız... Bütün bunlar birer sapıştır. Küfre batmış olanlar bugün dininizden ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim. Şu da var ki, her kim ciddi bir açlıkla yüz yüze gelir de günaha kaçmak maksadı olmaksızın onlardan yemek zorunda kalırsa, elbette Allah Gafûr ve Rahîm'dir." - Maide 3 

Bu ayeti baz alarak, Reşad vahiy aldıysa eğer Allah bu ayette yalan mı söylüyor haşa? Tamamlanan bir dine neden elçi gelmektedir? Çünkü İncil ve Tevrat'da din bitmiyor ama Kur'an'da "Bitiyor" 

9- Size göre atılan ve Kur'an'da olmayan (!) 2 ayete bakalım ;

"Yemin olsun, içinizden size onurlu bir resul gelmiştir. Sizi rahatsız eden şey onu da üzer. Çok düşkündür size. Müminlere ise daha şefkatli, daha merhametlidir." - Tevbe 128

"Eğer çekip giderlerse de ki: "Allah bana yeter. İlah yok O'ndan başka. Yalnız O'na dayandım ben; büyük arşın sahibi O'dur." - Tevbe 129


Bu ayetler sizin bütün Kur'an mushaflarınızı ne kadar etkilemektedir? Bu ayetlerde hiçbir "Emir, hüküm, karar" yokken bu 2 ayet mesajın tam olarak neresinden ve hangi "Mesajı" tahrif etmektedir? 

10- 19'cu kardeşlerim Ahzab 40. ayetine dayanıyorsunuz ;

"Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir; O, Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur. Allah herşeyi gereğince biliyor." - Ahzab 40

Cümleye dikkatli bakınız. "Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur." ifadesi var. Mesela buna şöyle daha açık ve daha şeffaf yapalım.

Selin ve Ayşe pikniğe gitti.

Burada sizce kim pikniğe gitmiştir? Selin mi? Ayşe mi? Yoksa her ikiside mi?

Eğer her ikisi de diyorsanız, o zaman ayette de "Allah'ın resulü ve nebilerin sonuncusudur." ifadesi olduğuna göre nasıl oluyor da Reşad'a "Elçi/Peygamber" diyebiliyorsunuz? 

Eğer herhangi birisi diyorsanız ki 19'cu arkadaşlarımızın genel savunması "Muhammed son nebidir ama son elçi değildir." 

Öyleyse bu cümlede pikniğe gitmeyeni bulunuz. Selin pikniğe gitmemiş oluyor yani. Ancak bu arkadaşlara "Matematiğin Mantık" konusunu hatırlatmak gereklidir ki, "Ve" bağlacı kesinlik bildiren bir bağlaçtır. Ya heplik, ya hiçlik içerir. 

19'cu arkadaşların tezi "Resulü veya nebilerin sonuncusudur" buyrulmuş olsaydı doğru olacaktı. Çünkü "Veya" bağlacı ya hep, ya hiçliğin yanı sıra, ikisinden herhangi biri ihtimalini da içerir. Ayette açıkça "Ve" bağlacı geçmesine rağmen Reşad'a nasıl "Elçi" diyebilmektesiniz?

10 Ana başlık içerisinde eğer 4. Başlıkta 2 kere sorduğumu 1 sayarsanız, 19'cu kardeşlere ve Edip Yüksel'e tam "19" soru yönelttiğimi göreceksiniz.

Ajitasyon, demagoji diyerek kaçmayarak "Tutarlı ve felsefi açıdan da çelişmeyen, delilli" cevap bekliyorum. Edip Yüksel de buna dahildir. 

Son olarak, Kur'an'ın Müslümanı olun kardeşim. Reşad'ın Kur'an'ına değil ama, Allah'ın Kuran'ına. Haydi eyvallah. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder